Hani bilirsiniz; “Bu kavgada bile söylenmez” ve” Ağzından çıkanı kulağın duysun” diye, bazı lafını sözünü bilmez kişilere yönelik kullandığımız uyarılar vardır. Bu uyarılarımız, söylenen sözün, amacını aştığını ve söylenilen sözden birilerinin etkilenebileceği anlamındadır.
14 Ocak 2013 günü medyaya düşen haberde Temel Kotil’in; kavgada bile söylenemeyecek sözleri, ağzından çıkarmış olduğunu okuduk. Temel bey alımlar için, “Türk pilotları kriterlerimize uymuyor” Diyor. Temel bey, Temel bey… Kriter dediğin zaman, her şey içine girer. Bu mevkilere getirilmiş kişiler olarak, daha dikkatli konuşmalısınız. Bir bakarsın, biri de sana kalkıp şimdi benim sorduğum gibi; “senin kriterin yeterli miydi.” diyebilir. Sen değil miydin “havacılığı internetten öğrendik” diyen? US Airways ve American Airlines daha yeni birleşti Bu birleşmeden bir genel müdür boşa çıktı. Kriterleri şüphesiz sizden çok yüksektir. Alalım mı?
Temel bey; yabancı pilotlara uygulanan kota sorusuna da cevap vermeden, Türkiye’nin uluslararası oynayan bir şirket olduğunu söyleyerek, bana göre; “bize kota konması gereksiz” demek istiyor.
Sevgili Temel Kotil; unutma ki, sen bir TÜRK olup TÜRK Havayolları’nın genel müdürlüğüne getirilmişsin. Senin beyanında; THY’nin uluslararası olduğunu söylediğini okuduğumda, peki o halde uluslararası şirkete uluslararası genel müdür neden olmasın diye bir an düşündüm. Yabancı pilot için nasıl izin alınıyorsa, yabancı genel müdür için de alınır.
Gelecek olan yabancı genel müdür, yılların havacılık deneyimi ile Türkiye’nin coğrafi konum avantajını kim bilir nasıl değerlendirir? Değil mi ama? Hem bunlar, yandaşlık hemşerilik gibi kavramlardan da anlamaz ve siyasi baskılardan etkilenmeden şirketi yönetirler.
İsim sahibi deneyimli bir yabancı havacının THY’yi yönetmesinin heyecanı bizde ve tüm dünyada ses getirir ve inanıyorum ki THY’nin 5 yıldız yolculuğuna çok büyük katkı sağlar. Kısaca imajımız güçlenir İmajımız…
THY yönetimi olarak önce isterseniz kendi kriterlerinize bir bakın.
Sanırsın tüm THY yöneticilerinin kriterleri havacılığa uygun. Mesela; THY’nin uçuş işletmeden sorumlu genel müdür yardımcısı görevini yapan pilotun, Airbus ‘tan fail olarak döndüğü iddiasına ne demeli. Bu doğruysa,, o koltukta oturması kriterleriniz içerisinde midir?
Dünyanın büyük şirketlerinde ki yönetici kriterlerine bir baksanıza yahu…
Deveye, ”Neden boynun eğri” demişler oda “Nerem doğru ki” demiş.
Aynaya bakın aynaya…
Kusura bakmayın, bu yabancı hayranlığını ben de sizlerden öğrendim.
Gerçekten, neden yabancı olmasın? Hatta bu tezi daha çoğaltmak mümkün olabilir. Mesela, SHGM, resmi bir daire ve genel müdür Türk olması gerekebilir. Tamam, da genel müdür yanına; EASA’dan, FAA’den üst düzey deneyimli yabancı yardımcı alsa, onları daire başkanı yapsa, sorun kalır mı? İnanın ki bunu yapsalar, EASA ‘a giremesek bile lisans sorunumuz kalmaz. Bu yapılabilse, en azından hangarlarımızda Yunanlı teknisyenler çalışmazdı. Pırıl, pırıl gençlerimiz, lisans almak için Yunanlılara ve sadece Anadolu üniversitesine mahkûm kalmazlardı. Havacılığımız, tüm alt yapı sorunlarını giderirdi. Çünkü; bu yabancı yöneticilerin, kendi network’ları bile yeterdi. EASA-FAA kendilerinden ayrılıp SHGM’de yönetici veya danışman olarak çalışan kişilere hayır demez ve ikide bir Türkiye’ye sarı kart gösterip, oyun dışına atmaya çalışmazlardı.
Bu uçuş okulları, Türkiye’nin okulları değil mi? SHGM bunları denetlemiyor mu? Diyelim ki SHGM bunları denetlemiyor ve bu okullarda ki eğitim yetersiz diye düşünüyorsun.
Peki, o halde; ülkesini seven(!) biri olarak sorumluluğunuz yok mu? İşin kolayını bulmuşsunuz ülkemizin insan kaynaklarının kullanılması için hiç katkı göstermiyorsunuz.
Üniversitelerimiz de bu moda akıma ayak uydurmuş yeni yeni pilot okullarını bünyelerinde açmaya çalışarak benim her zaman söylediğim umut tacirliğine ayak uyduruyor. Eğitim bahane para şahane…
Bunun yanı sıra uçak teknisyenliği istihdamı ve lisans alma konusu gün geçtikçe içinden çıkılmaz hale geliyor.
Okullar her sene bir dolu teknisyeni sektöre pompalıyor ama alacak olan şirket yok. Aynı pilot okullarımız gibi bu gençlerimizde açıkta kalacak.
Sivil Havacılık yüksekokullarının ve Havacılık Fakültelerinin teknik bölümlerinden 4 üniversitenin bir senede verdiği mezun sayısı yaklaşık 450.
Sivil Havacılık Meslek Yüksekokullarının (11 üniversite) verdiği mezun sayısı yaklaşık 750.
Bunun yanı sıra, meslek liselerinin uçak bakım bölümlerini de içine kattığında bir dolu genç ortada kalacak veya rekabet ortamı olmadığından rezil ücretlere çalıştırılacaklar.
Sektörde bunları alabilecek THY ve My Techinc’ten başka MRO yok.
Lisans alımı desen tam bir rezalet. Havacılıkta cağ atlamış(!) ülkemizin teknisyen lisansı veren tek kurumu Anadolu Üniversitesi. Onun da yaptığı sınavları o okul mezunlarından okumak isterseniz buyurun öğrencilerin kendi ağzından okuyun… ANADOLU ÜNİVERSİTESİ LİSANS VERME SORUNU (Tıklayın)
THY, özel pilot okullarından şimdiye kadar 200 saatte mezun olmuş pilot almadı mı? Aldı. O zaman, uluslararası değil miydi? Eski bakan Yıldırım, benim kendisi ile yaptığım ve videosunu izlediğiniz röportajda; “yabancı F/O alacak şirket avcunu yalar” diyerek, rest çekmemiş miydi? Eeeeee , şimdi ne oldu? Seyretmeyen varsa seyretsin kendi kulağınızla tekrar duyun. ULAŞTIRMA BAKANI İLE SÖYLEŞİ (Tıklayın)
Zamanında nasıl 200 saatlik pilotları aldıysan, şimdi de almalısın. Al kardeşim, al ve eğit! Ülkene bir yararın olsun. Tüccar mantığı ile havacılığımız ilerlemez ki. Yabancı pilot alımına yasak çıksa ne yapacaksın? Şimdi almayıp tu-kaka ilan ettiklerini altın varaklı davetiye eşliğinde almak zorunda kalacaksın.
Düne kadar 200 saat uçuşu olan Türk pilotlarını nasıl aldıysan, yine almalısın. Ayrıca, THY’nin kendi akademisinden mezun olan pilotlar 200 saat uçuşla sağ koltuğa oturmuyor mu? Bu nasıl bir çifte standarttır.
Kısaca; kendiniz siyasi manevralarla damdan düşer gibi deneyiminiz olmadan THY’nin başına geliyorsunuz, sonra da millete kriterden bahsediyorsunuz. Hadi canım sizde!
Sözgelimi; uçuş okulları mezunlarını 400 saatle mezun etsin, inanın ki bu THY 500 saat eğitim ister. Türkleri bir türlü bunlara sevdiremedik gitti…
Biz, AB’ye girelim derken, bu yabancı hayranlığımız yüzünden AB bize girdi. AB’nin vatandaşlarına kucak açtık. Onların işsizlik sorunlarına el attık. Mevlana’nın söylediği gibi;
Gel, gel; ne olursan ol, yine gel
İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol, yine gel,
Bizim dergâhımız,
Ümitsizlik dergâhı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel…
Deniyor ve gerçekten ipini koparan geliyor.
*******
HAVAYOLU ŞİRKETLERİNİN PERSONEL GİDERLERİ;
Bu konuda bazı yanlış bilgiler veriliyor. İşin doğrusunu yazalım.
Dövizin yükselmesi, THY’nin personel giderlerini bayağı düşürdü. THY’nin %22-24 aralığında olduğunu tahmin ettiğim personel gideri, %18-20’lere düşmüş olmalı.
Havayolu şirketlerimizin, Eurocontrol, DHMİ, uçak kiralama, yakıt gibi önemli giderleri, zaten döviz bazında ödeniyor. İç hatlar dışındaki biletler de döviz karşılığı satılıyor. THY’nin gelirlerinin (Teknik’in hepsi döviz) %75’i döviz bazlı kazançlar. THY, iç alımlarda; yemek, servis, yerli ihaleler konusunda da avantaja girdi. Döviz kazanıp, yerli firmalara anlaştığı TL ile ödemeye devam edecektir.
Özel havayollarından Corendon, tüm geliri döviz olduğundan personeli aynen anlaşılan döviz cinsiden maaşa devam ediyor. Hiç bir kaybı yok.
Pegasus’da pilotlar 2013’ün Mart ayında TL’ye dönmüştü. Şimdi bin pişmanlar.
Teknik personel ise tam TL ye dönüyordu gezi parkı olayları patladı ve döviz yükseldi. Pegasus teknik TL yi kabul etmedi. Pegasus Teknik hala EURO bazlı maaş almaya devam ediyor. Pegasus; yurt dışı ve yurt içi seferleri yoğun bir şirket olduğundan, gelirlerinin ne kadarının döviz ne kadarının TL olduğunu henüz öğrenemedim. Ancak, uçuşlarının çoğunluğu iç hatlarda olan şirketlerin bilet fiyatlarında artı bir oynama olabilir diye düşünüyorum.
Ancak; THY MNG Teknik birleşmesinde eski MNG personelinin aldığı ücretler TL’ye döndüğünden, çalışanlar dövizin yükselmesi ile zarar ettiler. Aslına bakacak olursanız, MRO’ların kazancı döviz bazlıdır. Bu durumda; çalışanlarının da döviz bazlı maaş almalarından daha normal bir şey olamaz. THY, şark kurnazlığı yapıp, dövizin yukarıya seyrini kendine avantaj olarak kullanmış. Kısaca, THY dövizin yükselmesi ile bayağı keyiflendi diyebilirim.
***
Değerli okurlarım; Geçen hafta, anlamakta zorlandığım bir işten çıkarılma olayı ile karşılaştım.
Sun Ekspres şirketi THY ile %50 ortak olup, Yönetim Kurulu Başkanı Türk, Genel Müdürü yabancı bir şirket. Yaşananlara bir bakalım: Bir hanımefendi, Sun Ekspres şirketine müdür olarak konmasının ardından, (yeni giren kişi) tekrar işten çıkartılıyor.
İşin komik yanı, burada başlıyor. Bu şirket, bir müdürlük kadrosu açmış ve oraya deneyimli birini almak istemiş. Bu tür kadrolar yönetim kurulunun oluru ile açılabilir. Yönetim kurulu başkanı kim? Coşkun Kılıç. Coşkun Kılıç; hem Sun Ekspres yönetim kurulu başkanı hem de THY genel müdür mali yardımcısı. İddiaya göre, THY’nin eski Anadolu Jet başkanı, Sami Alan, Coşkun Kılıç ve işe giren Songül Elçi, birbirlerini eskiden tanıyorlar. Bu kişilerin birbirini tanıyor olmaları, Songül hanımın işe girmesine engel değil.
Şimdi komedi başlıyor. Sami Alan, THY’den sorunlu ayrıldığından; Hamdi Topçu tarafından sevilmiyor. Hamdi Topçu, bir şekilde bu hanımefendinin Sami Alan tarafından işe alındığını duymuş. Şimdi, diyeceksiniz ki, Hamdi beye ne? O ne karışıyor? Sun Ekspres’in yönetim kurulu başkanı, genel müdürü, genel müdür yardımcıları yok mu? Tabii ki var!
Hamdi Topçu resmen müdahil bile olamamalı.
Ancak; Hamdi Topçu, profesyonelliği ile duygularını karıştırıp, müdahil olmaması gereken bir konu için devreye girip; Coşkun Kılıç’ı arayarak, Songül hanımı işten çıkarttırdığını düşünüyorum. Yani, yine “altta kalanın canı çıksın” oynanıyor. Tren kazasında makinist, uçak kazasında nasıl pilot yanıyorsa, bunda da en alttaki cezalandırılmış oluyor.
Şimdi olayı yorumlamak gerekirse; Hamdi Topçunun alıma müdahil olmaması gerekir. Madem profesyonelliğe yakışmayan bir kin le bir hırsla birine vurmak istiyorsun, o halde Coşkun Kılıç-Sami Alan ve Songül Elçi üçlüsünün en üstüne vuracaksın. Yani, Coşkun Kılıç a. Hamdi Bey bu gerçekleri bile bile kalkıp üsttekine vuracağına alttakine vuruyorsa hata yapmış.
Coşkun Kılıç, madem Sun Ekspres Yönetim Kurulu Başkanı ve onun onayı ile alınmış bir kişi var, o halde, Hamdi Bey ne derse desin, “sizi ilgilendirmez“ demeliydi ve Songül hanımı işten çıkarmamalı, gerekirse istifa etme erdemini göstermeliydi. İmzasını yememeliydi.
Şimdi ne olacak? Bekleyip göreceğiz. Bana sorarsanız bu gelişmeler ve netice ÇOK ÇİRKİN.
NOT/ Uçak üretici firmaları 2013 yılında ne kadar ve hangi tiplerde uçak sattılar. Özel çalışma Tam liste…UÇAK ÜRETİCİLERİNİN 2013 YILI KARNESİ (Tıklayın)
Sevgili Temel Kotil; unutma ki, sen bir TÜRK olup TÜRK Havayolları’nın genel müdürlüğüne getirilmişsin. Senin beyanında; THY’nin uluslararası olduğunu söylediğini okuduğumda, peki o halde uluslararası şirkete uluslararası genel müdür neden olmasın diye bir an düşündüm. Yabancı pilot için nasıl izin alınıyorsa, yabancı genel müdür için de alınır.
Gelecek olan yabancı genel müdür, yılların havacılık deneyimi ile Türkiye’nin coğrafi konum avantajını kim bilir nasıl değerlendirir? Değil mi ama? Hem bunlar, yandaşlık hemşerilik gibi kavramlardan da anlamaz ve siyasi baskılardan etkilenmeden şirketi yönetirler.
İsim sahibi deneyimli bir yabancı havacının THY’yi yönetmesinin heyecanı bizde ve tüm dünyada ses getirir ve inanıyorum ki THY’nin 5 yıldız yolculuğuna çok büyük katkı sağlar. Kısaca imajımız güçlenir İmajımız…
THY yönetimi olarak önce isterseniz kendi kriterlerinize bir bakın.
Sanırsın tüm THY yöneticilerinin kriterleri havacılığa uygun. Mesela; THY’nin uçuş işletmeden sorumlu genel müdür yardımcısı görevini yapan pilotun, Airbus ‘tan fail olarak döndüğü iddiasına ne demeli. Bu doğruysa,, o koltukta oturması kriterleriniz içerisinde midir?
Dünyanın büyük şirketlerinde ki yönetici kriterlerine bir baksanıza yahu…
Deveye, ”Neden boynun eğri” demişler oda “Nerem doğru ki” demiş.
Aynaya bakın aynaya…
Kusura bakmayın, bu yabancı hayranlığını ben de sizlerden öğrendim.
Gerçekten, neden yabancı olmasın? Hatta bu tezi daha çoğaltmak mümkün olabilir. Mesela, SHGM, resmi bir daire ve genel müdür Türk olması gerekebilir. Tamam, da genel müdür yanına; EASA’dan, FAA’den üst düzey deneyimli yabancı yardımcı alsa, onları daire başkanı yapsa, sorun kalır mı? İnanın ki bunu yapsalar, EASA ‘a giremesek bile lisans sorunumuz kalmaz. Bu yapılabilse, en azından hangarlarımızda Yunanlı teknisyenler çalışmazdı. Pırıl, pırıl gençlerimiz, lisans almak için Yunanlılara ve sadece Anadolu üniversitesine mahkûm kalmazlardı. Havacılığımız, tüm alt yapı sorunlarını giderirdi. Çünkü; bu yabancı yöneticilerin, kendi network’ları bile yeterdi. EASA-FAA kendilerinden ayrılıp SHGM’de yönetici veya danışman olarak çalışan kişilere hayır demez ve ikide bir Türkiye’ye sarı kart gösterip, oyun dışına atmaya çalışmazlardı.
Bu uçuş okulları, Türkiye’nin okulları değil mi? SHGM bunları denetlemiyor mu? Diyelim ki SHGM bunları denetlemiyor ve bu okullarda ki eğitim yetersiz diye düşünüyorsun.
Peki, o halde; ülkesini seven(!) biri olarak sorumluluğunuz yok mu? İşin kolayını bulmuşsunuz ülkemizin insan kaynaklarının kullanılması için hiç katkı göstermiyorsunuz.
Üniversitelerimiz de bu moda akıma ayak uydurmuş yeni yeni pilot okullarını bünyelerinde açmaya çalışarak benim her zaman söylediğim umut tacirliğine ayak uyduruyor. Eğitim bahane para şahane…
Bunun yanı sıra uçak teknisyenliği istihdamı ve lisans alma konusu gün geçtikçe içinden çıkılmaz hale geliyor.
Okullar her sene bir dolu teknisyeni sektöre pompalıyor ama alacak olan şirket yok. Aynı pilot okullarımız gibi bu gençlerimizde açıkta kalacak.
Sivil Havacılık yüksekokullarının ve Havacılık Fakültelerinin teknik bölümlerinden 4 üniversitenin bir senede verdiği mezun sayısı yaklaşık 450.
Sivil Havacılık Meslek Yüksekokullarının (11 üniversite) verdiği mezun sayısı yaklaşık 750.
Bunun yanı sıra, meslek liselerinin uçak bakım bölümlerini de içine kattığında bir dolu genç ortada kalacak veya rekabet ortamı olmadığından rezil ücretlere çalıştırılacaklar.
Sektörde bunları alabilecek THY ve My Techinc’ten başka MRO yok.
