featured

Savunma Sanayii Başkanı Demir’den S-400 açıklaması: ‘İşbirliği konularında adımlar atıldı’

Airline Haber

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “S-400 konusunda iki sistem için masaya oturuldu, anlaşmanın tüm parametreleri iki sistem içindi, birinci sistem oradan tedarik, ikinci sistem belirli alanlarda işbirliğini öneriyor. Bu işbirliği konularında adımlar atıldı, detayları çalışılıyor. Bu konuda somut gelişmeler oldu” dedi.

Antalya’da düzenlenen Savunma ve Havacılık Sanayinde Küresel Stratejiler Konferansı’nda Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Naki Polat, basın mensuplarıyla buluştu.

Savunma ve havacılık sektörü ihracatının kasım ayı itibarıyla yüzde 41 artışla 2.8 milyar dolara ulaştığını, yıl sonunda 3 milyar doları aşmayı beklediklerini belirten Prof. Dr. Demir, 170 ülkeye 122 çeşit ürün ihraç edildiğini ve katma değeri en yüksek ürünler olduğunu anlattı.

S-400’lerin ikinci sistemi: ‘Somut adımlar atıldı’

Rusya’dan S-400 ikinci sevkiyatıyla ilgili soruyu yanıtlayan Prof. Demir “S-400 konusunda iki sistem için masaya oturuldu, anlaşmanın tüm parametreleri iki sistem içindi, birinci sistem oradan tedarik, ikinci sistem belirli alanlarda işbirliğini öneriyor. Bu işbirliği konularında adımlar atıldı, detayları çalışılıyor.

Bu konuda somut gelişmeler oldu” dedi. Rusya askeri ihracat şirketi genel direktörünün S-400’ün bazı parçalarının Türkiye’deki üretimiyle ilgili sürece yönelik açıklamalarına ilişkin soru üzerine Prof. Demir “İkinci sistemin ana unsurlarından birisi buydu.

Oldukça detaylı bir aşama. Ama takdir ederseniz ki bu tür stratejik sistemler ve kabiliyetlerle ilgili her ülke kendisiyle ilgili gizliliği korumak ister. Türkiye olarak da burada daha ketum olmak gerektiğini düşünüyoruz. İnşallah sistemler üretildiği, meydana çıktığında bunları daha net açıklama pozisyonunda oluruz, ama bu aşamada bir açıklama yapmamayı yeğliyoruz” diye konuştu.

‘F-16 modernizasyonu konusunda da Türkiye’nin çok önemli yetkinlikleri olduğunu da belirtmek isteriz’

F-16 ve F-35 görüşmeleriyle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Demir, Savunma Sanayi Başkanlığı olarak CAATSA yaptırımlarına tabi olduklarını, ABD makamlarının SSB, şahsı veya diğer yaptırıma maruz kalan kişilerle görüşmediğini, hiçbir şekilde denklemde olmadıklarını dile getirdi. Prof. Dr. Demir, şöyle konuştu: “Görüşmelerimiz Milli Savunma Bakanlığı kanalıyla yürütülüyor.

F-35 konusunda ABD’nin çok net açıklamaları var, Türkiye’nin programdan çıkarıldığı konusunda. Genelde program ortaklıklarında Türkiye’nin belirli menfaatleri vardı. Bunun belirli bir kısmı gerçekleşti, programa ortaklık bedeli veya uçakların bedeliyle ilgili nasıl bir hal, yol bulunur bunun görüşmeleri yapılıyor. Görüşmenin kapsamı bu. F-16 modernizasyonu konusunda da Türkiye’nin çok önemli yetkinlikleri olduğunu da belirtmek isteriz.”

‘Ukrayna’ya bir parti SİHA sattık, ikinci partiyi de inatla satıyoruz gibi bir şey değil’

Prof. Dr. Demir, Hindistan’ın S-400 satın alması ve Ukrayna’ya SİHA satışıyla ilgili ikinci parti konularına ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:

“Hindistan’ın girişimlerini biliyorduk, bizim görüşme yaptığımız zamanlarda da Hindistan’ın bu alımları söz konusuydu. Hindistan konusunda bir istisna tanınmakla ilgili inisiyatifi var ABD’nin, bunu görüyoruz. Bu da bilmiyorum çok şaşırtıcı olur mu, herhalde şaşırtıcı olmaz.

Ukrayna’ya bir parti SİHA sattık, ikinci partiyi de inatla satıyoruz gibi bir şey değil. Bu bir süreçti, parti anlaşmaları vardı ve Ukrayna’da üretim ve yatırım gibi bir proje vardı.

