THY uçaklarında yolcuların rahat bir seyahat geçirmesi için çaba sarf eden kabin memurlarından Gülnihal Pire, kendisi gibi kabin memuru olan eşiyle mesleğin zorluklarının üstesinden geliyor.
THY‘nin 16 Nisan’da Antalya-İstanbul seferini yapan uçağında, annesinin emzirdiği sırada nefes almakta zorlanan bebeğe müdahale etmesiyle tanınan kabin memurunun en büyük yardımcısı 8 aylık eşi Özgür Pire.
Kurallar gereği aynı uçakta görev alamayan, buna rağmen haftalık izinlerini aynı gün kullanabilen Pire çifti, deneyimlerini birbirine aktarıyor. Gittikleri ülkeler ve sefer koşullarıyla ilgili tecrübelerini paylaşan çift, bununla da yetinmiyor. Kabin memuru çift, göreve çıkmadan önce evde kahvaltı hazırlamadan valiz düzenlemeye, üniforma ve gömleklerin ütülenmesinden kıyafetlerin mesleki uygunluğunun kontrol edilmesine kadar birçok konuda birbirlerine yardımda bulunarak, zorlu meslekte örnek oluyor.
“Kurallar gereği aynı uçakta görev alamıyoruz”
THY kabin memuru Gülnihal Pire, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazi Üniversitesi’nde Seyahat İşletmeciliği ve Turizm Rehberliği Öğretmenliği Bölümünden mezun olduktan sonra 8 yıldır THY’de görev aldığını söyledi.
Sekiz aylık eşi Özgür Pire ile 4 yıl önce Pekin uçuşunda tanıştıklarını ifade eden Pire, uçuşun ardından görüşmeye başladıkları ve bir süre sonra evlendiklerini anlattı.
Eşiyle aynı mesleği yapmaktan dolayı memnun olduğunu dile getiren Pire, “Aslında bu bizim için kolaylık oluyor. Birbirimizin işte ne kadar zorlandığını veya yorulduğunu uçuşlardan geldiğinde hemen anlayabiliyoruz. Yeri geldiğinde annemiz bile uçuştan geldiğimizde ‘Hiç mi uyumadın?’ diyebiliyor fakat eşiniz şirket içerisinde olduğu için durumunuzu biliyor. Yorgunluk düzeyini ya da uçuş için nasıl bir hazırlıktan geçildiğini biliyor. Onun uçuşu olmadığı zaman bana valizimi hazırlamamda yardımcı oluyor, hatta eşim bazen gömleğimi de ütülüyor. Bana seferlerle ilgili telkinlerde bulunuyor.” diye konuştu.
“O anları asla unutamam”
THY’nin 16 Nisan’da Antalya-İstanbul seferini yapan uçakta, annesinin emzirdiği sırada nefes almakta zorlanan 7 aylık bebeğe müdahale ettiği anları hayatı boyunca asla unutamayacağını kaydeden Pire, şöyle devam etti:
“O gün, benim için çok güzel bir gündü. Çünkü annesinin ‘Bebeğim nefes alamıyor. Uçakta doktor var mı?’ diyerek bebeğini bana doğru uzatması ve benim onu alıp hemen ilk yardım müdahalesinde bulunmam, ardından bu müdahalenin başarılı bir şekilde sonuçlanması çok özeldi. Kendim de duygusal olarak çok etkilendim ve heyecanlandım. Annesinin ilk bebeğiydi. Yalnız seyahat ediyordu. Onun heyecanı ve endişesine ortak olduk. Ekip arkadaşlarım da bana çok destek oldu.”
Bebeği eline aldığında yaptıkları ilk yardım çalışmalarının gözünün önüne geldiğini anlatan Pire, “Sefer sırasında bir bebeğe müdahale ilk defa başıma geldi. Yetişkinlere ilk yardım müdahalesini çok fazla yapıyoruz. Bayılan yolcularımız oluyor, kalp krizi vakası veya şeker hastaları olabiliyor. Uzun uçuşun verdiği yorgunluk ve ateşle birlikte yolcularımız değişik reaksiyonlar gösterebiliyor. İlaçları bazen yanında olmuyor. O yüzden ilk yardım eğitimine çok önem veriliyor. Çok zorlu geçiyor. Sınavlarımız da öyle basit değil.” ifadelerini kullandı.
“Kabin memurluğu kadınlara özel bir meslek değil”
“Kabin memurluğu kadınlara özel bir meslektir” anlayışının yıllar içinde değiştiğine işaret eden Pire, çalışma ortamında bir erkek kabin memurunun olmasının çok önemli olduğunu belirtti.
Zorlu işlerde erkeklerden yardım istediklerini dile getiren Pire, “Bir yolcuyla iyi bir iletişim kuramıyorsak hemen erkek kabin memuru arkadaşımızı rica ediyoruz. Farklı bir yüzü görmesi de yolcular açısından iyi oluyor.” dedi.
