Herhangi bir havayoluna; “En çok önem verdiğiniz konu nedir?” diye sorsanız, size mutlaka “Emniyet Ve Kalite” diyeceklerdir.
Derler de, bu klişeleşmiş sözcüğü uygularlar mı? Bilinmez.
Konumuz, yine ne yazık ki; dünya devlerini kendine örnek almış, çıtasını dünyada yaşanan havayolu iflaslarına ve büyük ekonomik krize rağmen “Hamdolsun biz iyiyiz, bize bir şey olmaz!” diyerek, 5 yıldızlı havayolu olmaya koşan ulusal havayolumuz THY.
THY’nin son günlerdeki 176 personeli ve ailesini alt üst eden “yer değişikliklerinin” yankısı sürerken, şimdi de; 3 ay önce, Uçuş Emniyet ve Kalite Güvence Başkanlığına, ulusal ve uluslararası havacılık kurallarının bu makam için belirttiği nitelikleri karşılamamasına rağmen getirmeye çalıştığı Cemal Öksüz yerine, bu kez de yine aynı kuralların gerektirdiği nitelikleri taşımayan Selman Nas’ı atamaya çalışması.
Bence tam bir kara mizah örneği uygulama! Bu atamalar zincirini size tüm açıklığıyla anlatmak istiyorum.
THY’nin “Uçuş Emniyet ve Kalite Güvence” birimi önceki başkanı Ercihan Bayır’ı çok iyi tanırım. Yıllardır birlikte çalıştık. Gerçekten olaylara bakışında olması gereken bir yaklaşım sergiler ve konuları irdeleyen, bilgili, deneyimli ve başarılı bir yöneticiydi.
Bu arkadaşımız; THY yönetimi ile her nedense(!) son zamanlarda anlaşamamaya başladı. Sonuç olarak beklenen gerçekleşti ve Ercihan Bayır da kendi emekliliğini istedi.
Buraya kadar her şey, hepimizin bildiği gerçeklerden oluşuyor: Ercihan Bayır, 29 Temmuz 2008’de emekli oldu ve aynı gün Cemal Öksüz’ün bu makama getirildiği duyuruldu. Ercihan Bayır ise hemen Pegasus Havayolları’nda işe başladı ve o görev için SHGM’den alması gereken Form–4 onayını, Pegasus’da çalışırken aldı. (Yani şu anda; evrak üzerinde THY de, resmi olarak da Pegasus’da yönetici…)
Her havayolu şirketi, AOC (işletme ruhsatı) almak zorundadır ve bunu iki yılda bir yenilemek durumundadır. THY de bu yıl AOC’sinin uzatmasını yaptırırken, bence, bile- bile kuralsızlık yaparak, SHGM’yi ve uçuş emniyet ve güvenliğini riske atacak bir uygulamaya imza atıyor.
Nasıl mı? İşte gerçekler…
THY’ye sorularımı sormaya başlamadan önce, 1 Haziran 2007 den itibaren geçerli SHY-6A’da, yani SHGM’nin kendi yönetmeliğinde her şirket yöneticisinin bilmesi gereken koşullara bir bakalım;
Madde 20 e: Kalite sistem yöneticisinin; kalite konusunda en az iki yıl tecrübeye, JAR OPS, JAR FCL, Part M, Part 145 ve kalite eğitimlerine ihtiyaç duyulmakta olduğu NET olarak belirtilmiş iken;
a- 3 ay önce emekliye ayrılan Ercihan Bayır’ın yerine, neden kuralların gerektirdiği vasıflara uygun olmayan Cemal Öksüzü atamıştır? SHY–6A daki yeterliliklere bakılmadan yapılan atamalar resmi gazetede yayınlanan SHGM yönetmeliklerine neden aykırı olmaktadır.
Yorumum: Demekki, THY 3 aydır yetkisiz ve deneyimsiz “uçuş emniyet ve kalite güvence” başkanıyla çalışıyor.
b- THY gibi dünya devleriyle boğuştuğunu iddia eden bir şirketin, SHGM’nin onaylayacağı seviyede başka personeli yok mudur?
Yorumum: Tabii ki vardır. Fakat bu önemli ve şirketin tüm yanlışlarını gören birimin başına çok bilgili ve mesleki etik değerlere önem veren biri THY yönetimi için büyük tehlikeler doğurabilir!
c- THY’nin bu göreve vekâleten veya asaleten getirebileceği onlarca post holder (Form–4) onayı alabilecek personeli varken, neden Cemal Öksüz’ün ismi üzerinde durulmuş ve illegalliğe teşebbüs ve ısrar edilmiştir?
