Amerika’da yayınlanan rapor havaalanlarında kullanılan yüz tarayıcıları ile ilgili sorunlara eğiliyor.
Georgetown Gizlilik ve Teknoloji Merkezi’nden çıkan rapor, Homeland Security’nin biyometrik çıkış pilot programının kapsamını ve yürütülmesini irdeliyor.
Şu anda Amerika çapında dokuz havalimanında çalışan program, uluslararası uçuşlarda yolcuları tanımak için yüz tanıma teknolojisini kullanıyor.
Homeland Security açıklamasında, genişletmeyi planladığı programın bir başkasının kişisel belgelerini kullanarak sahte yolcuları yakalayabileceğini öne sürüyor.
Ancak raporda Homeland Security’nin, Amerikalıların ve Kongre’nin onayını almadan yüz tarayan bir program geliştirme yetkisine sahip olup olmadığı sorgulanıyor.
Raporda ayrıca, programın “kaygan bir yasal zemin üzerinde durduğu” tanımına yer veriliyor ve programın federal yöntemleri izlemediği açıklanıyor. Homeland Security’nin programın etkililiğini doğru bir şekilde ölçüp ölçmediği de raporun sorguladığı konular arasında.
Raporda, programın doğru belgelerle ayrılmaya çalışılan yolcuların yüzde 96’sında hata yapılmadığı tahmin ediliyor ancak programın yanlış belgelerle ayrılmaya çalışılan yolcuları ne kadar doğru bir şekilde yakalayabileceği henüz belli değil.
Yazılımın en büyük sorunlarından birisi ise yüz tanıma sisteminin, özellikle belirli ırk gruplarında daha sık hata yapması.