ABD, Çin’in 5. nesil savaş uçağı üretim hızına yetişememe endişesiyle F-35 savaş uçaklarının seri üretimini artırmayı hedefliyor. Washington yönetimi, bu çerçevede Türkiye’nin kapısını çalarak F-35’lerin tam ölçekli üretimini hızlandırmayı planlıyor.
Çin’in hızlı savaş uçağı üretimine karşı tedbir almak isteyen ABD, TR-3 kodlu güncelleme çalışmaları nedeniyle F-35 üretiminde yaşanan gecikmeleri aşmak için adım atmıştır. Ancak, F-35’lerin seri üretim hızının müşteri ülkelere ve ABD ordusunun ihtiyaçlarına yetişemediği bilinmektedir. Bu durum, Çin’in stratejik olarak 5. nesil savaş uçağı üretiminde ABD’yi geride bırakma potansiyeli taşıdığı endişesini artırmaktadır.
Çin’in ‘hayalet’ uçaklarından J-20’nin üretimine hız verdiği bilinmekte. Çin ordusunun envanterinde bulunan 200’den fazla J-20’nin varlığı, Çin’in hava üstünlüğüne yönelik iddialarını desteklemekte.
Mevcut durumda Amerikan havacılık endüstrisi, uçak üretimini artırmazsa Çin’e karşı Pasifik’te güçlü bir konumda olamayabilir. Bu nedenle ABD, F-35 üretiminde Türkiye’nin potansiyel katkısını da değerlendirmek istiyor.
Çin, J-20 üretimini hızlandırmak ve modern üretim tekniklerini devreye sokarak 5. nesil uçakların teslimatını hızlandırmayı amaçlamakta. Uzmanlar, Çin Hava Kuvvetleri’nin ABD’nin kapasitesine yetişme yolunda olduğunu gösteren tahminlerde bulunmakta.
ABD Deniz Kuvvetleri’nin Pasifik bölgesinde bulunan 11 savaş filosunun, uzmanlara göre acilen 13’e çıkarılması gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca, uçak gemilerinde bulunan F-35 sayısının Çin’in uçaklarıyla rekabet edebilecek düzeyde olmadığı ifade edilmekte.
ABD’nin, eski uçaklarını emekliye ayırırken yerlerine yeni üretim jetleri koyması gerekliliği, her yıl en az 72 adet uçağı envanterine katma zorunluluğunu doğurmakta. Lockheed Martin şirketi, tam ölçekli üretim kararının alındığı ülkede yılda maksimum 150 adet F-35 teslim edebilmekte. Ancak bu uçakların yaklaşık yarısı ABD dışı müşterilere gönderilmektedir.
Türkiye’nin F-35 programındaki rolünün sona ermesi, ABD’nin tedarik zincirindeki kırılganlığı artırmıştır. Çin’in üretim hızına yetişmek ve tedarik zincirini çeşitlendirmek için ABD’nin Türkiye ile yeniden işbirliği yapması kaçınılmaz hale gelmiştir. Ancak, siyasi ve diplomatik faktörler, bu işbirliğinin yeniden sağlanmasını zorlaştırmaktadır.