Pandeminin en çok etkilediği sektörlerden olan havacılıkta binlerce kişinin işten çıkarılmasının veya emekli olmasının ardından iş gücü dengesinin bozulması nedeniyle sektörde pilot kıtlığı yaşanması öngörülüyor.
Tüm dünya pandeminin ekonomilerde yarattığı negatif etkilerle mücadele edip yaraları sarmaya çalışırken havacılık endüstrisinde işler kötüye gitmeye devam ediyor.
Gelecek dönemde iş gücü ihtiyacının artacak olması nedeniyle azalan pilot sayısının sektöre sorun yaratabileceği öngörülüyor.
Bloomberg’in uçuş okulları işleten Alpha Aviation Group isimli şirketin CEO’su Bhanu Choudhrie’den aktardığına göre, aşı kartları ve seyahat kurallarındaki sıkı politikalar mesleğe yeni başlayacak olan potansiyel pilotları sektörden uzak tuttu.
YENİ UÇAKLAR DAHA ÇOK PİLOT GEREKTİRECEK
Choudhrie, verdiği röportajda röportajda, Airbus isimli uçak üreticisinin 2023’te yeni piyasaya süreceği bazı uçakların önceki modellere göre daha fazla pilot gerektireceğini ve bunun da eksikliği artıracağını söyledi.
Choudhrie, “Havayolları satın alımlara ve filo modernizasyonlarına devam edecek. Bunu yaparken de yeni pilotlara ihtiyaç duyacaklar” dedi.
Choudhrie’ye göre bir pilotun eğitimi 18-24 ay sürüyor. Uçak üreticilerinin sınırlı üretim kapasitesi göz önüne alındığında, havayolları genellikle uçakları yıllar önceden sipariş ediyor.
SEKTÖRE GÜVEN AZALDI
Bu potansiyel nedeniyle birçok hava yolu şirketi, pilot ve kabin ekibi pozisyonları için agresif bir işe alım süreci başlatmış durumda. Ancak sektördeki son iki yıllık süreç nedeniyle bu sektöre yeni adım atacak insanlar işlerinin sürekliliği konusunda eskisi kadar güvenli hareket edemiyor.
Boeing, havayollarının önümüzdeki yirmi yılda 43 bin 600 yeni uçak teslimatı alacağını, dünyanın bu süre içinde 600 binden fazla yeni pilota ihtiyacı olacağını tahmin ediyor.
İŞ GÜCÜ YAŞLANIYOR
Havacılık sektörünün bir diğer sorunu da yaşlanan işgücü.
Boeing, kısa bir süre önce yayımladığı bir raporda Ortadoğu bölgesinde görev yapan pilotların yüzde 20’sinin 55 yaşın üzerinde olduğuna dikkat çekti. Bu durum da gelecekteki iş gücü kıtlığı potansiyeli için sektöre endişe veren gelişmelerden birisi olarak görülüyor.