Geçmişte kalan 2011 seçim öncesi sokaklardaki Bilboardlarda O zamanki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte”Yerli uçağımız göklerde” yazan bir reklam gördüğümde şaşırmış ve “Allah Allah ben güya havacılık haberleri yazıyorum ve bu gelişmeden haberim mi olmadı diye telefonla arkadaşlarımı aradım. Kimse bilemedi. Derin bir nefes aldım ve dudaklarımda bir tebessüm oluştu. İşin komik yanı,bu bilboard havacıların buluşma yeri haline gelen Flyinn alışveriş merkezinin oradaydı.
Geldik 2015 yılına ve yeni bir genel seçim arifesindeyiz. O zamanki başbakanımız Cumhurbaşkanı olmuş ve yerini Ahmet Davutoğlu’na bırakmış. Reklam Bilboard ı bu sefer değişmiş ve göklerde uçan uçağımız(!) yeri inmiş olacak ki,bilboard larda bu sefer Ahmet Davutoğlu’nun fotoğrafı eşliğinde “Yerli yolcu uçağımızı yapıyoruz! olmuş. Kısaca; Her nedense göklerdeki uçağımız(!) yere inmiş ve şimdi üretim aşamasına geçiyormuşuz:) Bu ifadeleri yazarken bir an aklıma “Tencere-Tava hep aynı hava” sözcüğü geliverdi.
Bu sefer de hangi uçağı,nerede yapıyormuşuz da yine mi ben duymadım diye kendimi suçlarken baktım ki bu konu henüz bir proje aşamasında.
Aslına bakacak olursanız;
Üreteceğimiz söylenen bu uçak yerli falan değil. Alman uçağı.
ABD’de yaşayan Türk iş adamı Fatih Özmen’in şirketi Sierra Nevada Corp. söz konusu uçağı üreten Alman havacılık şirketinden 328 Support Services GmbH’yi, kısa süre önce satın alarak, Dornier 328 modelinin imalat, tasarım, bakım ve fikri mülkiyet haklarına da sahip olmuş. Dornier 328’in halihazırda FAA ve EASA sivil havacılık otoritelerinden sertifikaya sahip…
Yapılması planlanan bu uçak halihazırda üretilmiş bir uçak olup, en çok tutulan 328 Jet modeli, 1996-2002 yılları arasında 110 adet üretilmiş ve halen Hainan Airlines, Skyway Airlines ve Sun Air of Scandinavia havayolları filolarında görev yapmakta imiş. VIP ve Ambulans olarak da kullanılıyor.
Bölgesel olarak 30 kişilik bu uçaklarla maliyeti karşılamak ve kara geçmek bayağı zor. THY’ye al ve kullan, biz bu 50 tane garanti verdiğimiz uçakları alıp da ne yapacağız derlerse, THY alır ve zararına uçar veya askeriyeye verirler. Dolayısıyla özel bir havayolu bu uçakların yanına bile yaklaşmaz diye düşünüyorum.
Bu uçaklar turboprop ve jet olmak üzere şimdiye kadar toplamda 217 adet üretilmiş deniyor.
Bu uçağı, İsrail ve Çin’de almayı düşünmüş sonra vazgeçmiş. Bilhassa, İsrail gibi havacılık teknolojisinde söz sahibi olan bir ülke bu işe girmediğine durup bir kez daha düşünmek lazım.
Şüphesiz, EASA ve FAA sertifikasyonuna sahip olunması tabii ki bir avantaj ama bakalım ileride yapılması düşünülen 628 serisi için ABD ve AB ne gibi defans uygulayacaklar. 328 e sertifika verenler 628 e verecek mi? Verirler diyelim. Hangi sürede verecekler?
Hadi bu uçakları yaptık diyelim.Kime pazarlayacağız? Dünyada yedi tane uçak imal eden firma var. Bu dev firmalar arasından nasıl pazar kapacağız? Sanırım, Orta doğu ve Afrika pazarını düşünüyorlardır. THY’nin ortak olarak kurduğu galley ve koltuk imal eden firması sertifikasyon konusunu halletmesine rağmen henüz yabancı bir ülkeye koltuk,galley satamadı. Hatta Pegasus bile yerli imalat uçak koltuklarını ağır bulduğundan almadı.
Koltuk ve galley pazarında bu kadar uğraş verilip henüz yabancı ülkelere satışta muvaffak olunamadığına göre bu uçakları kullanmak ve pazarlamakta kolay olmayacaktır.
Bu uçağın imalatı için,TAI’ nin hemen yanında ihtisas organize sanayi henüz yeni kuruluyor. Burada imalat gerçekleşecek ve en az 50 uçak alma garantisi verildi. Proje ortağı firma akıllı. En azından yapılacak olan 50 uçağı Türkiye’ye vermek için garanti almış. Bu proje için şimdilik 1.5 milyar dolarlık bir fon ayrılmış. Tabii ki bu 1,5 milyar dolarlık iş değil çok daha fazlası gerekli olacaktır.
Çünkü bu paranın içinde almayı garanti ettiğimiz 50 uçak+ Alt yapı+628 tipine geçiş geliştirmesi de var. (628 için ayrı sertifika alınması söz konusu).
Aslına bakacak olursanız tabii ki bu uçağın imalatı için uzun seneler gerekli. Hükumetin verdiği 2019 rakamını çok hayali buluyor ve 2023 e belki diyorum. Dornier’in mühendisleri eşliğinde bakalım hangi parçalarını yapabileceğiz. Uçak üretimi için henüz bu konuda yetişmiş mühendis sayımız yetersiz. Bir nevi staj göreceğiz. İlk başlarda uçakta Alman mühendisleri ve ekibi çalışacaktır. Hele,hele 60-70 kişilik olacağı söylenen 628 serisine geçilmesi bayağı zaman alacaktır.
Bu uçak yapımı meselesi ballandıra ballandıra anlatılıyor. Duyanda bu iş kolay sanıyor. Söylediğim gibi ortada daha bir şey yok. Şimdilik hayal satıyorlar. Ancak olmaz da diyemem. Türkiye gibi siyasi istikrarsızlıkların hüküm sürdüğü bir ülkede gelecek nelere gebe bunu bilemiyoruz. Bu tür yatırımlar için en önemli konu siyasi istikrardır.
Anlatılanları dinleyen halkımız,Türkiye’de bu uçak yapımı için yeni bir bir fabrika kurulmuş hemen başlanacak diye düşünüyor. Uçak yapımı adına ciddi adımlar atılsa kimse bir şey diyemez. Ancak, uçak yapımı her nedense seçim arifelerinde çıkıp sonra bir daha ki seçim aşamasına kadar üstünde fazla durulmayan bir konu oluyor.
Şimdi yakın geçmişimize bir bakış atalım.
Mevcut durumda değil normal yolcu uçağı yapmak, insansız hava aracı ANKA’yı uçurabilmek için bile senelerce uğraşıyoruz. Bu konuda iki prototip yaptık ikisi de düştü. Hala üzerinde çalışılıyor.
Airbus A400M Atlas nakliye uçakları için, sanki bunları biz yapıyoruz veya yaratıcısıymış gibi reklam yapılıyor. Airbus’ın verdiği malzeme, parça teknik resimleri ve kalıpları kullanarak; Airbus uzmanlarının nezaretinde,orta gövde kaplama sacları veya iniş takımının bir parçasını yapmakla sanırım uçağı yapmış olmuyoruz.
İsrail’den alınan Heron’larıda unutmamak lazım. Askeriyenin baskısı ile kullanılan Aselsan kamerasının İsrail kamerasına nazaran daha ağır olması nedeni ile oluşan statik ve dinamik denge bozukluğu problemi bir türlü çözülememiş ve kamerasını bizim taktığımız Heronlarda bu sorun tekrar İsrail’in yaptığı kameraları takmakla çözülebilmişti. Bu inatlaşmanın ek maliyeti ne kadar oldu acaba?
Aynı problem ATAK Helikopterlerinde de yaşanmış, helikoptere takılan Aselsan kızılötesi kamera ATAK’ın statik ve dinamik dengesini bozarak istenilen irtifaya çıkma problemi yaşanmıştı.Öngörülen irtifaya çıktığında ATAK helikopterinin tir-tir titrediği söylenmekte. Anlatılanlar doğru ise
dengesi bozuk, aşırı derecede titreşen bu helikopter istenilen irtifaya çıkamamasının yanı sıra verimli ve doğru keşif yapamaz, attığını vuramaz.
Türkiye tüm ülkeler için çok güzel bir pazar. Ne üretirlerse bize satabiliyorlar. Bizlerde onların imalatı uçakları alıyor ve uçak sayımız şu kadar,bu kadar arttı diye övünüyoruz. Uçak almakla iş bitmiyor bir dolu yedek parça da almak zorunda kalıyoruz.
