Değerli Okurlarım,
Havacılık sektörü her zaman büyümeye aç ve gelişime koşulsuz muhtaç bir sektördür. Her daim güncel ve yenilikçi bir anlayışla büyümeye, çağın ve teknolojinin her hizmet alanında öncü olduğu duyarlı bir sistemle yönetilmeye ihtiyaç duyulan bir hizmet alanıdır. Yolcularınızı memnun etmek, onların tepkilerini ve geri dönüşlerini önemsemek havacılığın profesyonel yaklaşımının temel misyonudur. Lakin çalışanlarını değersizleştiren ve onları haksız ve ahlaksız tenkitler karşısında yalnız ve savunmasız bırakan bir yaklaşım da her zaman sizi başarısızlığa sürekler.
Kendi işletmesinde kendini değerli hissettirmeyen, ayrıcalıkların ya da şımarıklıkların gölgesinde hizmet verenleri esir gibi hissettiren bir düzen muhakkak çökmeye mahkumdur. Bu bakımdan geçtiğimiz günlerde uçağın klimasını yönetim kurulu başkanına şikayetle açtırdığını iddia eden aymazlığı ve hadsizliği şiddetle kınamadan geçemeyeceğim.
Hiçbir özel ilişkiniz size bu kadar hadsiz bir üslup hakkını veremez. Yazanlar ve haber yapanlar kalemini sistemin çarpıklığı ya da düzenin ahlaksızlığı için kullanmalılar. Yıllarca başarıyla hizmet vermiş bir pilotun ya da tecrübeli bir kabin ekibinin bu biçimde tenkitlere yahut şantajlara maruz kalması asla kabul edilemez. Bu durumu meslek onuruna yahut ahlakına sığmadığı gibi hiçbir yöneteninde buna kapılarını açmaması ve kimseye bu yolu istismar ettirmemesi gereken bir hadise olarak görüyorum. O zaman her şovmenin keyfine göre sağa sola talimat yağdıralım. Açıkçası bu duruma verilen tepkileri asla abartılı bulmadığım gibi çok da haklı bulduğumu belirtmek isterim. Sürekli uçuş planlama mağduru olan, dinlenme aralıkları insani muameleden uzak, yolcuların memnuniyeti için bedenleri ve psikolojileri iflas eden, sürekli baskı ve mobbingle sistemin tüm yükünü üzerinde taşıyan kabin memuru ve kokpit çalışanı arkadaşlarımıza bu asla reva değil.
Diğer bir konuda yap boz tahtasına dönüp bir türlü bir düzene veya sisteme oturtulamayan yetkili teknisyen (Cs) konusu. Bu konuda neredeyse her gün onlarca e-posta ve sitem geliyor. Üzerlerindeki baskıdan ve kısıtlamalardan herkes çok şikayetçi. Size para kazandırarak hizmet ihracatı şampiyonu yapan, dünya sektör ortalamasının altında standartlarla çalıştırdığınız insanlardan beklentiniz ne? Onlarca yıllardır yaptıkları her işe imzasını ve mührünü basan bir personelin hali hazırda yetkilerini güncel tutması gerekip, bir sürü eğitim ve denetimden geçmesine rağmen halen sistemi zorlaştıran, çalışanı yıldıran değişimlerle neyin amaçlandığını anlayamıyorum.
Cs kotası koyarak onların kalite denetimi ve değerlendirme süreçlerini sürekli karmakarışık hale getirerek neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz. Başarınızı, zorlaştırmak veya mantıksız dayatmalarla sürekli akılsız önerileri sistemleştirmek üzerine mi kurdunuz? Yetkilerini kısıtladığınız her uygulama kendi bacağınıza sıktığınız bir kurşuna dönüyor. Görmüyor musunuz?
Dil becerisini yükseltmek ya da geliştirmek mi niyetiniz? O zaman insanları aşağı çekmek yerine yukarı taşıyacak bir model geliştirin. Cezalandırıcı değil teşvik edici olun. Başkaca otoritelerin keyfi yönetmeliklerine ya da sistemlerine mahkûm etmeyin çalışanınızı. En basitinden THY Teknik A.Ş. Eğitim Başkanlığı hem bu sınav sistemini hem de bu İngilizce kalifikasyonunun yükseltilmesini bence ihtiyaçlar doğrultusunda çok daha iyi bir biçimde yönetebilir. Gerekirse mesleki İngilizce eğitimini ve aynı zamanda bu eğitimin yetkin bir sınavla ölçme ve değerlendirmesini bence çok daha objektif bir biçimde yapabilir, ihtiyaç duyulan bir müfredatla kendi çalışanlarınızı daha kaliteli ve nokta atışı bir profille yetiştirebilirsiniz.
Yeni UTED yönetiminin takip ettiğim kadarıyla bu konularda çok olumlu ve yapıcı çözüm önerileri var. Yeni yönetim göreve geldikten sonra bu konuyu aldığım duyumlara göre THY üst yönetimine taşımış ve olumlu toplantılar gerçekleştirmiş. Geçtiğimiz haftalarda UTED Yönetiminin sektörü bir araya getirerek 16 uçak bakım şirketi ile gerçekleştirdiği SHT-66 Yönetmeliği UTED Danışma Kurulu toplantısının sonuçlarını Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile paylaşarak, çözüm noktasında daha somut adımlar atacağını düşünüyorum. İletişimi yüksek, sorunlara eğilmeye çalışan tüm STK’lara sektörün destek vereceğini, bu sayede gözden kaçan hataların tekrarlanmayacağının kanaatindeyim. Buraların sesine kulak verip hatta içinde alanında eğitimci olan arkadaşların da görüşlerini alarak çok daha sağlıklı çözümler üretilebilir… Lakin sağdan soldan gelen dedikodulara kulak asıp, koltuk sevdası ve kavgasıyla sürekli popülist yönetim kafalarına kulak asarsanız başınıza dert alırsınız bizden uyarması.
Bir de DHMİ Havacılık Tazminatları için 12 aydır uygulanmayan Danıştay kararı ile ilgili haberi sizlere sitemizden duyurmuştuk. EUROCONTROL üyesi ülkelerde uygulanan ücret tarifesinden uzak bir tarife ile ülkemize yüz milyonlarca EURO kaybettirenlere hesap sorulması gerektiğini düşünüyorum. Burada hem çalışanını hem ülkesini alınan yargı kararlarına rağmen zarara uğratanların asla oturdukları koltuklarında rahat bırakılmaması gerekir.
Şu ara kendi derdine derman olamayanların aklıyla bir de HEAŞ yönetilmeye çalışılıyor. Açıkçası bu çift başlı havalimanı otoritesi yönetimi zaten kendi içinde büyük bir çelişki ve çatışma içerirken, bir de bu durumun üstüne bir yerin genel müdür yardımcısını öteki tarafa yönetim kurulu başkanı yaparak düzeni iyice çorba etmiyor musunuz?
HEAŞ çalışanları huzursuz ve mutsuz bir durumda. Savunma sanayisine bağlı bir iştirakin yetkilerinin kısıtlanıp başına başka bir kurumun yöneticisinin getirilmesi hiç de olumlu bir hava yaratmamış. Bir lokantanın bulaşık ile ilgilenen personelini aynı anda yandaki büfeye aşçı koymak gibi bir şey… Bu sistem kargaşası ve muammalar ortadan kalkmalı. Şayet her yerde havalimanı otoritesi olarak Devlet Hava Meydanları olacaksa, HEAŞ’ı o zaman tamamen tüm yetkileri ve personeli ile DHMİ’ye devredersiniz olur biter. Bir evin gelinini komşuya kaynana diye dayatırsanız oraya yuva kuramaz oradaki yuvayı da yıkarsınız. Bitmeyen tünellerin, tamamlanamayan pistlerin, süreci tamamlanamamış istihdam süreçleriyle ortada deli dumrul dolanırsınız haberiniz ola…
Gündemi oluşturan diğer konulardan bahsedersek, Mehmet Nane’yi Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden dolayı tebrik ediyoruz. Bir diğer önemli gelişme, TUSAŞ’ın Kahramanmaraş’a ilk etapta 1 milyon TL yatırım ile yeni tesis kurmaya hazırlanarak 250 kişilik istihdam sağlamasının yanı sıra 6 yeni havayolunun (Air Baltic ilk kez, diğer havayolları uzun yıllar sonra) İstanbul Havalimanına geri dönmesi bol kapasitenin ve 7/24 slot imkanının güzel bir sonucu…
Haftaya gündem oluşturan maddelere ek olarak havacılık tazminatları konusunu daha derinlemesine analiz edeceğim. Takipte kalınız…
Hepinize sağlıklı ve iyi bir hafta diliyorum…
Kalemine sağlık. Ama cs yetkileri konusunda yapılan en büyük haksızlık. Geçmişte kendi verdiğin yetkileri tekrardan değerlendirmeyi istemesi. Bunun sebebi üniversiteleri tamamen değersizleştirmesinden dolayı. Herkes gitti easa lisansı aldı. Şimdi çıktılar karma modül sınavı yapıcam dediler. Her yapılan bir yanlış. Geçmişte alanlar geçti artık. Sen bundan sonrakileri denetlemelisin.
Önceden alan cs ler binlerce ucağı release ettiler.
Okulu etkinsizleştirdin şimdi çıktın ingizlizce sınavı 80-85 geçer not. Diyorsun. Aceba bu kuralı koyan kişi dünyanın neresinde görmüşmüş 80-85 ile gwçilen bir sınav. Üstelik ilk çıkarttıgında 90 geçer not yapmıştı. Teşekkürler vicdanı sızladı sanırım. Bence yaptığını bilinçsizce yapan insanlar başkaları tepki verince hemen geri adım atarlar.
bıktık artık kobay gibi bizimle oyanamalarından. Bi zahit var tepemizde iki ileri bi geri yapıyor. onun yüzünden onaylanmış tasklar geri döndü verilen yetkiler geri alınmaya çalışıldı. Şimdide açtığımız adam saatleri yok sayıyor. MR Güneralpte üst perde den bize talimat yağdıryor. 20 yıllık adamları bile maymuna çevirdiniz. Sıcak ofislerinizden gürleyip bir damla çare olmuyorsunuz. Sizin yüzünüzden bu sisteme bu yönetime kafadan düşman olduk. N….. ve saz arkadaşlarının başımıza açtığı EASA SHGM rakabeti yetmedi şimdide sizinle uğraşıyoruz. 50nyaşından sonra defter kalem verip elimize bizi adam mı edecekler. O zaman 20 yıldır mühür bastığım para kazndırdığım işleride yok sayın.. ben yok sayıyorsan yeniden acemi birliğine yolayacaksan yaptığım işlerle uçurduğun uçaklarıda geri çağır. YAZIKLAR OLSUN
Genel müdür yardımcısını diğer tarafa yönetim kurulu başkanı yapmak mı tam bir komedi.