Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) görev yaparken zorunlu hizmet süresini tamamlayıp istifa eden pilot Barkın İ., 15 Temmuz darbe girişimi sonrası çıkarılan düzenleme ile tekrar göreve çağrılmasının sivil havacılık kariyerini olumsuz etkilediği gerekçesiyle açtığı davada Anayasa Mahkemesi’nden sonuç alamadı. Yüksek Mahkeme, pilotun özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.
Zorunlu Hizmet Süresi Uzatıldı, Göreve Geri Çağrıldı
2012 yılında zorunlu hizmet süresini tamamlayarak TSK’dan ayrılan Barkın İ., 15 Temmuz darbe girişimi sonrası çıkarılan düzenleme ile diğer pilot subaylar gibi görevine geri çağrıldı. Yeni düzenleme kapsamında pilotların zorunlu hizmet süresi 18 yıla çıkarılmış ve bu süre geriye dönük olarak uygulanmıştı. Bu çerçevede, Barkın İ., yeniden Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde muvazzaf subay olarak görevlendirildi.
Mahkemede Zorunlu Görev Süresine İtiraz
Barkın İ., bu düzenlemenin mesleki kariyerine olumsuz etkisi olduğunu belirterek, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın kendisini tekrar göreve çağırmasına ilişkin işlemin iptali talebiyle Ankara 14. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Dava dilekçesinde, sivil havacılık sektöründe devam eden kariyerinin ve geleceğe dönük beklentilerinin zarar gördüğünü, bu durumun kendisini ve ailesini mağdur ettiğini vurguladı.
İdare Mahkemesi: Hukuka Aykırılık Yok
Ankara 14. İdare Mahkemesi, Barkın İ.’nin davayı reddederek, yüksek tecrübeye sahip bir öğretmen pilot olarak hizmetine ihtiyaç duyulduğunu ve geri çağrılmasının kamu yararı gereğince hukuka uygun olduğunu belirtti. Ayrıca, zorunlu hizmet süresini uzatan düzenlemenin kamu hizmeti gerekleriyle uyumlu olduğu vurgulandı.
Anayasa Mahkemesi: Hak İhlali Söz Konusu Değil
İstinaf mahkemesinin de davayı reddetmesi üzerine Barkın İ., Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediği sonucuna vardı. Kararda, başvurucunun özel hayata saygı hakkına yönelik müdahalenin, olağanüstü hâl (OHAL) döneminde temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması ve durdurulmasını düzenleyen Anayasa’nın 15. maddesine uygun olduğu belirtildi.