Sonuç olarak; Mutlaka teknolojik yatırımlara ağırlık verilmeli. Türkiye siyasi istikrara kavuşmalı ki önümüzü görebilelim. Bir gün mutlaka kendi uçağımızı yapabilmemiz şart. Bu konu siyasi istismar konusu yapılmadan devlet politikası olmalı ve seçimden seçime projeler ortaya atılıp sonra tekrar uyku moduna geçilmemelidir.
14 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Sefa bey gerçekten havacılık sektöründen uzakmışsınız bunu anladık efendim birincisi ilk pankart ta yerli uçağımız yazıyor ikincisinde yerli yolcu uçağımız yazıyor yani arasında kocaman bir fark var yazarlık yaptığınıza göre Türkçeye hakimsinizdir diye düşünüyorum http://tr.wikipedia.org/wiki/ANKA buyrun linkte ilk yerli uçağımız olan ankanın uçuş tarihi bulunmaktadır internetten sol kesim gazetelerden okudugunuz haberleri de burda bi kaç ekleme yaparak yazmanızda ironik bu durum yazarlık seviyenizin ortaya çıkması yani ya da bilmiyorum iki pankart arasındaki farkı anlamıyorsunuz dicem ama okadar küçük görmek istemiyorum sizi umarım yalan veya çarpıtma haber yapmaya devam etmezsiniz hiç yoktan yaptığınız yazarlık mesleğine saygınız olsun saygılar..
Çok bilgili bey. ANKA uçak değildir. ANKA insansız hava aracıdır.Bu ikisi arasındaki farkı önce anlayın. İkincisi YERLİ UÇAĞIMIZ HAVADA dediğinizde bunu okuyan halk kitleleri yolcu veya insanlı bir hava aracı olarak anlar. Zaten kandırmaca da buradadır.Benim solcu olduğumu kim söyledi.) Ben size AKP sempatizanı demiyorum. Sizde bilmediğiniz konularda ön yargılı olmayın. Ayrıca ben yazar değil havacıyım bu ikisi arasındaki farkı da anlayın lütfen. Ben maddi bir beklenti ile yazmıyorum.Ben 40 senedir bu mesleğin her kademesinde varım. Siz izlemeye devam edin.
Sefa bey ben size solcu demedim olabilirsinizdr bunda kötü bi yan yok sol gazetelerden aldiginiz haberi kopyala yapıştır yapmissiniz dedim bir kaç eklemeyle çamur at izi kalsın mantığıyla yapilmis olan haberlerden yani .. insansiz hava aracı bir uçaktir ayni mantaliteye sahip olan araclarin genel adidir uçak benden iyi bildiginizi biliyorum sizin mantıkla bakarsak ozaman bunlarda insanli hava araci komik duruma düşmekten öte gitmez bu uxak değil demek ve son olarak o günkü tüm haberleri takip ederseniz bunun insansiz hava araci olduğu ne amaçla kullanilacagi gayet iyi derecede anlatıldı halka yani bi kandirmacada yok herkes muhalif olmali bir şeyi koru körüne kabul etmemeli ama muhalefetide doğru yapmali altın klozet mantığıyla muhalefet ancak komik duruma dusmenize yarar bende akparti sempatizani degilim elestidigim cok konu olmuştur ama bu tür değil saygilarimla yazilarinizi yakindan takip ediyorum destejledigim de bir cok yaziniz var
İlker Bey o halde sizin mantığınıza göre DRONE de uçaktır:) Havada uçan her cisme uçak denmez. Siyasi bir kişilik uçağımız göklerde dediği zaman bunu halk kitleleri askeri veya sivil uçak olarak düşünür. Siz illa ki konuyu siyasete getirmek istiyorsunuz. Bakın ben sizin gibi değilim ben havacıyım. Klozet polemiğine sizinle girmeyeceğim. Sizde klozetler kadar havacılığı takip edin ki burada anlaşalım. IHA lar ile uçak yapımı çok farklı teknolojiler içerir. Boeing ve Airbus ın üretim yerlerini ve üretim aşamalarını gören biri olarak aman ha IHA veya Drone ler ile halkın ve ülkenin beklentisi olan sivil ve askeri uçakları karıştırmayalım. Türkiye uçak yapıyor dediğinizde bir kişi bile bunu Drone olarak anlamaz. Sapla samanı karıştırmayalım.
