Airbus uçaklarında artık Manisa imzası var
Manisa’da havacılık sektörü için parça üreten orta büyüklükteki bir şirket, sektörün en büyük kuruluşlarından Airbus’ın onaylı tedarikçileri arasına girdi. Manisa’daki tesis, yakın gelecekte Airbus projelerindeki kritik parçaların üretiminde de rol oynayabilecek.
İzmir’de yüksek teknolojiye dayalı nikel ve alüminyum alaşım parça üretimi için iki ortağın kurduğu HMS Makina, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ’nin Casa uçakları için yürüttüğü programa dahil olarak havacılık sektörüne girdi. Boeing’in off-set taahhütleri kapsamında yeni parçaların üretimine başlayan şirket, milimetrenin binde biri ölçekle yürütülen üretim faaliyetlerinde sağladığı başarıyla sektörün üç büyük kuruluşu olan Airbus, Boeing ve Bombardier için parça üretmeye başladı.
Askeri alanda da F-35 Müşterek Taarruz Uçağı, Milli Gemi Projesi, Milli Tank Altay Projesi ve yeni nesil roket gibi çok sayıda proje için parça üreten firma, halen herhangi bir vakıf iştiraki bulunmaması ve tamamen yerli sermayeye sahip olmasıyla dikkati çekiyor.
Uçakların kapı üzerinde bulunan küçük parçaların torna işlerini yaparak sektöre giren, tuvalet kilidinden uçuş kontrol bilgisayarına kadar çok sayıda yapısal parçayla işi büyüten firma, son olarak kurduğu kimyasal proses tesisiyle doğrudan uçağa takılabilecek kritik parçaların üretimine de adım attı.
Tesisin faaliyete geçmesiyle Airbus’a başvuran şirket, Almanya’dan gelen heyetin denetimleri sonrası elde ettiği başarıyla, havacılık devinin Türkiye’de TAI’nın ardından ikinci onaylı tedarikçisi oldu.
EŞİĞİ GEÇTİK
Şirketin genel müdürü Aziz Meydan, yaptığı açıklamada, Ekonomi Bakanlığının Stratejik Yatırım Destek Programı kapsamında desteklediği şirketlerinin Türk havacılık sektörü için önemli bir eşiği geçtiğini dile getirdi.
Bugüne kadar ürettikleri parçaların uçaklara doğrudan takılamadığını, boya, korozyon direncinin artırılması ve montaj işlemlerinin yurt dışındaki firmalar tarafından yapıldığını, asıl katma değerli kısmı kaçırdıklarını anlatan Meydan, 4 milyon dolarlık projeyle TAI’nin ardından ülkenin ikinci kimyasal prosesi tesisini kurduklarını ifade etti.
Tesisin kapasite açısından Avrupa’nın 5’incisi olduğuna işaret eden Meydan, şu bilgileri verdi:
“Sivil havacılık sektörüne 2 binin üzerinde çeşitte parça üretiyoruz. Yıllık ihracatımız en az 5 milyon dolar civarında oluyor. Kimyasal prosesin tamamlanmasıyla bu katlanarak artacak. Daha kritik parçaların üretimi için yeni makine yatırımlarımız devam ediyor. Bu yıl ihracatı 7 milyon dolara çıkaracağız, gelecek yıldan itibaren her yıl en az yüzde 20-30 artırarak devam ettireceğiz. Üretim içindeki katma değerimiz de ikiye katlanacak.
Örneğin Airbus projesi kapsamında TAI koordinasyonunda arka kapı ve mutfağın olduğu bölüme ait parçaları üretiyorduk. Şimdi ilave olarak bu dilimin hemen arkasındaki kuyruğa doğru olan bölümü de üretmeye başlayacağız.”
A-350 İÇİN HAZIRLIK
Airbus’tan tedarikçi onayı aldıktan hemen sonra Airbus A-400 M nakliye uçaklarının taban plakalarını üretmeye başladıklarını aktaran Meydan, bu parçaları doğrudan uçağa takılacak şekilde bitmiş olarak teslim edeceklerini kaydetti.
A-350 yeni nesil uçaklarının tüm parçalarını üretebilecek durumda olduklarını belirten Meydan, İngiliz havacılık firması GKN’nin de onaylı tedarikçisi olduklarını, İngiltere için de bu yıl için 1 milyon dolarlık üretim yapacaklarını dile getirdi.
FABRİKADA OKUL KURDU
Türkiye’nin havacılık sektöründe önünün açık olduğuna işaret eden Meydan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İzmir’deki tesisimizi Manisa’ya 2 yıl önce taşıdığımızda 120 çalışanımız vardı. bugün 245’e çıktı, yıl sonunda 280’e ulaşacağız. Nitelikli eleman yetiştirmek için Milli eğitim Bakanlığının izniyle fabrika bünyesinde çıraklık okulu kurduk. Uygulamalı eğitim gören öğrenciler doğrudan işe başlıyor. Hedefimiz 500 çalışana ulaşmak.
Airbus, Türkiye’yi stratejik ortak ülke ilan etti. Bizim gibi yan sanayi şirketlerini geliştirme politikası uyguluyor. Hatta bunu kendisi finanse ediyor. Bu bizim için bir şans. Türkiye, Avrupa’nın çok yakınında, lojistik avantajı var, nüfusu genç, yatırıma açık, iş yapma kabiliyeti yüksek. Airbus’ın bu kadar önem vermesinin arkasında yeni parçaların üretilmesi planları var. Bu plan kapsamında biz de kendimizi iyi hazırladık. Şimdi meyvelerini toplama aşamasına geldik. Artık talaşlı imalatla uğraşmayacağız, daha çok proseslere ve montaja yönelik işler yapacağız. Bir kamu kuruluşu değiliz, arkamızda bir vakıf, holding veya yabancı ortak yok. Dolayısıyla sindire sindire büyümek durumundayız.”