Yeni bir atılımla bölgesel havacılıktan çıkıp, tarifeli havayolu statüsüne geçen Borajet’de sular bir türlü durulmuyor. ATR’lerden vazgeçip, Embraer uçaklarla yeni serüvenine başlayan BoraJet yönetiminin, çifte standart uygulamalar yaptığı bana gelen haberler arasında…
BoraJet Embraer uçakları ile Turboprop uçaklardan Turbofan uçaklara geçiş yapmış olmasına rağmen henüz yeni nesil uçak üreticisi konumunda değil. Embraer’in yeni nesil (BoeingMAX-AirbusNEO ve Bombardier C serisi ile işletme maliyetleri açısından nasıl rekabet edeceğini ilerde birlikte gözlemleyebileceğiz.
Ancak bu aşamada sorulması gereken asıl soru; BORAJETin orta ve uzun vade stratejilerine olduğunun yanı sıra iş modelinin tam olarak ne olacağı olmalı. Low cost, klasik tarifeli havayolu veya alt marka olarak mı sürdürüleceğini henüz bilmiyoruz. Ayrıca Risk analizleri, Rekabet direnci ve Pazar şartları konularında bilgi alamadığımızdan piyasada ki rekabet şartlarına ne kadar uygun olduğu konusunda avantaj ve dezavantajları nedir bilemiyoruz. Kısaca Management programı nedir?
THY ile işbirliği biter ve bu arada Kıbrıs merkezli bir Havayolu kurulursa Borajet kiminle nasıl rekabet edebilecek?
Neyse biz asıl konumuz olan çifte standartlı maaş politikasına dönelim.
Yeni Embeaer uçaklarına, düşük maaş önerdiği için pilot bulamayan Borajet, yeni aldığı ve alacağı pilotlar için bu kez maaşı yükseltirken, düşük maaşla işe aldığı pilotların maaşlarını yeni seviyeye çıkartamamakta, bu nedenle şirkette kazan kaynamaya başlamış durumda. BoraJet’in bir türlü kurumsal bir yapıya oturamama nedenine dayanan bu maaş politikası, oldukça ilginç.
Her yeni alınan pilot, bir önceki pilota oranla daha yüksek maaş ve çalışma olanaklarına sahip oluyor. Yeni pilot alımında; kurumsal yapı gereği olması gereken maaş statüsü henüz yerleşmediğinden olsa gerek ki, kaptanlar arasında 7 bin dolardan başlayıp 11 bin dolara kadar seyreden maaş dilimleri var.
Anlaşma yaptıkları her pilota; “Aman ha kimse duymasın, bu size özel rakam” diyerek, bu konunun sır olarak kalacağını düşünen BoraJet yönetiminin başının bu günlerde bayağı ağrıyacağını düşünüyorum. Çünkü; bu, kişiye göre değişen farklı ücretlerini, pilotlar kendi aralarında çoktan konuşur olmuşlar.
BoraJet’teki bu çifte standart uygulamaları; sadece maaş olarak kalmamış, sosyal haklara da yansımış durumda. Yabancı pilotlara, Kurtköy’de Dumankaya evlerinden eşyalı ve tam donanımlı evler kiralanıp, kirası şirket tarafından ödeniyormuş.
Bugüne kadar ATR uçaklarını uçuran pilotlar, Embraer uçaklarına geçtiğinde, ayni sorunların onların arasında da başlayacağını şimdiden söyleyebilirim. Şeffaf olmayan maaş politikası ile uçuş işletme başkanını veya genel müdürü tanıyan veya köşeye sıkıştıran bir pilot, diğerlerinden daha iyi bir maaş alabiliyorsa, orada durup düşünmek gerekir.
Yeni ve piyasada oldukça tutulan Embraer tipi uçakların pilotları, dünya piyasalarında aranan tip pilotları arasında yer alıyor. Borajet’in pilot ilanından sonra, Borajet’e katılmayı düşünen bir çok Türk pilotunun bu çifte standart ve şeffaf olmayan maaş politikasından rahatsız oldukları da aldığım haberler arasında. Borajet elindeki pilotları kaçırmak istemiyorsa, maaş politikasını saydamlaştırıp herkese eşit ve adil şekilde davranmalıdır. ATR uçaklarını, Embraer uçakları ile değiştirmek, başarılı olmak için yeterli değil. Şirket yönetimi, ATR mantalitesinden bir an önce çıkıp, modern ve saydam bir yönetim anlayışını benimsemelidir.
Adil, eşit işe eşit ücret ve fırsat eşitliği, demokratik işletmecilik anlayışı ile bu huzursuzlukların önüne geçilebilir ve unutulmasın ki; önce çalışanların huzurlu ve mutlu olduğu şirketler başarı ipini göğüsleyebilirler.
Yoksa, kulaktan kulağa yayılan bu dedikodular, kuşkusuz uçak kokpitlerinde de sürecek, bir araya gelen her pilot, bu konuyu konuşacaktır, hatta şu anda konuşmaktadır. Bu durum, kişilerin şirketlerine olan aidiyet duygusunu zedelemekle kalmayıp motivasyonunu bozarak, CRM ve uçuş emniyetine kadar sorun oluşturabilir duruma gelecektir.
BoraJet’in Amerika’da yaşayan patronu Yalçın Ayaslı’nın, bu çifte standart alımlardan bilgisi var mıdır acaba? Var mı, Yok, mu bilinmez, ama, şirketinde bu tür çifte standartlı maaş politikası benimsemesinden ve uygulamasından hoşlanacağını sanmıyorum.
Bunların yanı sıra; Borajet’in daha önce ATR uçakları ile uçmuş olduğu bazı zor meydanlara, Embraer uçakları ile uçmaya başladığı konuşulmaktadır. Şimdi, SHGM’ye bir soralım; bu meydanların Embraer uçakları için risk ve performans analizleri yapılmış mıdır? Bu alanlarda bu uçaklara kimler nasıl yer hizmeti vermektedir? Bunları da önemli bir not olarak akıllarda tutmakta yarar var diye düşünüyorum.
Sonuç olarak; bölgesel havacılıktan çıkmış bu havayolumuzun başarılı bir performans sergilemesini yürekten arzularken, gelişmeleri yakından izleyip, siz değerli okurlarıma iletirken, başarılı uygulamaları destekleyip, bana göre yanlış olan uygulamaları da eleştirmeyi sürdüreceğim.
Bildiğiniz gibi, bu benim kamuoyunu doğru bilgilendirme görevim..