Lisans alımı desen tam bir rezalet. Havacılıkta cağ atlamış(!) ülkemizin teknisyen lisansı veren tek kurumu Anadolu Üniversitesi. Onun da yaptığı sınavları o okul mezunlarından okumak isterseniz buyurun öğrencilerin kendi ağzından okuyun… ANADOLU ÜNİVERSİTESİ LİSANS VERME SORUNU (Tıklayın)
THY, özel pilot okullarından şimdiye kadar 200 saatte mezun olmuş pilot almadı mı? Aldı. O zaman, uluslararası değil miydi? Eski bakan Yıldırım, benim kendisi ile yaptığım ve videosunu izlediğiniz röportajda; “yabancı F/O alacak şirket avcunu yalar” diyerek, rest çekmemiş miydi? Eeeeee , şimdi ne oldu? Seyretmeyen varsa seyretsin kendi kulağınızla tekrar duyun. ULAŞTIRMA BAKANI İLE SÖYLEŞİ (Tıklayın)
Zamanında nasıl 200 saatlik pilotları aldıysan, şimdi de almalısın. Al kardeşim, al ve eğit! Ülkene bir yararın olsun. Tüccar mantığı ile havacılığımız ilerlemez ki. Yabancı pilot alımına yasak çıksa ne yapacaksın? Şimdi almayıp tu-kaka ilan ettiklerini altın varaklı davetiye eşliğinde almak zorunda kalacaksın.
Düne kadar 200 saat uçuşu olan Türk pilotlarını nasıl aldıysan, yine almalısın. Ayrıca, THY’nin kendi akademisinden mezun olan pilotlar 200 saat uçuşla sağ koltuğa oturmuyor mu? Bu nasıl bir çifte standarttır.
Kısaca; kendiniz siyasi manevralarla damdan düşer gibi deneyiminiz olmadan THY’nin başına geliyorsunuz, sonra da millete kriterden bahsediyorsunuz. Hadi canım sizde!
Sözgelimi; uçuş okulları mezunlarını 400 saatle mezun etsin, inanın ki bu THY 500 saat eğitim ister. Türkleri bir türlü bunlara sevdiremedik gitti…
Biz, AB’ye girelim derken, bu yabancı hayranlığımız yüzünden AB bize girdi. AB’nin vatandaşlarına kucak açtık. Onların işsizlik sorunlarına el attık. Mevlana’nın söylediği gibi;
Gel, gel; ne olursan ol, yine gel
İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol, yine gel,
Bizim dergâhımız,
Ümitsizlik dergâhı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel…
Deniyor ve gerçekten ipini koparan geliyor.
*******
HAVAYOLU ŞİRKETLERİNİN PERSONEL GİDERLERİ;
Bu konuda bazı yanlış bilgiler veriliyor. İşin doğrusunu yazalım.
Dövizin yükselmesi, THY’nin personel giderlerini bayağı düşürdü. THY’nin %22-24 aralığında olduğunu tahmin ettiğim personel gideri, %18-20’lere düşmüş olmalı.
Havayolu şirketlerimizin, Eurocontrol, DHMİ, uçak kiralama, yakıt gibi önemli giderleri, zaten döviz bazında ödeniyor. İç hatlar dışındaki biletler de döviz karşılığı satılıyor. THY’nin gelirlerinin (Teknik’in hepsi döviz) %75’i döviz bazlı kazançlar. THY, iç alımlarda; yemek, servis, yerli ihaleler konusunda da avantaja girdi. Döviz kazanıp, yerli firmalara anlaştığı TL ile ödemeye devam edecektir.
Özel havayollarından Corendon, tüm geliri döviz olduğundan personeli aynen anlaşılan döviz cinsiden maaşa devam ediyor. Hiç bir kaybı yok.
Pegasus’da pilotlar 2013’ün Mart ayında TL’ye dönmüştü. Şimdi bin pişmanlar.
Teknik personel ise tam TL ye dönüyordu gezi parkı olayları patladı ve döviz yükseldi. Pegasus teknik TL yi kabul etmedi. Pegasus Teknik hala EURO bazlı maaş almaya devam ediyor. Pegasus; yurt dışı ve yurt içi seferleri yoğun bir şirket olduğundan, gelirlerinin ne kadarının döviz ne kadarının TL olduğunu henüz öğrenemedim. Ancak, uçuşlarının çoğunluğu iç hatlarda olan şirketlerin bilet fiyatlarında artı bir oynama olabilir diye düşünüyorum.
