Adana Havalimanı, 2022 yılında kesin olmayan rakamlara göre; iç hatlarda 37 bin 796, dış hatlarda 6 bin 362 olmak üzere, toplam 44 bin 158 uçak trafiğine ev sahipliği yapmış ve iç hatlarda 3 milyon 228 bin 825 ve dış hatlarda da 642 bin 608 olmak üzere toplamda 3 milyon 871 bin 433 yolcu ağırlamış.
Şimdilerde deprem yardımları için çok önemli bir lojistik merkez görevi gören Adana Şakirpaşa (1888’de Adana Valisi) Havalimanı (ADA) askeri ve sivil hava ulaşımına 1937 yılında hizmete girmiş.
1956’da uluslararası uçuşlara açılan bu havaalanı, 1993 yılında 24 saat hizmet verir hale getirilerek, 1995’te havalimanı statüsüne dönüştürülmüş. Osmaniye ve Mersin’in de dışarıya açılan kapısı olan, yolcu trafiği açısından Türkiye’nin 8’inci büyük havalimanı özelliğindeki Adana meydanı, 2 milyon 105 bin 510 metrekare alanda, 4 bin 540’i iç hat ve 5 bin 825’i de dış hat için ayrılan 10 bin 365 metrekarelik kapalı alana sahip olup, 2 bin 750 metre uzunluk ve 45 metre genişlikte bir pistiyle kategori 1 (CAT1) statüsünde bir meydandır.
Adana Havalimanı, 2022 yılında kesin olmayan rakamlara göre; iç hatlarda 37 bin 796, dış hatlarda 6 bin 362 olmak üzere, toplam 44 bin 158 uçak trafiğine ev sahipliği yapmış ve iç hatlarda 3 milyon 228 bin 825 ve dış hatlarda da 642 bin 608 olmak üzere toplamda 3 milyon 871 bin 433 yolcu ağırlamış.
Kargoda ise iç hatlarda 33 bin 042, dış hatlarda da 11 bin 613 ton olmak üzere 44 bin 655 ton yük elleçlenmiştir.
Hatay Havalimanı hasar gördüğü için Adana Havalimanı’ndan deprem sonrası sadece 6-15 Şubat tarihleri arasında bin 945 uçuşta 82 bin 413 depremzede tahliye edilirken, 2 bin 374 ton da insanı yardım malzemesi gelmiş. İncirlik askeri havaalanıyla birlikte önemli fonksiyona sahip bu havalimanının yerine Ulaştırma Bakanlığı’nın kararıyla 2008 yılında kente 35 km. uzaklıkta yeni bir havalimanı yapılması için karar alındı. Oysa Adana Havalimanı’nın büyütülmesi veya Mersin için de yeni bir havalimanı yapılması işi belki daha doğru olabilirdi, ama olmadı, kimseye bir şey sorulmadı.
Mersin’e de yakın sayılmayan bir yerde, 2011’de yap – işlet-devret modeliyle ihaleye çıkan havalimanın ilk ihalesini Koçoğlu Gurubu’nun Skyline Havacılık Şirketi ile Zonguldak Özel Sivil Havacılık Ortak Girişim Grubu, 357 milyon Euro teklifle kazandıysa da teslim süresinin uzatılmasına rağmen işi bitiremediler ve iflas ettiler. 2020’de kamu kaynaklarıyla tekrar ihale edilen havalimanı ihalesini alan iki otoyol müteahhidi de ne yazık ki başarılı olamadı ve onlar da işi bıraktılar.
Ardından Kasım 2020’de yapılan yeni ihaleyi AK Parti adaylarından Süleyman Kozuva’nın sahibi olduğu Kozuva Gurup ile YAKO Tekstil A.Ş’nin kurduğu Favori (Airports) İşletmecilik A.Ş adlı şirket 147’inci turda verdiği 297 milyon 100 bin Euro artı KDV fiyat teklifiyle kazandı. Ocak 2021’de yer teslimi yapılan ihalede ‘belli büyüklükte bir havalimanı işletme’ ve ‘yeterli yolcu sayısını yerine getirme’ şartını ilgili şirket nasıl ve ne şekilde sağladı doğrusu bunu bilmiyoruz, çünkü sözleşme içeriği halktan gizleniyor.
Adı geçen şirket, yurt içinde değil ama, 2015’ten bu yana Somali’nin başkenti Mogadişu’da bulunan Aden Abdulle (İlk devlet başkanı Aden Abdullah Osman Daar) Havalimanı’nı (MGQ) işletmekte.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu’nun birkaç kez açılışı için tarih verdiği bu havalimanının ne zaman bitirileceğini ve ne zaman hizmete gireceği de meçhul.
Tabi bu ihaleyi kazanan Favori Airports Şirketi’nin Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü’yle imzaladığı 25 yıllık sözleşmede “Tek havalimanı olma” ve ‘yolcu garantisi’ şartının olup olmadığı merak ediliyor.
Bu durum çok önemli, çünkü böyle bir şart var ise, (ki bu şart var) Şakirpaşa Havalimanı, tıpkı İstanbul’da tar ü mar edinen Atatürk Havalimanı gibi yerle yeksan olacaktır.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun yanıtlaması için TBMM’ye verdiği bir önergeyle Adana
Şakirpaşa Havalimanı akıbetini sormuş.
Adana halkının büyük çoğunlukla bu havalimanın aynen kalmasını istediği bir gerçek. Çukurova Bölgesel Havalimanı 3500 metre uzunlukta ana pist ve aynı uzunlukta paralel taksi yolu ile 8 milyon gibi yüksek bir yolcu kapasitesiyle 197 milyon Euro yatırımla yapılmaktadır. Bu kadar yolcuya ne zaman ulaşabilir ki?
Her iki havalimanı farklı yörelere hizmet vermeye devam edebilir. Yap-işlet-devret derken aradaki yazılmayan ‘kazan’ kelimesini göz ardı etmemeliyiz. İşin içinde kazanç varsa Adana Havalimanı’nın kapatılması hiç de imkansız gibi görünmüyor. Görünen o ki, Adana Şakirpaşa Havalimanı arazisi aynı adı taşıyan mahallede iyi bir rant alanı olarak müteahhitlere de verilebilir.
Halk, sahip çıkarsa belki de olmayabilir.
Umudunu yitirme Türkiye’m.
musaalioglu@gmail.com
Ev, konteynır ve çadır derdindeler.Depremzedeler otelleri terk ediyor
Türkiye’yi sarsan deprem felaketinden sonra evsiz kalan binlerce kişi, geçici olarak barındıkları otellerden ayrılmaya hazırlanıyor. Depremzedeleri 15 Mart’a kadar misafir etmeleri istenen ve tesislerinin kapılarını hemen evsiz kalan vatandaşlara açtıkları halde, otelciler toplumun bir bölümünün kendilerine önyargıyla bakmasından şikayet ediyor. Şurası kesin bir gerçek ki, depremde evsiz kalanların konaklama sorunu, otelcilerin değil, en başta devletin görevidir. Böyle olmasına rağmen, devletten gelen bu isteği hiç tereddüt etmeden kabul eden otel işletmecileri bu anlamda toplumsal dayanışmanın ve insani yardımlaşmanın bana göre en asil örneklerinden birini vererek, duyarlı gönüllere ve kalplere dokundular. Teşekkürü de hak ettiler.
Başta, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve Türkiye Otelciler Birliği (TUROB) devlet imkanlarının yetmediğini görerek üyelerinden deprem mağduru vatandaşlara kapı açmalarını istemişti. Kendisi de otel işletmecisi olan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet N. Ersoy dahil tüm otel sahipleri depremzedelerin konaklamasının yanı sıra diğer tüm ihtiyaçlarını da ücretsiz karşıladılar.
Turizm bölgelerinin yanı sıra İstanbul ve Ankara gibi şehirlere getirilen yaralıların yakınları da otellerde ücretsiz ağırlandı. Otelciler, 120 bini aşkın depremzedeyi misafir ederek görevlerini tam anlamıyla yaptılar. Bundan sonra görev devletin bakanlıklarına ve diğer kurumlarına düşmektedir. Şunu da belirtmekte yarar var ki, süre dolduğunda yer bulamayan hiç kimseyi otelciler kapı dışarı etmez, depremzedeler yer bulana kadar misafir etmeyi sürdürürler. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Fakat, konaklamanın da bir süresi olmalı. Bu anlamda empati yapmalı ve otelcilere de hak vermeliyiz. Çünkü, turizm sezonu geldi çattı. Yapılan rezervasyonları kabul etmek zorundalar. Bunu yapmadıkları takdirde onlar ve ülkemiz önemli turizm kaybına uğrar. Herkes çok zor durumda kalır.
Otellere yerleştirilen depremzedelerin birçoğunun hasar tespit çalışmalarının başlamasıyla memleketlerine geri dönemeye başladığını açıklayan TÜROFED Başkanı Sururi Çorabatır, “Depremin ardından, başta Antalya ve Alanya olmak üzere, yaklaşık 120 bin kişiyi 21 bölgemizdeki otellerimizde ağırladık. Apart otel de, 5 yıldızlı otel de taşın altına elini koydu. Hem çadır hem konteynır bakımından bütün otelcilerimiz desteklerini sağladı. Özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde deprem olan birçok ilden personel alıyorduk. Onları da hemen göreve çağırdık. Geçici süre barındırdığımız vatandaşlarımızın sezonun açılmasıyla birlikte öğrenci yurtlarına, çadır ve konteynır kentlere geçiş süreci başladı. Hasar tespitinin ardından birçok kişinin geriye döndüğünü öğrendik. Deprem bölgelerinden gelip de çalışmak isteyenleri de istihdam etme konusunda çalışmalarımız var.” diye konuştu.
Dünyanın dört bir yanından milyonlarca dolar, yurt içinden milyonlarca lira maddi yardım, yurt içinden ve yurt dışından on binlerce çadır ve konteynır ile diğer yardım malzemeleri adeta yağmur olup yağdı deprem bölgelerine. Organizasyon eksikliğiyle şayet çadır ve konteynır sıkıntısı yaşanıyorsa devlet kurumları yeniden reorganize olmalı ve vatandaşı aç ve açıkta bırakmamalıdır.
Otelcileri ve yerlerinden yurtlarından olan öğrencilerin de rahatlatmalıdırlar.
Yapılanlar için teşekkür ederken, devlet babalığını ve gücünü eksiksiz ve de tam anlamıyla gösterebilmelidir. Bekliyoruz.