Tarafıma isimli bir mail gelmiş. Bu maili her nedense görememişim.Bugün dikkatimi çekti ve size yayınlama gereği duydum. Aynen yayınlıyorum.
06 Mart 2015, 12:46
9 gün arayla 6 pilotumuzu ve 3 uçağımızı kaybettik. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine baş sağlığı diliyorum. Son zamanlarda Hava Kuvvetleri’nde neden bu kadar çok kaza oluyor? Gerçekleri öğrenmek ister misiniz?
Asimetrik psikolojik harekât
Hatırlayınız! Genelkurmay Başkanımız Org. İlker Başbuğ 2009 yılında “TSK’ya asimetrik bir psikolojik harekât yapılıyor” demişti. Aslında bu operasyon AKP iktidarıyla birlikte başladı. İktidar ortağı olan Cemaat TSK’da kadrolaşmak için büyük bir fırsat yakalamıştı.
2000’li yılların başında Paşa Keyfi, Bulut Altı, Kara Net, Kirli Oyunlar, Askerler Anlatıyor gibi bir sürü internet sitesi kuruldu. Bu siteler üzerinden generallik sırası gelen albaylar hakkında akıl almaz karalama kampanyaları yapıldı. Cemaat rakiplerini saf dışı etmek istiyordu. Bu kampanyalar en çok Hava Kuvvetleri’ni vurdu. Lekelenmeye çalışılan kara ve denizci subaylar sivilde iş bulmakta zorlandıkları için ayrılmıyorlardı, ama havacılar için durum farklıydı. Türkiye’nin artan sivil pilot ihtiyacı, sicilinin bozulduğu düşünen kurmay pilotları istifa ve emekli olmaya teşvik etti. Böylece daha Balyoz operasyonu başlamadan general olmaya namzet 1984 – 1989 yıları arasında mezun olan 100’e yakın kurmay subay tasfiye edilmişti.
Asıl operasyon başlıyor
2007-2010 yılları arasında itibarsızlaştırma operasyonları hız kazandı. Karargâha, bütün birliklere imzasız mektup ve e-postalar yağıyordu. Personelin bir kısmı kâh doğru, kâh çarpıtılmış bilgilerle, çoğu zaman da iftiralarla karalanıyordu. Komuta kademesi işi gücü bırakmış, üzerine çamur atılan personeli sorgulamakla uğraşıyordu. Birileri istemediği personeli sistemden kaçmaya zorluyordu.
Türk subayına harp okulunda mert olmak öğretilir. Onun kitabında arkadaşını satmak yoktur. Çünkü o, gerektiğinde silah arkadaşıyla omuz omuza, aynı kolda ölüme gidecektir. Fakat bu operasyonlarla birlikte silahlı kuvvetlerde kalleşlik pirim yapmaya başlamıştı; kalleşlerin önü açılıyor, onlar yükseliyordu. Böylece gençlerin sistem ile gönül bağları kopmaya başladı.
Çok acı bir örnek
Kalanları “Balyoz”la temizlediler
Bütün bunların üzerine 2010 yılında Balyoz operasyonu başlayınca 15 sene mecburi hizmetini dolduran 1995 ve daha önceki yıllarda mezun olan pilotlar bizim de başımıza bir iş gelmesin diye hemen istifa ederek sistemden ayrıldılar.
2011 yılına gelindiğinde Hava Kuvvetleri, kuruluşunun 100’üncü yılını kutlamaya hazırlanıyordu. 4-5 Haziran tarihlerinde 2’nci Ana Jet Üs K.lığı Çiğli/İzmir’de büyük hava gösterileri yapılacaktı. Nasıl tesadüfse, gösterilerden tam 5 gün önce Balyoz operasyonu kapsamında ilk havacı tutuklamaları gelmeye başladı. 3 ay sonra Hava Kuvvetleri Komutanı olacak Org. Bilgin Balanlı ile birlikte 1 korgeneral, 4 tümgeneral, 2 tuğgeneral ve 4 albay tutuklandı. . Onlar, kuruluşunun 100’üncü yıldönümünde, Komutanlığı ele geçirmek için çok önemli bir engeli aşmış olmalarını kutluyorlardı.
