Airbus kısa bir süre önce, 2035 yılından itibaren uçak kabini iç mekanlarını sürdürülebilirlik odaklı olarak yeniden tasarlamaya yönelik temel dayanaklarını açıkladı. Bu vizyon, havayolları ve teknoloji şirketleri gibi sektör temsilcileriyle işbirliği yapılarak geliştirildi ve Vision Cabin 2035+ olarak adlandırıldı.
Konsept, malzemelerin geri dönüşümü ve yeniden kullanımı için izlenebilirlikten yararlanarak hafif iç yapılar tasarlamak üzere biyomimikriyi kullanmaya odaklanıyor. Buna ek olarak, önceden sipariş edilen yemek servisi, daha akıcı biniş süreçleri ve oturma yenilikleri gibi daha kişiselleştirilmiş hizmetleri ele alıyor.
Airbus’ın Kabin Pazarlama Başkanı Ingo Wuggetzer açıklamasında;
Kabin, gövdenin tek koridorlu veya çift koridorlu olmasına bağlı olarak uçağın çevresel etkisinin %10 ila %20’sine katkıda bulunuyor. Bu nedenle, karbonsuzlaştırma ve döngüsellik gelecek vizyonunun bir parçasıdır.
Ayrıca yolcuların kendi bireysel karbon ayak izlerini anlayabilmeleri için şeffaflığın önemini vurguladı. Ürün kararını yaşam döngüsü boyunca optimize etmek için bir paradigma değişikliğine ihtiyaç olduğunu ve bunun ancak dijitalleşme ve uçtan uca veri yoluyla başarılabileceğini belirtti.
Hafif iç yapılardan yararlanmak için biyomimikrinin kullanılması %40 oranında ağırlık tasarrufu sağlayabilir. Buna ek olarak, malzemelerin yeniden kullanımı ve toplanmasına ilişkin döngüsellik de kabin vizyonunda yer almakta. Bu bağlamda Airbus, A350’nin karbon çıktısından elde edilen atıkları kullanan ve 18 kg ağırlık tasarrufu sağlayan yeni bir yan panel konseptine dikkat çekiyor.
Kullanılan malzemeler “sonsuza kadar geri dönüştürülebilir”, ancak Airbus’ın Kabin Pazarlama Başkanı’na göre hala iyileştirme için yer var. Kabin vizyonu geliştirme sürecinde yer alan katılımcılar, Haziran ayında Hamburg’da düzenlenecek Aircraft Interiors Expo sırasında daha fazla ayrıntı verecek.
