Değerli okurlar, yaz gerçekten sıcak geçiyor. Yeni havalimanının sıkıntıları devam ediyor. Dünya ortalamasının 3 katı büyümesi ile övündüğümüz sivil havacılığımız genel gidişattan doğal olarak etkileniyor. Mahallede yangın varsa benim evim sağlam yangın bizi etkilemez diyemezsin. Bakın sadece son 4 ayda 700.000 kişi işini kaybetmiş. İşsizlik ödeneğine başvuranların sayısı tavan yapmış. Doğu Akdeniz, Ortadoğu karışık. S-400 ve F-35 sıkıntıları devam ediyor. Temmuz’da öyle ya da böyle olay netleşecek, bakalım ülke ekonomisini nasıl etkileyecek?
OKULLAR KAPANDI, THY DE KARNESİNİ ALDI…
Bu görüşlerimizi doğrulayan haber Kredi Derecelendirme Kuruluşlarından geldi. Moody’s ve S&P isimli kuruluşlar THY’nin notunu düşürüverdi. Adamlar da iyi ayarlamışlar hani. Tam okulların kapandığı, karnelerin verildiği hafta, onlar da karneyi elimize tutuşturuverdiler ! Hep merak etmişimdir. Ba, Bb Ba1 falan notları nedir diye? Üşenmedim araştırdım. Anladığım kadarını yazıyorum. Bu kuruluşlar, 3 kategoride değerlendirme yapıyorlar. A ile başlayan notlar eleğin üstü. Ekonomisi düzgün olanlar…C ile başlayan notlar “ayvayı yemiş olanlara” veriliyor. Bizim gibi ülkeler B ile başlayan notlarla tanımlanıyor. Hani eskiden çok sık kullanılan bir söz vardı: “Az gelişmiş ülkeler.” Gelişmiş ülkeler bu tanımlamanın çok incitici olduğu kanısına varmış olmalılar ki, tanımı değiştirip “Gelişmekte olan ülkeler” diye nitelendirmeye başladılar. Hani film festivallerinde olur ya “Umut vaat eden sanatçı/şarkıcı” … İşte onun gibi bir şey…
THY’NİN NOTU DÜŞÜYOR…
Bu çerçevede, Moody’s isimli kuruluşun THY’miz için verdiği notlara baktım. B ile başlayan 3 grup var. Bunlardan en iyisi(!) Baa1, Baa2 ve Baa3 olarak belirlenen skala.. Buralarda tutunamazsanız bu kez bir alt kümeye (Ba1, Ba2, Ba3) düşüyorsunuz. Burada kalamazsanız C grubuna yaklaşıyorsunuz ve notlarınız B1, B2, B3 olarak sıralanıyor.
6 Mart 2015’de Ba1 olarak teyid etmiş. Bunu anlamı; spekülatif olarak değerlendirilir, önemli kredi riskine tabidir.
15 temmuz kalkışmasından hemen sonra bu notu Ba2’ye düşürmüş. Açıklaması aynı.
Ağustos 2016’da yani 1 ay sonra bu kez de Ba3’e indirmiş.
Aralık 2017’de yine Ba3’te kalmış.
Ve Haziran 2019’da B grubu içinde bir alt gruba düşmüş THY. Notu B1 olarak verilmiş.
Yani A ile başlayan grup 1. Lig ise, B ile başlayan grup 2. Lig, C ile başlayan grup ise 3. Lig olarak tanımlanabilir. Özetle, Biz 2. Ligin en alt kümesine düşmüşüz ve 3. Lige biraz daha yaklaşmışız.. Herhalde THY’nin pek muhterem yönetimi bu karne notları ile ilgili gerekli dersleri çıkarmıştır. Yazın çok kitap mı okurlar, ders mi çalışırlar bilmem ama ortalık toz pembe değil…
THY DAHA FAZLASINI YAPMALI.
2017 başından beri özellikle asker kökenli pilotları ve havacılık şirketlerini etkileyen TSK’ya dönüş konusunda nihayet bir adım atıldı. Türkiye Havayolu Pilotları Derneği(TALPA) öncülüğünde yapılan 2 günlük çalıştayda konu bütün yönleri ile masaya yatırıldı. TSK’ya dönüş ile ilgili Sefa İnan geçen hafta çok ayrıntılı bir yazı yazdığı için bu yönüyle tekrara düşmek istemem. Ama konunun tüm tarafların katılımı ile ele alınması önemli bir adımdır. Kamuoyunun gündeme getirmek, yaşanan mağduriyetleri ilk ağızdan dinlemek çok önemli idi. Ölüm hariç herşeyin bir çaresi vardır. