Atatürk Havalimanı arazisi için nasıl bir yol izleneceği daha fazla konuşulur oldu. Cumhurbaşkanı, ilk günden beri park ve yeşil alan olacağının garantisini vermesine rağmen arazide ne olacağı hakkında her kafadan bir ses çıkıyor
3. havalimanının inşası biterken Atatürk Havalimanı arazisinin akıbeti de daha çok konuşulur oldu. Gerçi Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk günden beri park ve yeşil alan olacağının garantisini verdi ama arazide ne olacağı hakkında her kafadan bir ses çıkıyor. Oysa önümüzde çok iyi bir örnek var. 2008’de kapanan Berlin’in ikonik ve tarihi havalimanı Tempelhof! 85 yılın ardından gerek şehrin içinde olması gerek işletme maliyetlerinin yüksek oluşu sebebiyle kapanan havalimanının yerine, şehrin dışında Berlin’in diğer havalimanı Schönefeld’in yakınında büyük bir havalimanı inşa edildi. 2006’da yapımına başlanan ve 2011’de açılması planlanan yeni havalimanının açılışı birkaç kez ertelendi. Hâlâ açılmadı. HT Cumartesi’nden Levent Özçelik’in haberi…
Ünlü İngiliz mimar Sir Norman Foster’ın “havaalanlarının anası” şeklinde tarif ettiği söylenen Tempelhof, günümüzde havalimanı hatıralarını yaşatmakla birlikte, çok işlevli kompleks olarak hayatını sürdürüyor. Ben de her fırsatta bisiklete binip soluğu Tempelhof Park’ta alıyorum. Neukölln semtinin hemen yakınındaki bu dev şehir parkı, bildiğiniz parklara benzemiyor. Öncelikle hiç ağaç yok, çünkü ağaç dikmek yasak. Nedeni, var olan böcek türünün korunmasıyla ilgili alınmış bir önlem. Tempelhof’da 112 örümcek türü, bazı nesli tükenmekte olan ve 68 böcek tespit edilmiş ve bunun üzerine doğal hayatı değiştirmemek için ağaç dikilmemesine karar verilmiş. Zaten Berlinliler Avrupa kıtasının kuzeyindeki pek çok şehirde olduğu gibi güneşi gördüklerinde parklara, göl ve nehir kenarlarına koştuklarından güneşin tadını çıkarmak için pek ağaç gölgesi aramıyorlar.
GÜNÜMÜZDEKİ TEMPELHOF PARK
300 hektar büyüklüğündeki alanda terminal binaları ve hangarların bir kısmı turistler için ayrılmış. Bunun dışında terminal binalarının büyük bölümünü Berlin polisi kiralamış, merkez olarak kullanıyor. Bunun dışında dans stüdyosu, anaokulu ve eski bir tiyatro var. Açık alanlara gelince… Havalimanı pistleri ve işaretlerine hiç dokunulmamış. Columbus Kapısı tarafında sanat aktiviteleri için alanlar yaratılmış. Yedi dev hangarda otomobil fuarından müzik festivaline kadar pek çok etkinlik düzenleniyor. Avrupa’nın en büyük müzik festivallerinden olan Lollapalooza’ya her yıl eylül ayında ev sahipliği yapıyor. Spor aktivitelerinin çoğu pistlerde ve bağlantı yollarında yapılıyor. Kite board, kay kay ve koşucular gün boyu parkın nimetlerinden faydalanıyor.
Parkın arka tarafı ise Türklerin yoğun olarak yaşadığı Neukölln semtinin bir parçası gibi… Bu bölgede kurulan ekim alanında Neuköllnlüler sosyal bir alan yaratmışlar, herkes gelip sebze-meyve ekiyor. Bahçenin içerisinde derme çatma yaşam alanları oluşturulmuş. Eski koltuk, masa-sandalye gibi mobilyalar ve çeşmeler var.
İçimdeki Tegel aşkı
Türk Hava Yolları, Berlin’in iki havalimanından biri olan Tegel’i kullanıyor. Tegel’i diğerlerinden ayıran en önemli özelliği pratikliği. Uçaktan, hemen körüğün ucunda bulunan pasaport kontrolüne çıkıyorsunuz. Pasaport kontrol kulübesinin hemen arkasında ise bagaj bandı var. Eğer önde oturuyorsanız, yaklaşık 10-15 dakikada pasaport polisini geçip bagajınızı banttan alıp dışarı çıkıyorsunuz. Tegel umarım kapatılmaz ve bunun rahatlığını yaşamaya devam ederiz.