Sayın Sefa Bey, büyük harf konusunda özürlerimi kabul edin, amacım bağırmak değildi asla. Nedim Demirelli beyin dediği gibi hayatım boyunca görevden göreve gönderildiğimden dolayı bazı konularda ekskliklerim vardır ancak havacılık konusunda. Çünkü sizler kadar tecrübe sahibi değilim.Havacılıkta herşey tecrübe ile kazanılır.Ancak siyaset konusunda kendimi yeterli görüyorum.Nedim bey siyasi görüşümün ne olduğunun anlaşıldığını söylüyor.anlaşılmasına gerek yok ben bunu söylemekten zaten çekinmem. Ama ben burda sizin siyasi düşünceniz bu benim ki bu benimki doğru seninki yanlış tartışmasına girmedim ki.sadece havacılık sektöründe sözünün bir yer sahibi olan Sefa beyin yazılarında siyasetten uzaklaşmasının daha doğru olucağını kendi fikrimce iletmek istedim.yazılarınızın bir çoğuna sivil havacılığa yeni katılmış birisi olarak katılmıyorum demiyorum.Ancak bunları siyasi eleştiriye dönüştürdüğümüzde doğruluğuna katılmam ve benim gibi düşünen birçok insanın katılması mümkün olmuyor.Biz yerli uçak projesini eleştireceksek bunun seçim öncesi yapılması veya sonrasında yapılması,afişler asılması bunlar üzerinden eleştiriler yapmamız havacılık kulvarından uzaklaşıp siyaset kulvarına geçiş yapmamıza sebep oluyor demeye çalıştım.Nedim bey yazım hatalarıma çok takılmış ve eleştiri yapmış.kelime hatasından kişiye eleştiri yöneltip bilgisini küçümsemek konusunu sizlerin takdirlerine bırakıyorum.Nedim bey’de anladığım kadarıyla yaşça büyük ve sivil havacılık konusunda benden tecrübeli.Ancak eğer konumuz siyaset ise bir demli çayımla beraber hep beraber oturup fikir alışverişinde uzun uzun bulunabiliriz.sadece istediğim havacılık konusunda siyasi yorumlardan uzaklaşmak.çünkü bu konu biraraya gelmekte zorlandığımız bu dönemde teknisyenler olarak birleşeceğimiz havacılık sorunları üzeri yerine, siyasi fikir ayrılılıklarına girip konuyu farklı platformlara taşımaya neden oluyor.barika-ı hakikat müsademe-i efkardan doğar diyorum.Milli Hava yolumuz ve Milli projelerimiz üzerinde daha hassas yorumlar yapmak zorundayız.çünkü bu konular ÜLKEMİZİN gücüyle doğru orantılıdır.sadece ekonomik değil Uluslararası siyasi gücünüze de bağlıdır. Cevabınız için teşekkürederim.
Yaşamımızın her anında politika yaparken, ve insanları hep daha çok politika yapmaya zorlarken üstelik iktidar partisinin gerçekleri çarpıtarak,havacılık projelerini kendine yönelik propaganda konusu yaparken suskun kalınmamalıydı..,
Aslına bakarsanız, bize kuşatan yalan politikalarına karşı, geleceğimiz ve oylarımızı çalanlara karşı; halktan yana objektif ve çağdaş demokrasi ve hikuku öne çıkaran daha çok politikaya gereksinimimiz var…
sefa bey yazınızı dikkatlice okudum ben 40 yaşındayım ne yazık ki bizim jenarasyonumuz
günü kurtar, hedefsiz yaşa,kopyala mantığıyla yetiştiridi, sonuç dünyada bilinir bir marka bırakın uçağı,arabayı doğru dürüst bir markamız bile yok, sizleri takip eden gençlerin
olduğunu DÜŞÜNEREK biz yapamayız yapsakta satamayız yaptıklarımız işe yaramaz gibi hedef
küçülten çoçuklarımızın hayal kurmasını bile yasaklayan anlayıştan uzak durmalıyız…..
Fatih Bey; Öncelikle biz yapamayız,yapsak da satamayız tarzında bir ifadem yok. Yeni jenerasyonun günü kurtar,kopyala mantığında yetiştiğini ve yaşadığını da gözlemliyorum. Ancak bu doğrular yalan,yanlış ve zamanlaması manidar bir takım henüz ayağı yere basmayan projeleri destekleyeceğim anlamına gelmiyor. Ben hala uçak yapılabilir ama bu projelerin ayağı yere basmalı ve henüz ortada bir şey yokken halka sunulmasını uygun görmüyorum. 2019 yılı gibi çok yakın bir zaman dilimine yerli uçağımız göklerde olacak derseniz bu inandırıcı olmaz. İnsansız hava araçları için bile senelerdir uğraşılıyorken,bölgesel havacılıkta kullanılması planlanan bir uçağın ülkemizde yapılıp servis edilmesi çok zor. Serzenişim show yapılmasına ve alelacele halka bunun servis edilmesinedir.
