featured

Artık gülüyorlar.

Sayın okurlarım,gerek burada gündem yazılarımı, gerekse www.airporthaber.com da ki köşe yazılarımı okuyanlardan aldığım yorumlar ve yapıcı eleştirilerinden dolayı, öncelikle tüm okurlarıma teşekkür etmek isterim. 
Gündem yazılarımın önemi ve yazdığım konuya hakimiyetim, Bir Uçak teknisyeni olmam ve onların içinden yani THY nin Teknik mutfağından sesimi duyurmanın getirdiği avantajdan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle benim gibi düşünen ama düşüncesini açıkca belirtmekten çekinen sessiz çoğunluğun sesi olabilmemin mutluluğunu sizlere anlatamam..
Her zaman dikkat ettiğim bir konuya dikkatinizi çekerek bu ayki gündem yazıma başlamak istiyorum. Ben bir THY personeliyim ve THY ye çalışıyorum. Şirket Yönetimindeki kimseler kim olursa olsunlar ekmek yediğim yere ihanet edemeyeceğim ve şirketimi kötülemeyeceğim kuşkusuzdur.
Ama unutmamak gerekir ki, aynı zamanda da UTED’in başkanlığını yürütüyorum. Uçak Teknisyenliğine yapılan her türlü yanlış uygulamanın karşısında olmam gereken bu konumda da vazifemi yapıyor..şimdilik ses getirmese bile mücadelemi sürdürüyorum.
Çünkü, Yıkıcı değil ama yapıcı tenkitlerde bulunmanın negatif bir yönü olmayacağı gibi yapıcı etkisininde olacağı süphesizdir. Bu nedenle kimseyi fazla kırmadan mizahi bir bakış açısıyla bugünü değerlendirmek istiyorum..
Eski zamanlarda zalim bir padişah varmış. Bu zalim padişahın bir özelliği halkına yüklediği ekstra her vergiden sonra vezirine, git bak bakalım halk nasıl tepki veriyor demesiymiş. Vezir ,verilen görevi tebdili kıyafet giyerek halkın arasına girerek görür ve padişaha rapor verirmiş. Ve bu rapor devamlı olarak halkın bu zulümden çok etkilendiği ve bağırıp çağırdığı şeklinde olurmuş.
Bir gün padişah, halka çok büyük bir vergi daha yüklemiş ve vezirine yine aynı görevi vererek halkın içine girmesini emretmiş. Vezir efendi, halkın içine girmiş ve halkın kahkahalarla dans edip eğlendiğini görmüş, bir yorum yapamamış.Ve heyecanla padişahına koşarak Halkın eğlendiğini ve gülüşerek etrafta dans ettiğini söylemiş. Padişah kaşlarını çatarak, en son yapılan vergilerin derhal kaldırılmasını emretmiş. Bu kıssadan hisse bizim bugünkü tepkisizliğimize ne kadar uyuyor değilmi..
İnsanlar, doğar, büyür ve ölürler. Bu aşamaların en uzun ve en önemlisi tabiki büyüme süreci ile ilgili olanıdır. Bu sürece neler sığdırmayız neler..tahsil hayatımız, evliliğimiz.çalışma hayatımız hep bu sürenin içerisindedir. Ve, hayatın bir sonu olduğu gibi çalışma hayatımızın da bir sonu olduğunu biliriz, kendimizi,yasaların ve sağlığımızın elverdiği ölçüde bu sürecin bitimine ayarlarız. Ama bu sürecin bitimini iyi hesaplayamayanlarında bazen bize karşı yaptığı tatsız sürprizlere de muhatap oluruz.
Değerli arkadaşlarım,
THY deki son günlerdeki huzursuz ortam Resen emeklilik dediğimiz bir sistemin devamlı olarak gündeme getirilmesi ile ilgili. Uçak teknisyenliği gibi bilgi ve deneyimin en üst seviyede olması gereken bir meslek dalında 44 yaşa indirgenmiş bir uygulama neticesinde artık insanlar gülüyorlar..
Gazete ilanlarında yeni giren bir Teknisyen için 35 yaşı bile kabul eden bir şirket yönetimi, 44 yaşında kendi kurumsal kültürü ile yetişmiş ve bilgisini ve deneyimini diğer teknisyen arkadaşlarıyla paylaşmış,Eğitmen olarak yüzlerce teknisyen yetiştirmiş ve hala en az 17 sene daha Eğitmenlik yapabilecek bir Teknisyeni resen emekli etmek için neden Aba altından Sopa gösterir anlaşılmaz..
Bire bir yaptığım görüşmelerde, Tekniğin tüm yöneticilerinin karşı çıktıklarını söylediği bu uygulama,gerçekten sadece sayın Genel Müdürün isteği doğrultusunda mıdır,yoksa tavşan kaç,tazı tut mu oynanmaktadır..
Tüm personelin sanki görme zorunluluğu varmış gibi , Sendika temsilcilerine yönelik yazılmış bir yazının ,yüzlerce fotokopisi çekilerek el altından dağıtılması ve emekliliği istenen bu kişilerin kendilerine daha tebliğ edilmeyen bir yazıyla deşifre edilmeleri ne kadar doğrudur..
Daha önce aynı tarz yaklaşımla insanları kıran ve sonrada kırdıkları bu insanlara verdikleri verimsizlik yazısını geri alarak,onlara teşekkür belgesini ailelerinin huzurunda verme jestini yapan aynı yönetim hala bu hataya neden düşer anlaşılmaz..
Kişiye özel olması gereken bu yazılara bile gerek olmadan ilgili başkanlıklar veya müdürlükler bu kendilerince verim düşüklüğü gösteren personeline emekliliklerini istemelerini rica etmiş ve red cevabımı almışlar mı ki bu uygulamaya geçilmiştir.
THY yönetiminin iddia ettiği üzere, Personelin işyerinde etkinlik,verimlilik ve rekabet gücünün artırılması amaçlı , bu resen emeklilik isteği sonucunda alınacak sonuç, diğer çalışan personelin verimliliğini,etkinliğini müspet şekilde etkileyerek,gerçekten rekabet gücünün artırılabilmesine mi , yoksa bugün çalışan kesiminde bir gün başına bunların geleceğini bilmelerine olanak sağlayarak verimin daha da çok düşmesine mi olanak sağlıyacaktır.
Bizce, Aslında tasarruf amaçlı olduğunu düşündüğümüz ve personel giderlerini düşürebilmek amaçlı, pahalı elemanı çıkartıp yerine ucuz eleman(!) alma şekilde gelişecek bu uygulama,THY gibi marka olmuş ve bilgili,deneyimli personeliyle ün yapmış bir şirketin imajını vurarak, karlı olabilmeyi personel giderlerinden başka yerlerde arayamayıp, VUR ABALIYA dercesine en Etik olmayan bir şekilde kendisini bugünlere getiren personelinden çıkartan bir şirket olma özelliği ile zedelemez mi..
Sonuç olarak yanlış hesabın Bağdat tan dönmesini beklemekten başka yapacak bir şey kalmamıştır. Herkesi vicdanıyla baş başa bırakarak saygılarımı sunuyorum..

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir