featured

AIRBUS LARDA KUYRUK SÜRTME SONA ERECEK!

Avustralya uçuş güvenliği teşkilatı Emirates hava yollarının neredyse faciayla sonuçlanabilecek kuyruk vurma vakasını örnek alarak bundan sonra yeterli sürate erişmeden kalkış yapma olaylarını azaltmak istiyor.
Mart ayının 2009 yılında Melbourne ‘de olan kuyruk vurma olayında bir Emirates A340 uçağıiçindeki275 kişiyle neredeyse kalkışını tamamlayamadan parçalanacaktı. Bunun sebebi ise uçuş ekibinin bilgisayara uçağın ağırlığını 362.9 ton yerine 262.9 ton yazması ve aldıkları yanlış verilere göre kalkışlarının düşük motor gücü ve sürat kullanarak yapmaya teşebbüs etmeleriydi.
Düşük sürat nedeniyle pistin sonuna kadar gelen uçak daha normal kalkış hızına erişmeden vede durma mesafesi ve hızınıda aştığından kaptan maksimum güç kullanarak kalkışa devam etmiş fakat uçağın kuyruğu pist sonunda yere sürüklenerek büyük bir hasara neden olmuştu.
Kalkışını zorlukla tamamlayan uçağın pilotları uçağın yakıtını denize boşaltaraka geri dönmüş ve uçak bakıma alınmıştı.
“Australian Transport Safety Bureau” yaptığı araştırmalar buna benzer birçok olay tesbit etmiş ve pilotların diğerinin yaptığı kritik hesapları çok daha dikkatli kontrol etmesini ayrıca kalkış anında uçağın süratiyle pistteki konumunun her iki pilot tarafından devamlı sorgulanmasını tavsiye ediyor.
Airbus’da uçuş bilgisayarlarının programlanarak uçağın tesbit edilen datalarına göre kalkışın şüpheli olduğu durumları tesbit edip uyaran bir sistemi devree sokmak için çalışıyor.
Bu sistem uygulamaya girene kadar yapılacak tek şeyin bilhassa kritik durumlarda her iki pilotunda diğerinin yaptığı işlemleri yakın takibe alması ve gerektiğinde zamanında müdahele etmesinin gerekli olduğu anlaşılıyor.
ATSB Australian Transport Safety Bureau bu konuyu “International Air Transport Association” ve “Flight safety Foundation” a ilettiği gibi “US Federal Aviation Administration” da bildirdi ve en kısa zamanda buna benzer olayların önlenmesi için teknolojinin geliştrilerek uygulanmasını istiyor.
 
Kaza raporu, Emirates’in EK 407 seferini yapan 275 kişinin nasıl saniyeler ve santimetreler kala çok büyük bir felaketin eşiğinden döndüğünü gösteriyor.
Avustralya Ulaştırma Güvenlik Bürosu (Australian Transport Safety Bureau (ATSB), Emirates Havayolları’na ait Airbus A340-500 uçağının 20 Mart 2009 tarihinde Melburn Havaalanı’ndan kalkarken kuyruğunu yere sürtmesi ile ilgili ilk kaza raporunu medya ile paylaştı. Bu raporun ATSB yanında United Arab Emirates General Civil Aviation Authority (GCAA), French Bureau d’Enquetes et d’Analyses (BEA), Emirates hava yolları ve Airbus’ın müşterek çalışmasıyla hazırlandığı bildirildi.
Avustralya’dan Dubai’ye gitmek için 22.31’de pistte hızlanan uçağın sürati yerden kesilme hızına eriştiğinde kaptan uçağı kullanan ikinci pilota rotate (lift off) komutunu verdi. İkinci pilotun uçağın burnunu kaldırmasına rağmen uçağın reaksiyon göstermemesi üzerine kaptan “rotate” komutunu tekrarlar ve ikinci pilot uçağın burnunu biraz daha kaldırır. Bütün bunlara rağmen bir değişiklik olmayınca da uçağın kontrolünü alır ve maksimum kalkış hızı (maximum take-off thrust TOGA) uygulayarak uçağın motorlarına maksimum güç verir. Burnunu güçlükle kaldıran uçak, kuyruğunu evvela pistte, daha sonra pist dışında çimenlere sürterek yükselmeye çalışırken iniş takımlarıyla yaklaşma ışıklarına ve ILS localizer antenine de çarparak kalkışını tamamlar. Sürtünme sırasında uçaktan kıvılcımlar çıkar ve oluşan dumanlar kabin içine kadar dağılır. Uçak pistin 500 metre ilerisindeki 2.5 metre yüksekliğindeki tel örgüleri ve daha ilerisindeki bir binayı güçlükle geçer.
Bu seferde ekip, diğer birçok havayollarının yaptığı gibi az yakıt sarfiyatı ve motorların daha uzun ömürlü olması için (reduced thrust ‘flexible’ take off) mümkün olabilecek en optimum güçle kalkış yapmaktadır. Bu güç, motorların biri kalkış anında bozulsa bile onun kalkışını tamamlamaya yeterlidir. (Bunun geçerli olabilmesi için “FMS- flight management computer” yüklenen dataların doğru olması şarttır).
Bu sırada kokpitte bulunan iki yedek pilot da, -pistin neredeyse sonuna geldiği halde- uçağı kaldıramayan pilota hiçbir uyarı verme gereği duymaz.
Yükselme sırasında ECAM göstergesinde tail strike mesajını da gören uçuş ekibi ATC ile temas kurarak durumu rapor eder. ATC, onların 7 bin feet’e çıkarak, uçaktaki fazla yakıtı boşaltarak hafiflemeleri için deniz üzerine yönlendirir. Uçaktaki yakıtın ne kadarını dökmek gerektiği hakkında performans hesabı yapan uçuş ekibi bu sırada kötü bir sürprizle karşılaşır. Bu sefer her iki pilotun gayet dikkatle yaptığı hesaplamalar kalkış için yaptıkları hesaplardan 100 ton daha fazla yakıt taşıdıklarını ve motorların kalkış gücünün de (reduced-power takeoff) bu yanlış hesaba göre ayarlandığından kalkış süratinin de olması gerekenden daha düşük olduğunu ortaya çıkartır.
Yakıtını dökerek hafifleyen uçak Melburn’e geri dönmek için ATS’den iniş talimatlarını alarak alçalırken kabinde yine dumanların belirmesi üzerine havaalanı emercensi teşkilatı hazır duruma getirilir.
Bilgisayara yanlış değerler yüklenmesinin bir sebebinin de uçuştan evvel kokpitte gerekenden çok fazla personelin bulunması ve bunun hesapları yapan pilotun dikkatini dağıttığı söyleniyor.”
Kalkış sırasında sürtünmenin çıkardığı sesler, daha sonra kabine giren duman, uçağın yakıt boşaltarak geri dönüşü ve iniş sırasında itfaiye ve ambulanslar tarafından karşılanması yolcuları oldukça korkutmuştur. İnişini normal bir şekilde hiç kimsenin burnu kanamadan gerçekleştiren uçağın içindeki 275 kişi ne kadar büyük bir tehlike atlattıklarını ise daha sonra uçaktaki hasar görüldükten ve bütün bunlar haber olarak basına yansıdıktan sonra öğrenir.
Uçağın uçuş ekibi Dubai’den gelen ilk uçakla geriye döner ve kısa bir süre sonra işlerinden istifa ettikleri duyurusu yapılır.
Resimlerden de göründüğü gibi uçağın kuyruk kısmı ve paneller sürtünme nedeniyle son derece aşınmış ve gövdesinde ve iniş takımlarında da hasar oluşmuştur. Uçağın ciddi bir şekilde yükselmesi ancak pistin 300 metre ilerisinde başlamış. Bu olayla beraber Emirates’teki uçuş hayatlarını sonlandıran pilotlar, arkalarında şirketin uçuş eğitimi ve uçuş güvenliğindeki kapasitesi hakkında ciddi sorular bıraktı.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir