AMASRA’NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ…

SAĞLIK-VE-GÜVENLİĞİ-BIRAK,-PARAYA-BAK…

 

Değerli okurlar, hafta biterken Bartın’dan gelen acı haberle sarsıldık. 41 maden emekçisi grizu patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Ekmek aslanın ağzında değil karnında artık. Yerin 8 kat altında çalışanlar için daha da zor ekmeğini çıkarmak…

Anlayış değişmedikten sonra aslında yerin 300 metre altında da 3000 metre üstünde, gökyüzünde de aynı tehlike bizi bekliyor. Daha fazla para kazanmak için “Kar odaklı işletmecilik anlayışı” kazalara, ölümlere davetiye çıkarıyor. Bakın, Amasra’daki madende 3 kişinin yapacağı işi 1 kişiye yaptırdıkları söyleniyor. Tanıdık geldi mi size? Havacılık sektöründe de “kaptanım çok zor durumdayız, uçuş tebliğ edebilir miyiz* repliğini duymayan pilot var mı? Ya da ekip eksikliğinden iptal edilen seferleri? İstirahat aldığı için parası kesilmesin diye hasta hasta uçuşa giden ekipleri bilmeyen var mı?

Çok uzağa gitmeye gerek yok. Son iki senede yaşananlara bakın. Pandemi döneminde Eurocontrol verilerine göre THY ilk sırayı kimseye kaptırmadı ! Pegasus’un da maaşallahı vardı, hep ilk 10’un içindeydi. Diğer havayolları korkudan uçamazken veya sınırlı sayıda uçuş yaparken küpünü doldurmaktı amaç… Çalışanlarının hastalanmasına hatta ölmesi pahasına… Daha, coronayı atlatanların ileride ne gibi yan etkilere maruz kalacağı da bilinmiyor.

SENDİKALI OLMAK YETİYOR MU?

İşçi sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin (İSİG) yaptığı çalışmalarda dikkat çeken bir detay var. Yaşamını yitirenlerin % 96’sı sendikasız ! Neyse ki havacılık sektöründe THY ve Teknik A.Ş’de sendikamız var. Haa diyeceksiniz ki, Amasra’daki Kömür İşletmesindeki işçiler de sendikalıymış. Hatta bizim Hava İş gibi onların sendikası Genel Maden İş de Türk İş’e bağlıymış. Genel Maden İş Başkanı Hakan Yeşil geçtiğimiz haftalarda delege seçimlerini kazanınca köçek oynattığı videolarla gündeme gelmişti. Düşünün üyeleriniz yerin 300 metre altında ölümle burun buruna ekmekleri için kazma sallıyor, sizin konforlu ofisinizde kutlama için köçek oynatıyorsunuz… Daha ne söylenebilir ki?

Peki bizim Hava iş ne yapıyor? Haklarını teslim edelim, üyeleri otobüslere doldurup Abant’a, Kartepe’ye götürüp İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği eğitimi veriyorlardı. Bütçede de bayağı ciddi bir rakam tutuyordu bu geziler. Araya pandemi girince eğitimlere ara verildi. Ama 3 ayda bir işverenle toplanıp işçi sağlığı ve güvenliği konularını görüşüyorlar. En son Ağustos ayında biraraya gelmişler. Genelde taleplerini iletmişler. Alınan somut birkaç kararın dışında işvereni bilgilendirmişler ! Benim en çok dikkatimi çeken ise sendikanın duyurusundaki şu cümle oldu: “2019 ile 2022 yılları kıyaslandığında özellikle ‘Kişisel Kaynaklı’ kazaların ciddi oranda arttığı tespit edilirken, ilgili kazaların değerlendirilmesi adına ayrıca bir toplantı yapılmasına karar verilmiştir. “ Cümlede “kişisel kaynaklı” ibaresi tırnak içine alınmış. Yani sayın sendikamız diyor ki, “iş kazalarının artışı personelin hatalarından kaynaklanıyor. Sendikamızın ve işverenimizin kabahati yok !”

Peki bundan 3-4 sene önce yayınladığınız bildirideki “2017-18 yıllarında uçak içinde 55 kabin memurunun bayıldığı” ifadesini ne yapacağız? Ağır çalışma koşullarından dolayı insanların sağlığı bozulmuştu. Biz o zaman “uçakta sinir krizi geçiren, üstünü başını parçalayan kabin memurları var.” diye yazdığımızda, hiç oralı olmamıştınız ama… Peki “Ayılana gazoz, bayılana iş akdi feshi” noktasına gelen THY uygulamasına karşı ne yaptınız? Hasta olduğu için rapor almak zorunda kalan yüzlerce kabin memuru kapıya konulurken niye sesiniz çıkmadı? Hala devam eden pandemi döneminde kaç THY çalışanı hastalandı, kaçı yaşamını yitirdi, onları bile bilmiyoruz.

Hava iş aynı bildiride bakın başka neler demiş:

“Bulaşıcı hastalıklar açısından dünyanın birçok riskli bölgelerine gönderilmemize rağmen; uçuş planı üzerine not düşerek, sıtma kartı ve kiti vererek kanun önünde kendini aklamaya çalışıyor ama bu riski alan personele aldığı riskin karşılığını bile vermeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Birçok arkadaşımız sıtma oldu, hatta tifo olan bile oldu. Tifo olan arkadaşımızın kaldığı otelden alınan su numunesi de Tifo çıktı. Herşey tüm açıklığı ile ortaya çıktığı halde sırf arkadaşımızın parasını kesebilmek adına bu durumu iş kazası olarak bile değerlendirmediler

Özellikle sağlık sorunları söz konusu olunca uçuş parası kesmek için şirket elinden geleni yapıyor.”