Yorumum: Cevabımı, spekülasyonlara neden olacağı ve konudan uzaklaşacağı nedeniyle vermek istemiyorum.
d- Cemal Öksüzün 29 Temmuz 2008’den itibaren geçen 3 aylık sürede Form–4 onayı alamaması üzerine ruhsatın yenilenme süresi geldiğinde, THY AOC (işletme ruhsatı)’nın düşmemesi, yani iptal edilmemesi için, bünyesinde ilgili mevzuata uygun önerebileceği onlarca personeli varken ve örnek olarak Cemal Öksüz’ün onaylanmadığı bilinmesine karşın, neden bu sefer de ikinci yetersiz kişi, Selman Nas üzerinde durarak işi iyice içinden çıkılmaz hale getirmiştir?
Yorumum: Bende anlayamadım.
e- Ercihan Bayır’ın Pegasus’da Teknikten Sorumlu Bakım Müdürü olarak çalışması ve bu firmada atandığı görev için SHGM’den Form–4 onayı ile birlikte yetki de alındığı bilinirken, hala Ercihan Bayır’ın isminin THY’nin Bakan imzalı AOC’ sinde geçmesi, sizce bir yanlışlık mıdır? SHGM gibi ciddi bir kurumumuz, bu hatayı sizce yapabilir mi?
Yorumum: Yapamaz. Ancak, SHGM bence, son güne denk gelen bu işletme ruhsatını imzalamayarak THY’nin ruhsatının düşmesine dolayısıyla seferlerini iptal etmesine sebep olmak istemedi ve yönetmeliklere aykırı isimlerle AOC imzalayacağına, daha önceki ismi devam ettirmek zorunda kaldı.
Uçuş Emniyet ve Kalite Güvence Başkanlığı makamı, THY’de Genel Müdürden sonra; SHGM-JAA-EASA Ve FAA’e göre en önemli ikinci yetkili makamdır ve uçuş, bakım, yer ve eğitim hizmetlerini tümüyle denetleyen çok önemli bir ünitedir. Kısaca, sistemin beynidir.
Bu kadrolara atanacak kişilerde, ulusal ve uluslararası havacılık kurallarında belirtilen özelliklerin aranmasının gerektiği bilinmesine karşın, bu atamaların yapılması için, SHGM’ye yollanan istek belgesine imza koyan Genel Müdür Temel Kotil hakkında ne işlem yapılacaktır?
a- THY’nin 23 Ekim 2008 tarihinde yenilenen işletme ruhsatında, yetkili ikinci kişinin şu an için THY’de çalışmadığı bir gerçek iken, şu anki ruhsat geçersiz, illegal bir ruhsat değil midir?
b- IATA-JAA-EASA-FAA ve Star Alliance’ın bu kurallara uymayan atama isteklerini ve emekli olan birinin hala isminin THY’nin ruhsatında geçmesini öğrenmesi nelere mal olur dersiniz?
THY ve THY Teknik yönetiminin daha önce yine uçuş emniyet ve güvenliğini hiçe sayan hatası(AD)atlaması, hafızalardaki yerini hala korumakta olduğu bir gerçek olup ayrıca bunun sadece bir bakım atlaması olmadığı da Bakanlık ve SHGM tarafından bilinmekte.
THY, yolcunun can ve mal emniyetini olumsuz etkileyen bu tür hatalara neden düşer ve neden belirli isimler üzerinde bu kadar duruyor dersiniz?
THY bu çok önemli ve şirketin her yanlışını anında duyan bu makamı, neden ehline vermez dersiniz? Bunların tüm cevabını bilmekle beraber, yazımın konusuna gölge düşürmemek için şimdilik yazmıyorum. Fakat okurlarım şunu bilsinler ki; yetersiz olarak isimlerini zikrettiğim kişileri tanımamakla beraber sadece kişisel olarak değil, yönetmeliklerce yetersiz olduklarını iddia etmekteyim. Ayrıca,
Bu konuyu fazla uzatmak ve deşmek de istemiyorum.
Sonuç olarak; Sayın Bakanımızın ve SHGM Genel Müdürümüzün sanırım sabrı taşmıştır. Bu nedenle, gerekenlerin yapılacağından zerre kadar kuşku duymuyorum.
Bu hafta, çok ilginç olaylara gebe görünüyor. Doğal olarak, sonuçta, raconu Bakanımızın keseceği de bir gerçek.
Bekleyip görelim.
NOT: THY İŞLETME RUHSATI İÇİN TIKLAYIN (1)
THY İŞLETME RUHSATI İÇİN TIKLAYIN (2)
THY İŞLETME RUHSATI İÇİN TIKLAYIN (3)