Bayraktar TB2'nin Başarı Hikâyesi: 34 Ülkeye Tedarik, 600 İHA Üretimi

Bayraktar TB2’nin Başarı Hikâyesi: 34 Ülkeye Tedarik, 600 İHA Üretimi

Baykar tarafından geliştirilen ve son yıllarda küresel savunma sanayisinde adından sıkça söz ettiren Bayraktar TB2 SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı), 34 farklı ülkeye tedarik edilerek dünya çapında geniş bir kullanım ağına ulaştı. Bu tedariklerin toplamı 600 adet Bayraktar TB2’ye ulaşırken, Baykar’ın geliştirdiği AKINCI TİHA için de 10 ülkeyle anlaşma sağlandığı bildirildi.

Bayraktar TB2, Suriye, Libya, Azerbaycan ve Ukrayna gibi savaş bölgelerinde ve farklı coğrafyalarda gösterdiği performansla uluslararası arenada büyük talep görüyor. Özellikle düşük yakıt tüketimi ve dayanıklılığıyla dikkat çeken TB2, saatte yalnızca 10 litre yakıt tüketen dizel motoruyla görev yapıyor. Üretim kapasitesini artırmak için çalışmalarını sürdüren Baykar, bu başarının sürdürülebilirliği için de yatırımlarına hız veriyor.

İlk Bayraktar TB2, 10.000 Saat Uçuşun Ardından Emekliye Ayrıldı

Bayraktar TB2 filosunun en eski üyelerinden biri olan S5 kuyruk numaralı İHA, 2014 yılında envantere girdi ve gökyüzünde 10 bin saatlik uçuş süresini tamamlayarak görevini başarıyla sonlandırdı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde hizmet süresini tamamlayan bu İHA, eğitim ve test uçuşlarında kullanılmak üzere Baykar tarafından gövde ömür devri araştırma uçağı olarak görevlendirilecek.

Bayraktar TB2, 900.000 Saat Uçuşla Rekor Kırdı

2014’te envantere giren Bayraktar TB2 SİHA’lar, bugüne kadar toplamda 900 bin saatten fazla uçuş gerçekleştirerek Türk havacılık tarihinde en uzun süre gökyüzünde kalan milli hava aracı unvanını kazandı. %93 yerlilik oranıyla üretilen Bayraktar TB2’ler, Türkiye’nin yanı sıra birçok ülkede askeri ve sivil görevlerde etkin bir şekilde kullanılıyor.

Bayraktar TB2, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı gibi kritik kurumların yanı sıra, orman yangınları ile mücadele gibi sivil alanlarda da görev yapmaya devam ediyor.

Baykar, önümüzdeki yıllarda da bu kritik teknolojiye olan talebin artacağını ve daha fazla ülkeye tedarik sağlayarak Türkiye’nin savunma sanayisindeki rolünü güçlendireceğini öngörüyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir