UÇAK TEKNİSYENİNDEN AÇIK MEKTUP

Gerçekler çok açık ve net. TYP kurslaryla binlerce insanın hakkı yenmiştir. Teknik universitelerin havacılık fakültelerinden mezun olan öğrencileri 2 yıllık ve lise mezunu insanlarla bir tutmak , ünvanlarını elinden almak, gerek kamu gerek mühendislik alanlarında istihdam olanaklarını ellerinden almak hukuksuzluktur yasalara aykırıdır. TK üvey evlat muamelesi görüp maaşlar, haklarda kayıp yaşanmış ; yöneticiler ve şirket çalışanları gözünde hor görülmüşlerdir. Tüm bunlar yaşanırken teknisyenler kendilerini haklarını savunmamış durum gittikçe kötüye gitmiş ve gitmektedir. Sürekli birşeyler zırvalıyorsun yok armut yok saman. Olan olmuş herşey ortada. Neyin kafasını yaşıyorsun anlamadım. 2 kelam edemiyorsun sürekli boş laf , saçmalıklar…

Bilinç , ideal , bilgi, karakter diye birşeyler zırvalamışsın. Geç bu işleri geç, yeni nesil her konuda siz dinazorlardan çok çok ileride. Tabi hangarlar sizin gibi ingilizce bilmeyen avantadan meslek edinmiş TYP’li lise mezunu adamlar kaynıyor zaten olması gereken şeyleri burda marifet gibi anlatıyorsun birde. 18 yaşında hangara girmiş hayattan dünyadan zerre haberi olmayan hayatında mahallesinden dışarı çıkmamış ülkenin bugünlere gelmesinde en büyük sorumlu adamlar bizden saygı itibar bekliyor. Zamanında heryere TYP kursu 2 yıllık bölümler açılırken, habom kurulurken, TK da her türlü hak kaybı yaşanırken susmadınız haksızlıklara tepki gösterdiniz diye bugünlere geldik dimi güldürme beni. Sizin tuzunuz kuru tabi yine işiniz gücünüz var , şu anda mezun olan çocuklar ne yapacaklar? Benim bir alt dönemimdeki çocukların hiçbiri işe giremedi. YÖK ve bazı lobiler tarafından havacılık fakülteleri mezunlarının önü kapatılıyor bu çocuklar nerelerde çalışacaklar. Mektubu yazıyı yazan insanı tanımam umrumdada değil. Ben yazımı ona hitaben yazmadım, tepki gösterdiğim hedef kitle ve sebepleri yazımda gayet net sen önce türkçe okumayı anlamayı öğren sonra insanlara akıl ver. Ayrıca karşınızda saygı,sevgi,vatan millet din vb. Sömürülerle kandırabileceğiniz duygusal bir gençlik yok. Sizden çok daha bilgiliyiz, sizin gibi duygusal olma şansımızda yok yaşamak için. Siz anlamazsınız işsizlik nedir, geleceğinin çalınması nedir, emeklerinin haramiler tarafından hiç edilmesi ve üstüne çökülmesi nedir. Bu eski nesil niye böyle anlamıyorum yazılanlara bak: o yazıyı yazan arkadaş varya 18 yaşında hangara girdi ilk lisansı aldı sonra yurtdışı eğitimine katıldı ingilizcede biliyor haa. Adaletin savunucusu şirket şirket gezdi tüm haksızlıkları istifa ederek bitirdi şefleri genel müdürleri dize getirdi wowww heromuzun haksızlıklarla mücadele ediş şekli baya sansasyonelmiş :) Ah amca ah o saçma sapan gerçeklikden kopuk duygusal zihniniz ve zihniyetiniz kimsenin umrunda değil ve sürekli kaybetmeye mahkum. Banane o arkadaştan , ahmetten mehmetten … İş yok , bir grup insan bir grub insanın ekmeğini çalıyor, ben aldığım eğitimin karşılığını alamıyorum üzerinde yasalara aykırı birsürü hukuksuzluklar var , mesleğin itibarı değeri imkanları mahvolmuş, ülkenin hali içler acısı zaten sen gelmişsin burda salya sümük boş boş zırvalıyorsun. Yeni nesil aptal değil bazıları gibi neyin ne olsuğunu gayet iyi biliyor yeri geldiğinde herkese hakettiği cevabı verir.

Bu yazıyı yazan yıllarca birlikte çalıştığımız, iyi bir teknisyen olabilmek için gösterdiği gayret ve fedakarlıkları gayet iyi bildiğim adam gibi adam güzel yürekli bir kardeşimdir. Piyasada teknisyen geçinen çok adamıda cebinden çıkaracak bir kardeşimdir.Öyle bazıları gibi torpilleri ile dayıları amcaları ile bazılarının çok iyi bilip yaptığı yalakalıklar ile bu güne gelmemiştir.Ama nedense ingilizcenin i sini bilmeyenlerin hasbel kader, hani derler ya koyunun olmadığı yerde kuzuya abdurrahman çelebi derler işte bunların parayla ingilizce belgesi aldığı parayla modül sınavlarından geçtiği şahıslar gibi değil kazıya kazıya bileğinin hakkı ile Uçak teknisyeni olan biridir. Bok atacaksanız başka kapıya. Çünkü o altın gibi çamur atsanızda parlayacak ve değerini kaybetmeyecek. Yolun açık olsun güzel kardeşim…

Şimdi sen sanıyosun ki, bu yazı aşşağılık duygusuyla yazılmış, yazanında genlerine işlemiş öylemi.Soru 1: yazıyı yazanı tanıyormusun?soru 2: yazı da kime ve neye güzelleme yapılmış?soru 3: türkçe bildiğinden ve okuduğunu anlayabilen kapasitede olduğundan emin misin?Soru 4: bu kadar hadsizce konuşma cesaretin nerden geliyor?soru 5: Sorgulayan, bilinçli ve idealist birisi olmakla senin gibi hadsiz birisi olmak arasındaki farkları biliyor musun?Bahsekonu yazıyı yazan kişiyi tanırım biraz sana anlatayım kendisini izninle.21 yaşındayken lisansını eline almış, belkide en geç yaşta bu lisansa sahip olan birisidir.10 yılın üzerinde meslek tecrübesine sahip, ve bunun en az 5 yılını yurtdışında edinmiş birisi.yurt içi ve yurtdışında bir çok eğitime katılmış birisi. (Arzu edersinki bu eğitimlerin tamamına yakını tamamen ingilizce).havaaracı hakkındaki teknik bilgi seviyesinden bahsetmiyorum bile.öte yandan gelelim güzelleme konusuna.bu kişi en son güzelleme yapacak birisidir.bu zamana kadar 5-6 tane şirket değiştirmiştir. Bir çoğunda da haksızlığa adaletsizliğe gelemediği için ayrılmak zorunda kalmıştır. Hatta ayrıldığı şirkete 2. Ve 3. Defa tekrar girebilecek kalitede ve karakterde birisidir.şöyle bir düşününce mesleğe yeni başlamış her genç arkadaşın mutlaka beraber çalışması gereken birisidir.yanlış anlama sakın sadece iş öğrenmek için değil.nasıl dik durulur, nasıl kendini ezdirmezsin, nasıl güçlü kalırsın en çok bunları öğrenmek için.ayrıca genç arkadaş, arkadaş ta demek istemiyorum ama, sana bir tavsiye, bu kafayla, bu hadsizlik ve aşşağılık psikolojisiyle bence sen zaten bulaşma bu işlere.yazdığın yazının tamamına bakınca, hem karakter olarak, hem kendi ifade etme olarak hem de bilgi anlamında çok büyük eksikliklerin mevcut.sana uğur mumcu nun bir sözünü hatırlatayım belki bi gün işine yarar.”BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLMAYINIZ”

Sen daha sektöre girmeden thy ye çöplük dersen zaten sektöre hiç girme.Thy nekadar kötülense de nekadar burada olumsuz yorum yapılsa da bir okuldur.Kimsenin de thy ye çöplük deme hakkı yoktur.

Özellikle THY de teknisyen maalesef değersizleştiriliyor ve bu bilinçli olarak yapılıyor. Uzun zamandir özellikle havacılık dışı çalışanlar bolca alındı ki aza kanaat getiren insan sayısı fazla olsun.. Verilen kıyafetten tut imkanlara yemeğine ayakkabısına çayına kadar ne varsa teknisyeni deģersizleştirmek ve önünü kapamak adına yapılıyor. Aramızda onlarca eğitimli, yüksek lisanslı, doktoralı,tecrübeli, üşenmeyip mühendislik bitirmiş bile arkadaşlarımız olmasına rağmen, yönetici bile olamıyorsun çalıştığın yerde.. Başteknisyen olursan amenna , ne büyük görev!.. Ünvanda yükselme sınavı açıldı, teknisyen hariç her kadroya bu imkan tanındı. Pazardan alsan almayacağın kıyafet yılın 6 ayı giy diye veriliyor, bir Allah’ın kulu bu ne demiyor… Tornavida kafalı diye boşuna dememişler zamanında.. Bu düzen böyle gider, iyiler fırsatıni bulunca kaçar, kalanlar da topu boş kaleye atmaya devam eder… UTED uzaktan bakar, sendika Bolu’da sıcak su kürüne devam eder… Teknisyenler de iste buralarda şair olur :))

Güzel anlatmış arkadaşım eline ruhuna saglik

Senin bu mantığına göre de pilotun da otobüs şoföründen farkı yok gerçekten yazık kafana..Bizden biri olmadığına eminim belli var bir kompleksin.

Bu nasıl bir eziklik arkadaş. Bu teknisyenler sanki tek tek özel olarak seçilmiş. Hayatımda bu kadar universiteli cahili bir arada görmedim. Oldu olcak birkaç kafiye de şirkete patronlara müdürlere dizip gözyaşı dökseydin. Bu milletin genlerine aşağılık psikolojisi nasıl yapışmışsa çıkmıyor. Ne eğitiliyorlar ne ders alıyorlar ancak koyun gibi güdülmeyi istiyorlar. Asgari ücrete geceli gündüzlğ it gibi çalışın. Arada ağlarsınız böyle birkaç kemik atarlar yada bir sopa gösterirler yine hazır ola geçersiniz. Midem bulanıyor tiksiniyorum sizden sizinle çalışmak istemiyorum. Bu ülke hür insanlar için cehennem aptallar için biçilmiş kaftan. Aptal olduklarını hissetmeden yaşayabilecekleri tek yer çünkü. Tiksindim sefa abi bıktım. 24 yaşında bir genç olarak ülkedende okuduğum bölümdende meslektende millettende şartlardanda illallah ettim. Hayattaki tek amacım bu ülkeden birdaha dönmemek üzere gitmek. İnsan olduğumu hissetmek, normal insanlarla normal bir hayat yaşamak.