Pegasus 10 yıl içinde Neo bir filo işletecek. Yeni uçak siparişi verebiliriz...

Pegasus 10 yıl içinde Neo bir filo işletecek. Yeni uçak siparişi verebiliriz…

Düşük maliyetli havayolu şirketi Pegasus Havayolları 100. uçağını teslim almak üzere. Bu dönüm noktası sadece 2005 yılında tarifeli seferlere başlamasından bu yana kat ettiği mesafeyi değil, aynı zamanda Türkiye pazarında pandemi öncesinde ve sonrasında görülen hızlı büyümeyi de gösteriyor.

Uçağı Hamburg’da Airbus’tan teslim almaya hazırlanan Pegasus Hava Yolları Ticari İşler Başkanı Onur Dedeköylü, 28 Eylül’de Lizbon’da düzenlenen Dünya Havacılık Festivali sırasında FlightGlobal’e yaptığı açıklamada, “Elbette bu bizim için bir dönüm noktası,” dedi.

Airbus A321neo, Temmuz ayında 36 adet için daha taahhütte bulunulmasının ardından toplam 150 Neo’yu kapsayan Airbus dar gövdeli uçak taahhüdünün son teslimatı olacak. “150 uçaktan teslim edilecek 78 tane daha var. Geri kalan tüm teslimatlar A321’ler olacak.”

Onur Dedeköylü açıklamasında, Pegasus, siparişin bir parçası olarak 42 A320neo’nun tamamını teslim aldı ve şimdi odak noktası A321neo’ların sağladığı ek menzil ve oturma alanından yararlanmak.

“Menzili genişletiyor. Artık A321’lerle 500 havalimanını kapsayabiliyoruz. Bu uluslararası havalimanlarından 93’üne uçuyoruz, bu da bize seçebileceğimiz 400 havalimanı daha kazandırıyor.

“Bize yakıt verimliliği sağlıyor ve yoğun zamanlarda A320 ile 186 yolcu yerine 239 yolcuya kadar çıkabiliyoruz. Yani bizim için gerçekten iyi çalışıyor.”

Filosunun dörtte üçünü Airbus Neo’lar oluşturuyor geri kalanı bazı eski A320’ler ve Boeing 737-800’lerden oluşuyor ve filo planı on yılın sonuna kadar tamamen Neo bir filo işletmek. “Teslimatlarımız bizi 2029’a kadar götürüyor. Yani 2030’dan itibaren, yakında yeni bir sipariş vermemiz gerekiyor. Bunu kendi içimizde değerlendiriyoruz” dedi.

PANDEMİDEN BU YANA GÜÇLÜ TOPARLANMA

Muhtemelen dünyadaki hiçbir havacılık pazarı, güçlü turizm sektörünün etkisiyle pandemiden Türkiye kadar güçlü bir şekilde çıkamadı. Denizaşırı turistlerin Türkiye’ye akın etmesiyle ülkeye gelen uluslararası ziyaretçiler 2022 yazında pandemi öncesi seviyelere dönmüştü.

Yolcu sayısı yılın ilk sekiz ayında beşte bir oranında artarak 20,7 milyona ulaştı ve pandemi öncesi seviyelerin hemen üzerine çıktı.

Kapasite 2019 seviyelerini çoktan geçmişti, bu da uluslararası trafiğin artan payını yansıtıyor. Bu yılın ilk sekiz ayında iç hatlarda yolcu seviyesi %7 artarken, dış hat yolcu sayısı %30 arttı. Bu da pandemi öncesi yolcu dağılımının iç ve dış hatlar arasında büyük ölçüde eşit olduğu, ancak şu anda Pegasus yolcularının neredeyse üçte ikisinin dış hatlarda olduğu anlamına geliyor.

Dedeköylü, “Talebi farklı segmentlerden ve coğrafyalardan tedarik ediyoruz, gelirimizin büyük bölümünü oluşturan dış hatların yalnızca %20’si Türk yolculardan geliyor. 80’i ise yurt dışından geliyor. Biz 48 ülkeye uçuyoruz. Dolayısıyla riski çeşitlendirme şansımız var.”

Bu aynı zamanda, düşük maliyetli bir taşıyıcı için alışılmadık bir şekilde, Pegasus’un önemli bir transit trafiğe sahip olduğunu da yansıtıyor. “Toplam yolcularımızın yaklaşık %25’i transit. Uluslararası alanda bu oran daha da yüksek; bu yıl şimdiye kadar %32’si transitten geldi” açıklamasında bulundu.

TURİZM FIRSATLARINDAN YARARLANMAK

Türk lirasının zayıflığı da ülkenin turizm açısından cazibesini arttırarak yabancı ziyaretçiler için daha uygun fiyatlı hale getirdi.

Ancak Dedeköylü, Türkiye’nin cazibesinin zayıf para biriminin ötesine geçtiğinde ısrar ederek ülkenin turizm temellerine işaret ediyor ve daha fazlasını yapmak için fırsatlar olduğuna inanıyor. “Türk uluslararası havacılığı 2010-16 yılları arasında hep çift haneli oranlarda büyüdü ve o dönemlerde Türk lirası çok güçlüydü” dedi.

Özellikle de ülkenin aktarmalı trafiğinden faydalanarak turizmi canlandırması için bir fırsat görüyor. “Transit yolcular havalimanını sadece bir geçiş noktası olarak kullanıyor.

“Bir yolcunun birkaç günlüğüne İstanbul’a gelmesi ve sonra aktarma yapması hayal olurdu. Aynı şey örneğin Antalya için de geçerli. Bunun gelecekte değerlendirilecek bir fırsat olduğunu düşünüyorum.”

HAVAALANI KAPASİTESİ KRİZ NOKTALARI

Havalimanı altyapısının geliştirilmesi, bu turizm potansiyelinin karşılanmasında karşılaşılan en önemli zorluklardan biri olmaya devam ediyor. Pegasus, önümüzdeki ay İstanbul’daki ana Sabiha Gökçen merkezinde ikinci bir pistin açılmasıyla desteklenecek.

Dedeköylü, “İkinci pistin açılmasıyla birlikte bir miktar ekstra kapasite serbest kalacak,” dedi. “Ancak Sabiha Gökçen’de terminal kapasitesi şu anda kısıtlı, özellikle de yazın en yoğun olduğu günlerde. Bu nedenle, pist kapasitesini kullanmak için çok gerekli olan ikinci bir terminalin inşası konusunda yetkililerle ve terminal yönetim şirketiyle görüşüyoruz” dedi.

“Antalya’nın iki pisti var, ancak şu anda terminal kapasitesi kısıtlı bildiğimiz kadarıyla bu sorun 2025 yılında çözülecek. Ancak yakın gelecekte pist kapasitesinde kısıtlamalar olacak. Bu yüzden bazı optimizasyonların yapılması gerekiyor,” ve saatte 60 olan sefer sayısını artırma çabalarını öneriyor.

“İstanbul havalimanında da bazı kısıtlamalar var terminalde değil ama daha çok pistte. Bu üç havalimanı Türk havacılığı ve turizmi için çok önemli. Diğer üs ve havalimanlarıyla çok şey yapabiliriz ama bu üç havalimanında büyüme kapasitesine sahip olmazsak yeterli büyüme olmaz.”

© AirlineHaber.com

Not: Haber sitemizde yapılan havacılık haberleri kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir