Airport TV, bildiğiniz gibi tematik bir kanal olarak, havacılık ve turizm sektörüne yönelik yayın yaşamına başladı. TV’mizin, sizlere ve ailelerinize hitap eden birçok programları bulunuyor. Bunlardan; benim sunduğum tartışma içerikli program olan Kara Kutu’nun beklediğimden fazla reyting aldığı, gelen mail ve SMS’lerin yoğunluğundan anlaşılıyor.
Bu nedenle, öncelikle bizi izledikleri ve programıma katılımları ile destek verdikleri için herkese sonsuz teşekkür ederim..
Airport TV’nin geleceğe yönelik planları içersinde; uydu ve internetten yapılan yayınlarla yetinmeyip, çok yakın bir zamanda diğer toplu yayın kuruluşlarına (Digitürk, Kablolu, D Smart gibi) geçiş yapabilmek ve tüm havacılık ve turizm sektörümüzün vazgeçilmez kanalı olmak olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim.
Bu hafta 4.sünü yapacağım Kara Kutu programımdan önce ilk 3 programda iletilen mesajları siz değerli okurlarımın bir kere daha dikkatine sunmak istedim.
*********************
13 Ekim 2008’de THY/Teknik A.Ş Genel Müdürü İsmail Demir ile başladığım program dizimi; 20 Ekim 2008’de eski SHGM Genel Müdürü Kaptan Pilot Serdar Cebeci ve Alman Hastanesi Havacılık Bölümü Başkanı Dr. Ertaç Altuner’i konuk ederek, havacılığın vazgeçilmezleri olan uçuş emniyet ve güvenliğini tartıştık.
27 Ekim 2008 günü ise; Türk sivil havacılık sektörüne nitelikli eleman yetiştirmek amacıyla kurulmuş Sivil Havacılık Yüksek Okullarının müdürleri ve akademisyenleri ile bir söyleşi yaparak bu okullarımızı ve yeterliliklerini masaya yatırdık.
Bu programda uçak teknisyen okullarının geleceği ve okul müdürlerinin görüşlerini aldık. Geleceğin mesleği olarak adlandırabileceğim uçak teknisyenliğindeki son gelişmeler gerçekten umut verici.
Bu program formatı olarak sadece teknisyen okullarını masaya yatırmak, sorunlarını öğrenmek amacı taşımadığımdan, sorularımla konuyu farklı mecralara çekerek sektörde yaşanan gerçekleri gündeme getirmeye çalıştım. Bunlardan en önemlileri; THY’nin pilot adayı olma adına SHYO mezunlarını istenen özellikler bölümüne koymaması ve sadece mühendis istemelerinin yanlışlığı idi.
Bu konuda, toplantıya katılan tüm akademisyenler tarafından bu yanlış veya eksiklik tartışılmış, uçağın tüm teknik sistemlerini çok iyi bilen bu SHYO mezunlarının isterlerse(!) bu konuda önlerinin açılmasının gerekli olduğu hususu çok mantıklı bulunarak ilgili yerlere mesaj iletilmiştir.
Ayrıca; THY/Teknik A.Ş Genel Müdürü İsmail Demir ile yaptığımız programda, teknisyen kökenli arkadaşların mutlaka yönetici bazında da önlerinin açılması gerektiğini birkaç kere vurgulamış ve İsmail Demir’den; “Neden olmasın?” yanıtını almıştım.
Fakat bu sözün yeterli olmadığını ve özel havayollarımızda sıklıkla rastlanan teknisyen yöneticilerin mutlaka THY’de de yer alması, hem SHGM yönetmeliklerince hem de sistemin daha iyi işlemesi için gerekli olduğunu anlatmış ve savunmuştum.
Sonuç olarak; Havacılık mutfağının olmazsa-olmazı olan uçak teknisyeni arkadaşlarımın kendi içlerinde Lise, 2 senelik, 4 senelik diye bölünmeden mesleklerini icra etmelerini önerirken, onlara bu mesleğin önemini ve gelecekteki yerini anlatan yıllar önce UTED dergide yazdığım; “Uzaktan kumanda boyutuna ulaşan havacılık, Teknisyensizlik boyutuna ulaşamaz” mesajım doğrultusunda mesleki kariyerlerini düşünmeye davet ediyorum.
İyi haftalar…
