Airbus uçaklarında artık Manisa imzası var

Airbus uçaklarında artık Manisa imzası var
Manisa’da havacılık sektörü için parça  üreten orta büyüklükteki bir şirket, sektörün en büyük kuruluşlarından Airbus’ın  onaylı tedarikçileri arasına girdi. Manisa’daki tesis, yakın gelecekte Airbus projelerindeki kritik parçaların üretiminde de rol oynayabilecek.
airbus-ucaklarina-manisa-imzasi-7542159
İzmir’de yüksek teknolojiye dayalı nikel ve alüminyum alaşım parça  üretimi için iki ortağın kurduğu HMS Makina, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ’nin  Casa uçakları için yürüttüğü programa dahil olarak havacılık sektörüne girdi.  Boeing’in off-set taahhütleri kapsamında yeni parçaların üretimine başlayan  şirket, milimetrenin binde biri ölçekle yürütülen üretim faaliyetlerinde sağladığı başarıyla sektörün üç büyük kuruluşu olan Airbus, Boeing ve Bombardier  için parça üretmeye başladı.
Askeri alanda da F-35 Müşterek Taarruz Uçağı, Milli Gemi Projesi,  Milli Tank Altay Projesi ve yeni nesil roket gibi çok sayıda proje için parça  üreten firma, halen herhangi bir vakıf iştiraki bulunmaması ve tamamen yerli  sermayeye sahip olmasıyla dikkati çekiyor.
Uçakların kapı üzerinde bulunan küçük parçaların torna işlerini  yaparak sektöre giren, tuvalet kilidinden uçuş kontrol bilgisayarına kadar çok  sayıda yapısal parçayla işi büyüten firma, son olarak kurduğu kimyasal proses  tesisiyle doğrudan uçağa takılabilecek kritik parçaların üretimine de adım attı.
Tesisin faaliyete geçmesiyle Airbus’a başvuran şirket, Almanya’dan  gelen heyetin denetimleri sonrası elde ettiği başarıyla, havacılık devinin  Türkiye’de TAI’nın ardından ikinci onaylı tedarikçisi oldu.
EŞİĞİ GEÇTİK
Şirketin genel müdürü Aziz Meydan,  yaptığı açıklamada,  Ekonomi Bakanlığının Stratejik Yatırım Destek Programı kapsamında desteklediği  şirketlerinin Türk havacılık sektörü için önemli bir eşiği geçtiğini dile getirdi.

Bugüne kadar ürettikleri parçaların uçaklara doğrudan takılamadığını,  boya, korozyon direncinin artırılması ve montaj işlemlerinin yurt dışındaki  firmalar tarafından yapıldığını, asıl katma değerli kısmı kaçırdıklarını anlatan Meydan, 4 milyon dolarlık projeyle TAI’nin ardından ülkenin ikinci kimyasal  prosesi tesisini kurduklarını ifade etti.
Tesisin kapasite açısından Avrupa’nın 5’incisi olduğuna işaret eden  Meydan, şu bilgileri verdi:
“Sivil havacılık sektörüne 2 binin üzerinde çeşitte parça üretiyoruz.  Yıllık ihracatımız en az 5 milyon dolar civarında oluyor. Kimyasal prosesin  tamamlanmasıyla bu katlanarak artacak. Daha kritik parçaların üretimi için yeni  makine yatırımlarımız devam ediyor. Bu yıl ihracatı 7 milyon dolara çıkaracağız,  gelecek yıldan itibaren her yıl en az yüzde 20-30 artırarak devam ettireceğiz.  Üretim içindeki katma değerimiz de ikiye katlanacak.
Örneğin Airbus projesi kapsamında TAI koordinasyonunda arka kapı ve  mutfağın olduğu bölüme ait parçaları üretiyorduk. Şimdi ilave olarak bu dilimin hemen arkasındaki kuyruğa doğru olan bölümü de üretmeye başlayacağız.”
A-350 İÇİN HAZIRLIK
Airbus’tan tedarikçi onayı aldıktan hemen sonra Airbus A-400 M nakliye  uçaklarının taban plakalarını üretmeye başladıklarını aktaran Meydan, bu  parçaları doğrudan uçağa takılacak şekilde bitmiş olarak teslim edeceklerini kaydetti.
A-350 yeni nesil uçaklarının tüm parçalarını üretebilecek durumda  olduklarını belirten Meydan, İngiliz havacılık firması GKN’nin de onaylı  tedarikçisi olduklarını, İngiltere için de bu yıl için 1 milyon dolarlık üretim  yapacaklarını dile getirdi.

FABRİKADA OKUL KURDU
Türkiye’nin havacılık sektöründe önünün açık olduğuna işaret eden Meydan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İzmir’deki tesisimizi Manisa’ya 2 yıl önce taşıdığımızda 120  çalışanımız vardı. bugün 245’e çıktı, yıl sonunda 280’e ulaşacağız. Nitelikli  eleman yetiştirmek için Milli eğitim Bakanlığının izniyle fabrika bünyesinde  çıraklık okulu kurduk. Uygulamalı eğitim gören öğrenciler doğrudan işe başlıyor. Hedefimiz 500 çalışana ulaşmak.
Airbus, Türkiye’yi stratejik ortak ülke ilan etti. Bizim gibi yan  sanayi şirketlerini geliştirme politikası uyguluyor. Hatta bunu kendisi finanse  ediyor. Bu bizim için bir şans. Türkiye, Avrupa’nın çok yakınında, lojistik  avantajı var, nüfusu genç, yatırıma açık, iş yapma kabiliyeti yüksek. Airbus’ın  bu kadar önem vermesinin arkasında yeni parçaların üretilmesi planları var. Bu  plan kapsamında biz de kendimizi iyi hazırladık. Şimdi meyvelerini toplama  aşamasına geldik. Artık talaşlı imalatla uğraşmayacağız, daha çok  proseslere ve  montaja yönelik işler yapacağız. Bir kamu kuruluşu değiliz, arkamızda bir vakıf,  holding veya yabancı ortak yok. Dolayısıyla sindire sindire büyümek  durumundayız.”

 

Exit mobile version