Sefa bey,yazınızı okuduğumda size hak verdiğim konu,bu vaatlerin seçim zamanı yapılıyor olmasıdır.Ben uçaklara meraklı bir kişiyim ve özel bir firmada teknisyen olarak çalışıyorum.bilmiyorum belki izlemişsinizdir Timuçin Bayram’ın “ya arge,ya sömürge” isimli vermiş olduğu konferans var http://www.yildiztekniktv.com/etkinlikler/ytummg-timucin-bayram-part-1 aslında önümüzde çok örnek var,belki hayaldir ama ben öyle yada böyle başarabiliriz diye düşünüyorum.
Başarılamaz demedim ki. “Şimdilik hayal satıyorlar. Ancak olmaz da diyemem.” sözcüğünü unutmayalım. Ancak projenin sunuluş zamanı yanlış ve bu proje 30 kişilik uçakla sınırlı kalacak gibi görünüyor. Bu projenin birde ilginç bir yanı 50 uçak garantisi verilmesi. 50 uçak ne kadar eder?
haklısınız
YAZILARNIZI HAVACILIK SEKTÖRÜNDE OLDUĞUM İÇİN TAKİP ETMEYE ÇALIŞIYORUM.ANCAK BU KADAR SİYASİ GÖRÜŞÜNÜZÜ ÜSTÜNE BASA BASA BELLİ ETMENİZ HAVACILIK SEKTÖRÜNDEN UZAKLAŞIP SİYASET ALANINA GEÇTİĞİNİZİ GÖSTERMEKTEDİR.BUDA SİZİN GİBİ HAVACILIKTA İSİM YAPMIŞ BİR DUAYENE TARAFIMDAN YAKIŞIK KALMAMAKTADIR. MİLLİ PROJELERDE BİRAZ DAHA HASSAS DÜŞÜNMEMİZ GEREKİR.2002 ÖNCESİNDE MİLLİ UÇAK CÜMLESİNİ BİLE BİZE KURDURTMAZLARDI.SİZİNDE BİLDİĞİNİZ GİBİ HAVACILIK SEKTÖRÜ DİĞER İŞ KOLLARINA BENZEMEZ.BİR ADIMI ATMADAN DİĞERİNE GEÇMENİZ TÖKEZLEYİP DÜŞMENİZE SEBEP OLUR.BU TÜR PROJELERDE ÜLKENİZİN SİYASİ VE EKONOMİK GÜCÜNE BAĞLI.BİLDİĞİNİZ GİBİ BU İŞLER ÖNCE MONTAJLA BAŞLAR.UZUN YILLARDIR MONTAJ YAPMA İŞİNİ BAŞARIYLA ÜLKEMİZ YAPIYOR.SONRA PATENTLI HELİKOPTER IHALESİNE ÇIKTIK.O DONEM SILAHLI KUVVETLERDEYDİM VE GELİŞMELERİ TAKİP EDİYORDUM.SONUNDA SKORSKY FİRMASI PATENT VERMEYİ KABUL ETTİ EĞER VERMESEYDİ AGUSTA WESTLAND İLE ANLAŞMAYA VARILACAKTI.SANIRIM BU KONUYU SIZE AÇIKLAMAMA GEREK YOK.HAVACILIKTA BUNUN NE ANLAMA GELDİĞİNİ BİLİYORSUNUZDUR.BU YAZINIZDA DA israili KENDİNİZE ÖRNEK ALMIŞSINIZ.YILLARDIR GEÇMİŞTE YAPILAN HATALARDA OLDUĞU GİBİ.F4 LERİN MODERNİZASYONUDA ORDA YAPILDI AMA NELER OLDUĞUNU HEPİMİZ BİLİYORUZ.NEYSE DAHA FAZLA UZATMAK İSTEMİYORUM SADECE TEMENNİM YAZILARINIZDA SİYYASİ İÇERİK YERİNE HAVACILIK SEKTÖRÜNÜN FAYDASINA OLACAK ŞEYLER ÜZERİNDE YOĞUNLAŞMANIZDIR.BU DEMEK DEĞİLDİR Kİ OLUMSUZ ELEŞTİRİ YAPMAYIN BU HAKKI DA KENDİMDE GÖRMEM ZATEN. ANCAK İŞ SİYASETE GİRDİĞİ ZAMAN BAŞKA KULVARA GEÇMİŞ OLUYORSUNUZ.BUDA PEK HOŞ BİR GÖRÜNTÜ DEĞİL.SÜRÇ-Ü LİSAN ETTİYSEM AFFOLA.
