AHMET BOLAT MÜJDESİ İLE THY’DE GÜLEN GÖZLER, TEKNİK A.Ş.’DE BÜZÜŞTÜ. TEKNİSYENLER GENEL MÜDÜRLERİNİN DESTEĞİNİ BEKLİYOR…

AHMET BOLAT MÜJDESİ İLE THY’DE GÜLEN GÖZLER, TEKNİK A.Ş.’DE BÜZÜŞTÜ. TEKNİSYENLER GENEL MÜDÜRLERİNİN DESTEĞİNİ BEKLİYOR…
  • AHMET BOLAT MÜJDESİ İLE THY’DE GÜLEN GÖZLER, TEKNİK A.Ş.’DE BÜZÜŞTÜ.
  • TECRÜBELİ BİR PİLOT VE KABİN MEMURU GİBİ TECRÜBELİ BİR BAKIM TEKNİSYENİ DE KOLAY YETİŞMİYOR.
  • ÜST YÖNETİM TEKNİKTEN NE KADAR HABERDAR!
  • KABİN VE KOKPİTE 3 MAAŞ PRİM, TECRÜBELİ TEKNİSYEN GÖÇÜNÜ ARTIRACAK MI?
  • PANDEMİDE HANGARLARDA CANINI HİÇE SAYARAK ÇALIŞAN KAHRAMANLARI UNUTMAYIN…
  • MÜHENDİSLERİ VE UZMANLARI KÜSTÜRENLER TEKNİSYENLERİDE KÜSTÜRMESİNLER!
  • TECRÜBELİ VE NİTELİKLİ ELAMANINI DIŞARIYA MUHTAÇ ETMEK HAVACILIĞA VE ÜLKEYE İHANETTİR.
  • TEKNİSYENLER GENEL MÜDÜRLERİNİN DESTEĞİNİ BEKLİYOR…

Değerli Okurlar, 

Öncelikle salı günü meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden THY’de görevli pilotlar Oğuzhan Dağ ve Ekin Güneş’e Allahtan rahmet, ailelerine, sevdiklerine ve THY ailesine baş sağlığı diliyorum.

Gittikçe zorlaşan hayat şartları ve ağır çalışma koşulları karşısında herkes ekonomik kaygılarla geleceğe karamsar gözlerle bakıyor. Yaklaşan yılbaşı ile gözler yapılacak zamlarda ve atılacak adımlarda. Sağ olsun Ahmet BOLAT Beyin söz verdiği gibi yine teşvik priminin yıl sonu maaşlarıyla yatırılacağı müjdesi THY’de yüzleri güldürdü. Lakin bu prim maaşlarının sevindirdiği kadar gücendirdiği kesimlerde oldu.

Günümüzde bir pilotun meşakkatli yollardan geçerek ne kadar zor şartlarda yetiştiğine bir akademisyen olarak kendimde bizzat şahidim. Onların aldıkları sorumluluk ve risk ile yaşadıkları stres ve iş yükü asla inkâr edilemeyecek ve karşılığı çoğu zaman para ile ölçülemeyecek kadar değerli. Keza uçuşun konfor ve emniyetini sağlayan uçuş firmalarının vitrini olan kabin ekiplerinin de değeri ve önemi tartışmasız bir ölçüde. Tabii ki bir bütün olarak operasyonu ele aldığınızda her bir alanı aldıkları sorumluluk ve riskle birlikte nitelik ve nicelik olarak ayrı ayrı kategorilerde değerlendirebilirsiniz. Lakin uçağın kusursuz bir seyahat için emniyetli bir uçuşu gerçekleştirebilmesinde en önemli unsurlardan biri uçakların düzenli bakım ve tamirini yapan, uzun yıllar eğitim ve tecrübe ile çok ağır koşullarda yetişen uçak teknisyenlerinin de değeri asla inkâr edilemez. 

Neredeyse her hafta sorunlarına ve beklentilerine değindiğimiz Teknik A.Ş.’de Ahmet Bey’in açıklamasıyla kazan kaynamaya başladı. Özellikle son on yılda hem ücret hem istihdam koşullarıyla çok yıpratılmış ve incitilmiş bir kesimden bahsediyoruz. Önce HABOM projesi ile taşeronlaştırılmaya çalıştırıldı. Dönemin yüzüne gözüne bulaştıranlar yönetimi sayesinde şirket birleştirmeleri ile bir sürü kargaşa yaşandı. THY TEKNİK altında toplanan herkeste büyük hak kayıpları yaşandı. Ek genelgelerle yetkileri düşürüldü, süreli uyduruk uyduruk kurallarla yetkilendirilmeleri zorlaştırıldı, mantık dışı muamelelerle ya ücretleri ya da hakları sürekli gasp edildi teknisyenlerin.

Son dönemde büyük bir tecrübe göçü yaşandı. Bize yazan ya da arayarak sıkıntılarını dile getiren neredeyse herkesin mevcut ücret ve yönetim politikası karşısında dayanacak gücünün kalmadığını ben bile buradan görüyorken üst yönetimin halen görememesini anlayamıyorum.  Ahmet Bey’in adaletli ve hakkaniyetli yaklaşımından şüphesi olmayanlar acaba Teknik A.Ş.’de olup bitenlerden yeterince haberdar değil mi? diye kaygılandıklarını görüyorum. 