Berlin Brandenburg Havalimanı’nın ‘5 ertelemeli’ maküs talihi
Başında beri şaşkınlıkla izliyorum. Fazlaca titiz mi davranıyorlar, sabote mi ediliyorlar yoksa hakikaten anlaşılmaz bir beceriksizlik mi var bilmiyorum. Öyle ya neredeyse 100 yıl önce pek çok havalimanına esin kaynağı olmuş Tempelhof’u inşa eden, yüz binlerce kilometre demiryolu ağı, dev makineleri, otomobilleri, mühendislikleri ve iş disiplinleriyle markalaşmış bir milletten bahsediyoruz. Çok daha kısa sürede 3. havalimanını bitirdiğimizi düşününce içinden çıkamıyorum. Bir tarafım da mutlu. Öyle ya yarı zamanlı Berlin’de yaşayınca Tegel’in konforu paha biçilmez. 2006’da yapımına başlanan Berlin Bradenburg Havalimanı’nın 2011’de açılması planlanıyordu. Son bilgiye göre 2017’de açılacaktı. Ancak bu yıl da açılışın iptal edildiğini, iptal gerekçesinin yangın söndürme sistemindeki eksiklikten kaynakladığını açıkladılar. Beş erteleme kararının gerekçelerini ben artık sayamıyorum, hatırladığım bir kez çatısının çöktüğü idi. Berlinliler arasında bu konu alay konusu oldu. Bu havalimanı için şu ana kadar 6 buçuk milyar Euro harcandığı, açılmadığı her ay için ise 17 milyon Euro zarar ettiği söyleniyor.
Tempelhof Park hakkında 9 şey
1) İlk uçuş 1909’da gerçekleşti. Bu tarihi anı gerçekleştiren uçağın yapımcısı Fransız Armand Zipfel.
2) Tempelhof Havaalanı 8 Ekim 1923’te açıldı. Alanı ilk olarak Prusya kuvvetleri, sonrasında Alman ordusu 1. Dünya Savaşı’na kadar geçit törenleri için kullandı. İlk terminali 1927’de inşa edildi. Tempelhof, Londra’daki Croydon ve Paris’teki Le Bourge ile birlikte İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcına kadar Avrupa’daki en yoğun havalimanlarından biriydi.
3) Lufthansa Havayolları, Tempelhof Havalimanı’nda 1926’da kuruldu. O zamanlar 162 uçaklık bir filoya sahipti.
4) 1934’te mimar Ernst Sagebiel, daha büyük bir terminal inşa etmek üzere Nazi hükümeti tarafından seçildi. Terminal tamamlandıktan sonra, büyüklüğü sayesinde “tüm modern havaalanlarının annesi” olarak gösterildi.
5) Şehrin merkezinde olması, gürültü ve çevre rahatsızlıkları ve ekonomik açıdan kârlı bulunmaması gerekçesiyle 2008’de kapatıldı.
6) Kapandıktan iki yıl sonra park olarak açıldı. 2017’ye kadar havalimanının bir park olarak değiştirilmesi için 60 milyon Euro bütçe karara bağlandı. 8 ve 9 Mayıs 2010’da bir açılış töreni düzenlendi.
7) 2014’te Berlinliler, parkın yüzde 25’inin inşaata açılıp 4 bin 500 konut, yeni ticari alanlar ve bir halk kütüphanesi içeren projeye karşı oy kullandı. Halk oylamasında yüzde 64 ret oyu çıktı.
8) Tempelhof filmlerde set olarak kullanıldı. Bourne Supremacy, Steven Spielberg’in Bridge of Spies ve Atomic Blondies Hunger Games filmlerinin pek çok sahnesi bu terminal ve hangarlarda çekildi.
9) Tempelhof şu an Avrupa’daki en büyük mülteci merkezlerinden biri. Tempelhof’un hangarlarının önünde inşa edilen prefabrik yapılarda mülteciler yaşıyor. Alan Suriye, Afganistan ve Irak’tan 7 bin mülteciye ev sahipliği yapmış.(haberturk)