Tespitler güzel de, yıllardır bir arpa boyu yol alınamadığı da ortada.

Oysa havacılık sektöründe, işçi sağlığı ve iş güvenliği;

– Dinlenme sürelerinin makul ve kaliteli olmasıdır.

– Çalışma sürelerinin insan limitlerini zorlamayacak şekilde planlanmasıdır.

– Sosyal hayata zaman ayrılmasıdır.

– Kullanılan malzeme, ekipman ve kıyafetlerin sağlık ve güvenliğe uygun olmasıdır.

– Ofislerde çalışanların fiziki koşullarının insanca bir çalışma düzenini ile bağdaşır olmasıdır.

– Uçakların bakımının zamanında ve standartlara uygun yapılmasıdır.

– Çalışanların işe gidiş-gelişlerinde her türlü tedbirin alınmasıdır.

Bu kapsamda havacılık zincirinin diğer halkaları olan yer hizmetleri, teknik, akaryakıt ikmal gibi faaliyetlerde çalışanların görevlerini sağlıklı ve güvenli biçimde yerine getirilmeleri için her türlü tedbirin uygulanmasıdır.

TUĞRUL TUNA BEKEN DAVASI NE OLDU? 

Hava İş demişken uçak bakımında görevli iken apronda geçirdiği iş kazasında yaşamını kaybeden Teknisyen Tuğrul Tuna Beken ile ilgili Hava İş Başkanı bundan 7 sene önce bakın neler söylemişti:

“Benim gönlüm ve Hava-İş’in avukatı teknisyen kardeşimizin hakkını aramaya devam edecek. Bu konuda davamızı ve hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz. Tuğrul Tuna Beken’in ölümünde bir sorumlu varsa, bir ihmal olmuşsa bunu mutlaka ortaya çıkaracağız. Bunu bir daha Tuğrul Tuna Bekenler ölmesin diye yapacağız. “

Dönemin Hava İş Genel Teşkilatlanma Sekreteri Mustafa Akgün de Tatlıbal’dan geri kalmamıştı:

“Sebebi ne olursa olsun Hava-İş Genel Başkanımız Sayın Ali Kemal Tatlıbal’ın da destekleriyle komisyon olarak bu soruşturmayı neticelendirip, eğer sorumlu varsa gereken cezayı almasını sağlayacağız. Çünkü bizim için önce çalışanlarımızın iş güvenliği gelir.”

Sahi ne oldu rahmetli teknisyenin davası? UTED, TALTA ve Hava İş’in kurduğu komisyon ne gibi sonuçlara vardı? Atlamış olabiliriz, sayılan Sivil Toplum Kuruluşları bizi aydınlatırsa seviniriz…

Bakın, IATA terör konusunu en ciddi iş güvenliği problemlerinden biri olarak sayıyor ve havalimanları başta olmak üzere ülkelerin havacılık ve meydan otoritelerini uyarıyor.

SAĞLIK VE GÜVENLİĞİ BIRAK, PARAYA BAK…

Peki bizde ne oluyor? THY özelinde Toplu Sözleşme ile teminat altına alınması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği maddeleri 27. Dönem Toplu İş Sözleşmesinde diğer idari maddeler gibi tartışılmadan bir gecede imzalanıyor. % 85 zammı alan yetkili sendika memnun, maalesef çalışanlar da bu konuyu sorgulamadan alacakları zamlı maaşları hesaplıyor.

Sonrasında THY’den gelen prim müjdesi ile sağlık ve güvenlik bir tarafa bırakılıyor. İşveren de “O kadar para veriyoruz, itiraz etmeden fedakarlık yapın“ yaklaşımını açıkça söylemese bile hissettiriyor.

İşte işin asıl üzücü yanı da bu… Parlak bir bilanço ve yüksek bir karı tek hedef haline getiren işçi sağlığı ve güvenliğini ihmal etmekten geri durmayan işveren ile, çalışma şartlarını, sağlık ve güvenliği aklına bile getirmeyen alacakları maaş zammına, prime, kar payı gibi ekstra gelirlere odaklanan çalışanlar aydı paydada birleşiyor. Maddiyat ve para, her olumsuzluğu kapatan bir şal gibi adeta… Bir ucundan işveren, diğer ucundan da sendika tutuyor. Oysa bu konuda çalışanın hakkını koruması gereken yetkili sendika… Onlar da işverene uyunca ortaya çıkan tablo “alan razı, veren razı, neylesin Yahya Razı” durumu…

Hava İş’in Ağustos 2022 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği toplantısına ilişkin bildirinin son cümlesi ile bitirelim yazıyı:.

““Maymun Çiçeği Virüsü” hastalığının seyri hakkında bilgilendirme yapılmıştır.”

Anlaşılan coronayı halletmiş, Maymun Çiçeğine odaklanmış sayın sendikamız. Vallahi maymunu falan bilmem ama şu havacılık sektöründe çok sayıda şebek olduğu muhakkak…

————————————

Amasra’da yaşamını yitiren 41 madencimize rahmet, geride bıraktıkları ailelerine, yakınlarına ve tüm madencilere sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Exit mobile version