Ta baştan toptan projenin ilerlemesi bu, son gelişmelerle alakası yok. Firma ile Ukrayna tarafının başta oturup, masada anlaştığı konuların adım adım hayata geçmesi, daha önceki anlaşmaların gereği olarak onun devamı.”

Anadolu gemisi 2022’de hizmette

Anadolu gemisinin 2022 yılında hizmete gireceğini kaydeden Prof. Dr. Demir “Hatta 2022’nin erken zamanlarında olması için çalışıyoruz.

Geminin bazı detay donanımları hizmet sırasında mümkün diye düşündük. O nedenle biraz daha erken olabilir mi diye bastırıyoruz. Ama tabi gemiye İHA, SİHA, konuşlandırılmasıyla ilgili proje de bir yandan devam ediyor.

Gemimizi orijinal dizaynında olduğu gibi önce hizmete verip, TB-3’ün çalışmalarını olgunlaştırıp hazır olduğunda tekrar ilk fırsatta onları gemiye entegre etmek gibi bir imkanımız var” dedi.

Hürkuş’un Azerbaycan’da uçuş denemeleri yapmasına ilişkin bilgi veren Prof Dr. Demir, Azerbaycan’ın Hürkuş’a ilgi gösterdiğini belirterek “Orada da inşallah önemli gelişmeleri yakında göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Döviz kurlarındaki artışın savunma sanayine etkisi

Son dönem döviz kurundaki yükselişin savunma sanayinin yurt dışından alım yaptığı ürünler ve ihracatına etkilerini de değerlendiren Prof. Dr. Demir, şunları söyledi:

“Dövize endeksli olma konusuna hazırlıklıydık. Firmalarımız özellikle bütün ihaleler ve projelerimizde istisnai olarak SSB’nin döviz esaslı anlaşma ve sözleşme yapma yetkisi vardı. Buna rağmen firmalarımızdan aldığımız tekliflerde mecburi olarak döviz bazlı alım yapmaları gereken kalemleri sıralamalarını, diğer kısımları da TL olarak sıralamalarını istedik ve her projeyi böyle 2 kalem halinde ayrıştırdık.

Bunun bir sebebi de döviz olan kısımları daha net görüp, yerlileştirme çalışmalarımızda da bu kalemlerde hız vermekti. Bunun faydasını gördük ve bize çok zaruri kalemlerde dövize gitmek gibi bir yol oluştu. Yine bu aşamada döviz endeksli olanlardan oluşacak maliyetlerle beraber yerlileşme konusunda firmalarımızın daha iştah göstereceğini, alt yüklenici arayacağını söylüyorduk. Bu anlamda olumlu katkısını vurgulayabiliriz.

Tabii olumsuz yönde dövize endeksli olan kalemlerde zaruri olarak onlardaki artış belli şekilde olacak ama bunun yerliyi tetiklemesi konusundaki faydasını da ihmal etmemek lazım. Oluşacak etkiyi de inşallah göğüsleyecek kapasiteye sahibiz.” Milli muharip uçağı ve F-110 motoruyla ilgili de bilgi veren Prof. Dr. İsmail Demir “F-110 motoruyla başlayacağız, ilk uçağımızı onla çıkaracağız dedik, bu konuda bir değişiklik yok. Motor tedariği konusunda da bir sıkıntımız yok. Bizim yayınladığımız çağrı; dokümanı da aslında Türkiye’de yerli motoru içeren bir çalışma.

Tabii bu teklife çağrı dokümanımız, klasik teklife çağrı dokümanlarından biraz farklı olacak. Bu Türkiye’nin milli jet motoru yolculuğunda muhtemel oyunculara yayınlandı ve onların bir araya gelip bu teklifi, tekrar gözden geçirmeleri ve yerli motor üretimiyle ilgili bir yol haritası oluşturup Türkiye’deki mevcut tüm kabiliyetlerin masada olduğu bir yol haritasında hep beraber yürüme stratejisi oluşturacak. Çünkü Türkiye’nin bu konuda çok derin bir geçmişi yok.

Bu konuda tecrübe ve tasarımcımız çok fazla yok, o yüzden 3-4 parçaya bölme gibi lüksümüz olmadığından onları birleştirip, bir arada koordineli şekilde çalışmamız gerekiyor.

İmalatlar konusunda önemli kabiliyetimiz var, daha da ileri malzeme araştırmaları ve imalatı araştırılıyor ama teklife çağrı, milli motorumuzu geliştirme sürecimizin yeni bir adımı” diye konuştu.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir