ABD'nin gizli uydusu gerçekten kayıp mı oldu?

ABD’nin dün uzaya göndermeye çalıştığı ‘yüksek düzeyde gizli’ ve aynı derecede pahalı devlet uydusu Zuma’nın, Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’inden (KSC) SpaceX Falcon 9 roketiyle uzaya gönderildikten sonra kaybolduğu ve milyarlarca dolar zarara yol açtığı iddia ediliyor. Ancak Space X’in raporları ile diğer ABD’li basın organlarının haberindeki raporlar çelişkili görünüyor. ABD gizli uydusunu kaybettik diyerek gizli bir uydu haline mi getirdi?
ABD kongresi senato üyeleri ve hükümet yetkilileri, Bloomberg ve Wall Street Journal’da uydunun başarısız olduğuna dair bilgiler verdi. Ancak bu bilgiler tutarsızlık sergiliyor. Bir Bloomberg kaynağı, Falcon 9’un son safhasının başarısız olduğunu söylüyor. Wall Street Journal ve yine başka bir Bloomberg kaynağı ise uzay aracının roketten ayrılamadığını iddia ediyorlar.
Yorum için SpaceX şirketine ulaşan bazı kaynaklar ise SpaceX, Zuma’yı yörüngesine gönderen roketin görevini başarıyla yerine getirdiğini ifade etti. “Bu nitelikteki görevler hakkında yorum yapmıyoruz; ancak şu an verilerin gözden geçirilmesi Falcon 9’un nominal olarak performansını gösteriyor” diye belirtti. Yani gönderme sürecinin başarı ile gerçekleştiğini belirtti.
SpaceX’in aslında Falcon 9’un bir görev sırasında gerçekleştirmesi gereken tüm görevleri yerine getirdiğini söylemesi, bir çok bilgi ifade ediyor. Bu, tipik olarak fırlatma, roketin ikinci aşamasından ayrılması ve uydunun planlanan yörüngesine yerleştirilmesini içeriyor. Bütün aşamaların başarı ile gerçekleştirildiğini belirten bir ifade. Ayrıca birçok video kaydı Falcon 9 roketinin başarılı bir iniş yaptığını da kanıtlıyor.
Yani, SpaceX’in ve Wall Street Journal’ın rapor ettiği bilgilerin birbirleri ile çeliştiği görünüyor. Uzay Operasyonları SpaceX, başarılı bir fırlatma işlemi gerçekletirildiğini, Wall Street Journal ise uydunun, roketin üst kısmından ayrılmadığı için Dünya’ya düştüğünü, roketten ayrılamadığını iddia ediyor.
Joint Space Operations Center (Ortak Uzay Operasyonları Merkezi) ABD alan kataloğunu korumak için gerekli olan tüm yörünge belirleme etkinliğinin gerçekleştirilmesinden sorumlu kuruluştur.
Joint Space Operations Center, Uzay Gözetim Ağı olarak bilinen yerden bağlı radarlar ve teleskopları kullanarak Dünya’nın etrafında dönen tüm yapay nesneleri izler ve bu uyduların aktif bir katalogunu tutar.
Bu kuruluş, SpaceX’in Zuma uydusunu göndermesinin ardından, Sisteme, ‘ABD 280’ kodunda, ABD uydusu için kataloğa yeni bir giriş yaptı. Bu, uydu bir yörünge tamamladıktan sonra, Stratejik Komutanlık içerisindeki birinin kataloğa Zuma uydusunu eklediği anlamına geliyor. Bununla birlikte yörünge  hakkında daha fazla bilgi bulunmuyor.
Harvard ve uzay mekiği uzmanı astrofizikçisi Jonathan McDowell The Verge’e verdiği demeçte; “gizli uyduların yörüngeleri açıklanmıyor, ancak bir katalog girişi yapılıyor” dedi. “Bu gizli uydular bir katalog numarası ve ulusal bir atama alırlar. Ve bir girişin orada olması, bir yükün (uydunun)  yörüngeye dönüştüğünü ve dünya’nın çevresinde en az bir yörüngeyi tamamladığını ima eder” diyor.
Bununla birliklte Joint Space Operations Center’da Stratejik Komutanlık görevinde bulunan Donanma Kaptanı Brook DeWalt,  Bloomberg’e verdiği demeçte; “şu anda uydu kataloğuna ekleyecek hiçbir şey yok” açıklamasında bulunuyor.
Ancak kataloğa eklenen “ABD 280” numaralı uydu için birşey söylemiyor. Bu gelişmer de karşımıza şu iki ihtimali çıkarıyor:

  1. Uydu gerçekten kayıp oldu ancak, ABD’nin bütün uydularını kontrol eden Askeri kuruluş yanlışlıkla kataloğa yeni bir uydu ekledi.

 

  1. Uydu Space X’in ve ABD Joint Space Operations Center’ın raporlarında da görüldüğü gibi yörüngeye başarı ile gönderildi. Ancak ABD Hükümeti adına gizli bir görev olduğu için, daha da gizli kalması istendi ve kamuoyuna uydunun düştüğü bildirildi.

Exit mobile version