GE Havacılık, hibrit elektrikli tahrik sisteminin uçuş testlerini desteklemek için modifiye edilmiş Saab 340B uçağı ve CT7-9B turboprop motoru kullanan Boeing’i seçti.
Boeing ve iştiraki Aurora Flight Sciences, GE Havacılık’a uçak modifikasyonu, sistem entegrasyonu ve uçuş testi hizmetleri verecek. Bu iş kapsamında nasel üretimi, kokpit arayüz tasarımı ve yazılımı, uçak düzeyinde performans analizi ve sistemlerin entegrasyonu yer alıyor.
NASA ve GE Havacılık daha önce tek koridorlu uçaklar için, uçuşa hazır olduklarını göstermek üzere, megawatt (MW) sınıfında hibrit elektrikli tahrik sistemini olgun düzeye getirmek amacıyla yeni bir araştırma işbirliği başlattığını duyurmuştu. Yer ve uçuş testlerinin 2020’li yılların ortasında yapılması planlanıyor. NASA’nın Elektrik Hareket Aktarma Hattı Uçuş Testi (EPFD) projesinin bir parçası olan program; NASA, GE Havacılık, Boeing ve diğer ortakların beş yıllık yatırımlarının dâhil olduğu toplam 260 milyon dolarlık bir çabanın ürünü.
GE Havacılık Başkan Yardımcısı ve Mühendislikten Sorumlu Genel Müdürü Mohamed Ali konuyla ilgili yaptığı açıklamada “NASA’nın Elektrik Hareket Aktarma Hattı Uçuş Testi projesi, GE Havacılık ve Boeing’in, ticari havacılığın geleceğinde karbon emisyonlarını azaltmak için hibrit elektrikli tahrik sistemlerinin gerçek ve mümkün olduğunu göstermesi açısından bir fırsat” diye konuştu.
Boeing Teknolojiden Sorumlu Başkanı, Boeing Araştırma & Teknoloji Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Naveed Hussain ise “Hibrit-elektrikli tahrik teknolojisinin uygulanabilirliğini göstermek için GE Havacılık ile birlikte ilerlemek bize ilham veriyor. Bu proje, daha sürdürülebilir bir hava taşımacılığına giden yolda şüphesiz önemli bir dönüm noktası olacak” dedi.
Uçak sistemleri mühendislik ve test çalışmaları Aurora’nın Manassas, Virginia’daki genel merkezinde, nasel üretimi ise Mississippi ve Batı Virginia’daki tesislerinde gerçekleştirilecek.
GE Havacılık, on yıldan uzun bir süredir motorlar, jeneratörler ve güç dönüştürücüler dâhil olmak üzere hibrit elektrikli sistem bileşenlerini geliştiriyor.
Hibrit elektrikli tahrik teknolojilerinin, yakıt tasarrufu sağlayarak ve motor performansını optimize ederek havacılık sektörünün 2050 yılına kadar “uçuşlarda net sıfır CO2 emisyonları” hedefine ulaşmasına yardımcı olması planlanıyor.