TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, Antalya Havalimanı’nın yüzde 50 hissedarı olan IC Grup’tan hisselerini satın alma anlaşması imzaladıklarını anımsatarak, “Onaylar çıktıktan sonra Aeroports de Paris ile yüzde 50-50 yolumuza devam edeceğiz. Nisanın ilk haftası gibi bu iş hallolur.” dedi.
Sani Şener, Türkiye havacılık sektörü ve TAV’ın gelecek dönem stratejilerine ilişkin sorularını yanıtladı.
Bu yılın ilk çeyreğinde TAV Havalimanları Holding’in havalimanlarında işlerin gayet iyi gittiğini ve özellikle Atatürk Havalimanı’nda ciddi artışlar görüldüğünü belirten Şener, TAV Havalimanları olarak 2018’de yüzde 10-12 arasında yolcu, yüzde 3-4 arasında ciro artışı beklediklerini ve bu yılın gayet iyi geçeceğini söyledi.
Şener, geçen yıl kötü geçen havalimanlardan bir tanesi olan Bodrum Havalimanı’nda bu yıl yolcuların geri döndüğünü ve yüzde 30-40 artış beklediklerini bildirdi.
Bodrum Havalimanı’nda 2015 yılı rakamlarına yakın seviyelerin görüleceğinin altını çizen Şener, “Avrupalılar gelmeye başladı. Bodrum’a İngilizler geliyor. Alanya’ya Kuzey ülkelerinden, İstanbul’a İranlı ve Orta Doğu’dan ciddi turist geliyor. Çeşitlilik de artmış durumda. Bunun ekonomiye çok iyi yansıyacağını düşünüyorum.” dedi.
– Antalya Havalimanı hisse alımı
Sani Şener, Antalya Havalimanı’nda hisse alımında son durum hakkında şu bilgileri verdi:
“Antalya Havalimanı’nın yüzde 50 hissedarı olan IC Grup’tan hisselerini satın alma anlaşması imzaladık. Bu anlaşma hem Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) hem de Rekabet Kurumu’nun onayına tabi. Onayları bekliyoruz. Çıkmasında sakınca görmüyoruz. Onaylar çıktıktan sonra Aeroports de Paris ile yüzde 50-50 yolumuza devam edeceğiz. Nisanın ilk haftası gibi bu iş hallolur.”
Şener, “Rakamlarla TAV’ı nasıl anlatırsınız?” sorusuna, “Yılda 128 milyon yolcuyu ve 1 milyon uçağı ağırlamak derim. Yılda 12 milyon aracı otoparklara yerleştirmek derim. 55 bin çalışan, 17 adet bizzat yatırımını yaptığımız ve işlettiğimiz havalimanı derim. Dünyada 76 havalimanında şirketlerimizle hizmet verdiğimiz havalimanı derim.” şeklinde cevap verdi.
– “Afrika ve Asya’da havalimanı alımları ve özelleştirmeleri değerlendiriyoruz”
Yurt içi ve yurt dışında organik ya da inorganik büyüme planlarına ilişkin Şener, şunları kaydetti:
“Atatürk Havaliman’nın kapanmasıyla birlikte TAV’ın EBITDA’sında yüzde 50 oranında bir düşüş olacak. Şimdiden bu yüzde 50 düşüşü kapatmak için elimizden gelen çalışmaları yapıyoruz. Bizim iki türlü büyümemiz var. Birincisi organik büyüme. Mevcut elimizdeki havalimanlarındaki yolcu sayısının artışıyla büyüme. İkincisi yeni havalimanı alarak inorganik büyüme. Mesele Antalya Havalimanı bunun için güzel bir örnek. Aynı şekilde özellikle Afrika ve Asya’da havalimanı alımları ve özelleştirmeleri değerlendiriyoruz. Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan gibi ülkelerde de fırsatlara bakıyoruz. İnorganik büyümede bizim operasyonel ve finansal kabiliyetimizi aşan hiçbir büyümenin peşinde olmayacağız. Akıllı büyüme peşindeyiz ve büyümeye devam edeceğiz. Genel kurulumuzda aldığımız bir karar var. Elde ettiğimiz karın yüzde 50’sini ortaklara dağıtıyor, yüzde 50’sini de büyüme için tutuyoruz. Hem büyümeye hem de ortaklarımıza para kazandırmaya yönelik bir tutumumuz var.”
– “Bazı şirketlerimiz 3. Havalimanı’nda olacak”
Sani Şener, “Atatürk Havalimanı’nın taşınmasından sonra stratejiniz ne olacak?” sorusu üzerine, Atatürk Havalimanı’nın taşınmasının ardından TAV şirketlerinden bazılarının 3. Havalimanı’nda yer alacağını söyledi.
Yer hizmetleri şirketi Havaş’ın bunlardan bir tanesi olarak faaliyetine devam edeceğini belirten Şener, şöyle devam etti:
“Onun dışında yiyecek-içecek şirketimiz BTA’nın da 3. Havalimanı’nda yer alması için görüşmeler sürüyor. Türk Hava Yolları (THY) ile Havaş’ın ortak olduğu yer hizmetleri şirketi Turkish Ground Services’ın (TGS) da orada olması için görüşmelerimiz devam ediyor. Eğer THY ile anlaşmamız devam ederse o şirketle de orada devam edeceğiz. Bunun dışında stratejimizin önemli bir parçası olarak Antalya Havalimanı’nı satın almayı gösterdik. Çünkü orası İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan sonraki 2. büyük havalimanıdır. Böylece en azından İstanbul’daki kaybın yüzde 25’ini karşılayacak havalimanını aldık. Yurt içi ve yurt dışında büyümeye devam edeceğiz.
Bizim dışımızda Türkiye’de havalimanları ile ilgilenen başka gruplar var. Ama bizim onlardan farkımız şu; biz sadece havalimanı yapıyoruz. Biz enerjide, madencilikte, köprü otoyolda yokuz. TAV sadece havalimanı işine odaklandığı için çok ciddi boyutta inovasyon yapma kabiliyetimiz var. Teknoloji şirketimizde 400 tane bilgisayar mühendisi çalışıyor. Biz tüm havalimanını dijitalleştirme kabiliyetine de sahip bir şirketiz. Yurt dışında çok sayıda şirkete idari hizmet veriyoruz. 3. Havalimanı’ndan da talep gelirse tabii ki elimizden geleni yaparız. Türkiye’de havacılık sektörünün büyümesinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının, DHMİ’nin, THY’nin ve TAV’ın çok büyük payı vardır.”
Şener, havacılık dışında bir iş yapmamaya özen gösterdiklerini, dijitalleşmeye ve Sanayi 4.0’a ayak uydurmak için inovasyon yapılması gerektiğini söyledi.
Bunu yapabilmek için “işe odaklanmak” gerektiğini ifade eden Şener, birçok farklı sektörde iş yapılması halinde odaklanmanın gerçekleştirilemeyeceğini dile getirdi.
– “Çinli fonlarla görüşüyoruz”
TAV İnşaat’ın faaliyetleri hakkında da bilgi veren Şener, şirketin başarılı bir şekilde işlerini yürüttüğünü belirterek, “Şirketimiz Suudi Arabistan, Orta Doğu, Afrika ve hatta Avrupa’da önemli havalimanı projeleri yapıyor. Birkaç yere teklif vermişlerdi, yakında bir iki tane havalimanını aldıklarını açıklarlar.” dedi.
Şener, modern İpek Yolu’nun hayata geçirilmesinin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, “Çinli fonlarla ciddi görüşmelerimiz var. Bu konu çok önemli. Çinliler özellikle Türki Cumhuriyetlere ‘Kuşak ve Yol’ projesinden dolayı büyük önem veriyor. İnşaat firmamızın Çinli firmalarla havalimanı inşaatı için bazı görüşmeleri var.” ifadelerini kullandı.