Bu olaya gençlerin tepkisi büyük oldu. 15 yıl mecburi hizmetini dolduran 1996 mezunları da apar topar istifa ederek sistemden ayrıldı. Darbenin büyüğü daha gelmemişti. Hükümet 1 yıl sonra 2012’de mecburi hizmet süresini 10 yıla indirdi. Böylece geride kalan 1997-2002 mezunlarına da kapıyı gösterdiler. Akın akın pilotlar istifa ediyordu. Sadece 2010-2014 yılları arasında 824 pilot istifa etti. Bu rakam Hava Kuvvetlerinin filolarda aktif görev yapan pilotların yarısına denk gelir. Savaşsaydık bu kadar adam kaybetmezdik.
Hava Kuvvetlerinin tecrübesi yok edildi
İşin daha kötüsü gidenler kaymak tabakayı oluşturan ustalardı. 14 yıl F-16 uçaklarında öğretmenlik yapmış biri olarak söylüyorum; savaş pilotları tamamen usta-çırak ilişkisiyle yetişirler. Bir ustanın yetişmesi en az 10 yıl alır. Ancak 10 yılsonunda 4’lü kol lideri, paket lideri ve uçuş öğretmeni olmuş bir pilot, alttan gelen gençleri yetiştirecek ehliyet seviyesine ulaşır.
Savaş pilotluğu zor iştir, parayla pulla değil, vatan aşkıyla yapılır. İçimizdeki aşkı öldürdüler. Ben Balyoz davasında 16 yıl ceza aldım. Kahramanları mecburi hizmetin bitmesini bekleyen memurlara dönüştürdüler.
Asıl sorumlu AKP’dir
Buradan hükümete de birkaç sözüm olacak. Siz değil miydiniz 1990’lı yıllarda Güneydoğu’da operasyonlara katılan TSK personelinin isimlerini toplayan. Oslo görüşmelerinde özel temsilciniz PKK’ya; “o bölgede sizi rahatsız eden vali ve kaymakam varsa, söyleyin değiştirelim” demedi mi? Açılımda problem yaratır düşüncesiyle PKK ile mücadele etmiş askerlerden kurtulmak istemediniz mi? Açtınız Cemaatin yolunu, onlarda her taşın altında silah, bomba buldular; çukurlardan çıkan hayvan kemiklerini PKK’lı kemiği yaptılar. Ergenekon, Balyoz derken çatışma tecrübesi olan ne kadar TSK personeli varsa tasfiye ettiniz. MİT müsteşar yardımcınızın yine Oslo’da PKK’lılara; “devleti hazırlıyoruz” demesi bu yüzden miydi?
Alın size problemsiz bir ordu!!! Bakın geride bıraktığınız adamlar 37 km ötedeki Süleyman Şah Türbesindeki emanetleri getirmek için 4 saatlik operasyon planladılar, 10 saatte geri dönemediler. Tankları yollarda kaldı. Hayatında tank görmemiş fotoğrafçı bir astsubayı tanka bindirip şehit ettiler. Niye? Operasyon tecrübesi olan adam bırakmadınız da ondan.
Düşen uçakların, verdiğimiz şehitlerin asıl sorumlusu sizsiniz. Bu arada Musul’a falan gideyim demeyin yolda kılırsınız, söylemedi demeyin.
Asıl darbe Hava Kuvvetlerine yapıldı
Herkes operasyon davalardan en çok Deniz Kuvvetlerinin zarar gördüğünü zannediyor. Asıl Hava Kuvvetleri yok edildi haberiniz yok. Üstelik operasyonlar hala devam ediyor. Tedbir almazsanız çok zaman geçmez, polis okullarını kapattığınız gibi askeri okulları da kapatmak zorunda kalırsınız, haberiniz ola.
Osman Başıbüyük
E.Hv.Plt.Kur.Alb.