Ancak; THY MNG Teknik birleşmesinde eski MNG personelinin aldığı ücretler TL’ye döndüğünden, çalışanlar dövizin yükselmesi ile zarar ettiler. Aslına bakacak olursanız, MRO’ların kazancı döviz bazlıdır. Bu durumda; çalışanlarının da döviz bazlı maaş almalarından daha normal bir şey olamaz. THY, şark kurnazlığı yapıp, dövizin yukarıya seyrini kendine avantaj olarak kullanmış. Kısaca, THY dövizin yükselmesi ile bayağı keyiflendi diyebilirim.
***
Değerli okurlarım; Geçen hafta, anlamakta zorlandığım bir işten çıkarılma olayı ile karşılaştım.
Sun Ekspres şirketi THY ile %50 ortak olup, Yönetim Kurulu Başkanı Türk, Genel Müdürü yabancı bir şirket. Yaşananlara bir bakalım: Bir hanımefendi, Sun Ekspres şirketine müdür olarak konmasının ardından, (yeni giren kişi) tekrar işten çıkartılıyor.
İşin komik yanı, burada başlıyor. Bu şirket, bir müdürlük kadrosu açmış ve oraya deneyimli birini almak istemiş. Bu tür kadrolar yönetim kurulunun oluru ile açılabilir. Yönetim kurulu başkanı kim? Coşkun Kılıç. Coşkun Kılıç; hem Sun Ekspres yönetim kurulu başkanı hem de THY genel müdür mali yardımcısı. İddiaya göre, THY’nin eski Anadolu Jet başkanı, Sami Alan, Coşkun Kılıç ve işe giren Songül Elçi, birbirlerini eskiden tanıyorlar. Bu kişilerin birbirini tanıyor olmaları, Songül hanımın işe girmesine engel değil.
Şimdi komedi başlıyor. Sami Alan, THY’den sorunlu ayrıldığından; Hamdi Topçu tarafından sevilmiyor. Hamdi Topçu, bir şekilde bu hanımefendinin Sami Alan tarafından işe alındığını duymuş. Şimdi, diyeceksiniz ki, Hamdi beye ne? O ne karışıyor? Sun Ekspres’in yönetim kurulu başkanı, genel müdürü, genel müdür yardımcıları yok mu? Tabii ki var!
Hamdi Topçu resmen müdahil bile olamamalı.
Ancak; Hamdi Topçu, profesyonelliği ile duygularını karıştırıp, müdahil olmaması gereken bir konu için devreye girip; Coşkun Kılıç’ı arayarak, Songül hanımı işten çıkarttırdığını düşünüyorum. Yani, yine “altta kalanın canı çıksın” oynanıyor. Tren kazasında makinist, uçak kazasında nasıl pilot yanıyorsa, bunda da en alttaki cezalandırılmış oluyor.
Şimdi olayı yorumlamak gerekirse; Hamdi Topçunun alıma müdahil olmaması gerekir. Madem profesyonelliğe yakışmayan bir kin le bir hırsla birine vurmak istiyorsun, o halde Coşkun Kılıç-Sami Alan ve Songül Elçi üçlüsünün en üstüne vuracaksın. Yani, Coşkun Kılıç a. Hamdi Bey bu gerçekleri bile bile kalkıp üsttekine vuracağına alttakine vuruyorsa hata yapmış.
Coşkun Kılıç, madem Sun Ekspres Yönetim Kurulu Başkanı ve onun onayı ile alınmış bir kişi var, o halde, Hamdi Bey ne derse desin, “sizi ilgilendirmez“ demeliydi ve Songül hanımı işten çıkarmamalı, gerekirse istifa etme erdemini göstermeliydi. İmzasını yememeliydi.
Şimdi ne olacak? Bekleyip göreceğiz. Bana sorarsanız bu gelişmeler ve netice ÇOK ÇİRKİN.
NOT/ Uçak üretici firmaları 2013 yılında ne kadar ve hangi tiplerde uçak sattılar. Özel çalışma Tam liste…UÇAK ÜRETİCİLERİNİN 2013 YILI KARNESİ (Tıklayın)