Sürç-ü lisan falan etmediniz. Eleştiri hakkını kullanıyorsunuz. Benim düşünceme karşı sizin düşünceniz. Ancak Milli uçak politikasına bende gerek duyduğumu yazdım ama bu tam seçim zamanı daha ortada hiç bir şey yokken ve henüz kağıt üzerinde anlaşma yapılmış veya yapılacak iken 2019 tarihini vermek hayal olduğunu düşündüm ve belki bu proje yapımına geçilirse 2023 tarihine yetişebilir dedim. Galley ve koltuk yapımı bitmiş ve henüz müşteri çıkmamışken uçağı pazarlamak zor olacağını düşündüm. İsrail’i örnek vermemdeki sebep havacılıkta bizden ileri düzeyde olmaları açısındandır. Biz senelerdir montaj yapıyoruz. DDK (devlet denetleme kurulu) raporlarına bakarsanız savunma sanayi ye ayrılan bütçenin gittikçe artmasına rağmen henüz istenilen düzeyde olmadığı belirtilmiş. Bunu ben değil DDK raporu söylüyor. Bu konu siyasi değil sadece eleştiridir. Konumuz havacılık ve havacılıkla ilgili gelişmeleri kimimiz över kimimiz yerer. Konuya siyasi bakmazsanız siyasi düşünmezsiniz. Havacı gözüyle okuyun. Ben havacı olarak eleştirdim. Ayrıca sizden ricam yorumlarda büyük harf kullanmak bağırmak anlamına geliyor. Yorumlarımızı herkes gibi küçük harflerle yapmaya özen gösterin.
Oğuz rumuzlu okuyucuya: Siyasi görüş belirtti diye Sefa beyi suçluyorsunuz ama sizin yorumunuzun çoğu siyasi. Hele 2002 yılını milad olarak belirtmeniz üstüne tuz biber ekmiş. Eh siyasi görüşünüz de belli oluyor zaten. Sanki 2002 yılından önce F-16, CN 235 ve benzeri uçak ve helikopter projeleri başarı ile gerçekleştirilmedi de bu iktidar döneminde şahlandık!!!
Ayrıca Türkçeniz ve kullandığınız terminoloji bu işlere ne kadar yabancı olduğunuzu gösteriyor. Bir kere Skorsky değil, SİKORSKY o firmanın adı. İkincisi ona patent değil, LİSANS denir. Patent bir icadı ilk defa yapan kişiye verilen belge ve haklara denir. Üçüncüsü F-4 modernizasyonu ilk beş uçak üzerinde İsrail’de, geri kalan 35 adet Eskişehir 1. Hava İkmal Üssünde yapıldı. Eeee?
Dördüncüsü milli uçak deyince acaba ne anlıyorsunuz? Tasarım yabancı, avyonikler yabancı, elektronik ve navigasyon sistemleri, motorlar yabancı, hidrolik ve benzer alt sistemlerin tamamı yabancı. Dornier teknik resimleri, prosesleri ve standardları verecek, Türkiye’de bunlara dayanılarak parça imalatı ve montaj yapılacak. Bu da küçümsenecek bir başarı değil ama biz bunları 1986 yılında yani bundan 29 sene önce yapmaya başlamıştık zaten.
Eğer milli uçak falan gibi hayaller kuruyorsanız : 1. Embraer ve IPTN firmalarının geçmiş hikayelerini okuyun, seçim hayallerini satın almayın. 2. Do 328 gibi başarısızlıktan üretimi sona erdirilmiş bir uçağın neden Türkiye’ye kakalandığını bir düşünün. 3. Uçak üretiminde ampirik olarak yatırımın amorti edilip kara geçilme noktası uçağına göre 90-100 adettir. Hiç ihraç edilemeyecek ve zarar edileceği belli bir proje için Türk halkının vergilerinden sırf şan-şöhret ve göz boyama uğruna muazzam paralar ödenmesi ne kadar doğrudur?
Nedim Demirelli
TAI eski Malzeme ve İş Geliştirme Direktörü (1984-1994)