Yoksa pandemide kendilerinde de aynı ücret kesintisi yapılmasına ve hatta kısa çalışma ödeneği verildiği dönemde bile tüm dünyanın evine kapandığı ya da uzaktan evinde çalıştığı zamanlarda bile neredeyse dur durak bilmeden, hangarlarda uçakların hem bakımını yapıp hem de o zor günlerde ilaç ve gıda sevkiyatı için kargo uçaklarına dönüşüm projesini büyük bir özveri ve fedakarlıkla yaparak tüm dünyada havacılığın çöktüğü bir dönemde kargo alanında büyümeye ve şirketin kara geçmesine vesile olan hangarlardaki bu gizli kahramanları hiç kimsenin yok saymaması lazım.

Son dönemlerde hele ki yurtdışında gelişmeye ve filolarını büyüterek sektördeki yerini genişletmeye çalışan firmalara büyük bir tecrübe göçü başladığını defalarca yazıp dile getirdik. Onların fedakarlıkları ve bu pastadaki payları bence en az kokpit ve kabin kadar çok kıymetli. Bu nedenle teknisyenlerinde yüzünün güldürülüp onlara da aynı oranlarda kabin ve kokpit gibi prim maaşı verilerek gönüllerinin alınması lazım. Çoğu zaman zaten ağır iş yükü baskısıyla bunalmış durumdalar. Üzerlerindeki mobbing ve ağır yaptırımlar birçoğunu yurt dışında ve yurt içinde başka işletmelerde iş arayışına çoktan itmiş durumda. Bir de bu hissettikleri ayrımcılık ve değersizlik duygusu onları daha da fazla kaçışa itecek. Bugün basit sıradan işleri bile lisans alarak yapabilme kabiliyetine başarılı bir teknisyenin ulaşması en az 5 ile 7 yıl sürüyor. Tam tecrübe kazanıp 10 yılda size iş ve sorumluluk alacak kıvama gelmeden bu nedenle kaçmanın yolları aranmaya başlanıyor. Tam meyve verecekken ağacı budamak gibi bir şey bu. Çünkü sektördeki ücretleri EURO, DOLAR, STERLIN cinsinden mevcut maaşlarının en az 4-5 katına çıkmış halde. Uğradıkları baskı ve koşullarda böyle olunca artık yaprak dökümü kaçınılmaz oluyor. Daha kısa süreli çalışma ve daha konforlu ortamlarda daha yüksek ücretlere herkes yönelmeye başladı.

Özellikle son dönemlerdeki bazı uygulamalar Teknik A.Ş.’deki çalışanların memnuniyetini ve bağlılığını çok ama çok olumsuz etkiledi. Mühendisleri ve uzmanları küstüren bir skala ve ücret geçişi ile zamları çalınmış öfkeli ve huzursuz büyük bir kesim yaratıldı. Şimdi kullandığı seyahat pass biletinden, kullandıkları mazeret iznine, doktordan aldığı rapordan, kullandığı ilaca kadar neredeyse her alanda sürekli tacize ve baskıya uğrayan, üstüne bir de kalitesiz yöneticilerin koyduğu saçma sapan kurallarla yetkileri ve lisans alma süreçleri ile tehdit edilen, önünü ve geleceğini göremeyen binlerce teknisyen ve teknik destek çalışanları var. Bu arkadaşlar hem uğradıkları muamele ile kendilerini çok değersiz ve mutsuz hissederken hem de bu ücret yaklaşımı ile giderek çok daha büyük haksızlığa uğradıkları duygusu hâkim. Şimdi kar, kış, yağmur, çamur demeden istasyon istasyon hangar hangar uçaklara koşan, pandemide bile sağlıklarını hiçe sayarak işlerini hangarlardan hiç aksatmadan sürdüren bu yiğitlerinde hakkının verilmesi lazım.

Yurt dışındaki şirketlere yetişmiş tecrübeli ve nitelikli elemanını vermek ülkeye en büyük ihanet olur. Onların aldıkları eğitimler, tecrübe süreleri, şirkete aldıkları tip kursları ile yıllarca katlanılan yüksek maliyet ve emek bir çırpıda harcanıyor. Bu kadar emeğe ve harcanan paralara nasıl göz yumulur. Bu insanlarında hak ettiği değeri görmesi, Ahmet Bey tarafından onore edilerek önemsendiklerini hissetmeleri en büyük hakları diye düşünüyorum. Son 10-15 yılda gerçekten hem ücret hem de sosyal hak ve çalışma koşulları bakımından çok yıpratılıp fazlasıyla örselendiler. Artık onlara da bir el atılıp bu kopukluğun bir an evvel giderilmesi lazım. Teknik A.Ş.’de herkes son umut Genel Müdürlerinin bu duruma müdahale ederek üst yönetimi ikna etmesini bekliyor. 

Sendikaların da özellikle önümüzdeki toplu sözleşmede bu kesimin beklentilerine uygun taleplerle işverenin karşısına çıkıp mutlaka biriken sorunlarına çözüm üretmesi gerekiyor. Aksi halde Teknik A.Ş. gibi bakım sektörü devi bir şirketi bence çok zor günler bekliyor. Büyüyen filolara ve artan uçak sayılarına yetecek deneyimli ve kaliteli bakım personelinin bulunamayacağı günler artık çok uzak değil.

Bizden söylemesi…

Hepinize sağlık ve başarı dolu haftalar diliyorum…

Exit mobile version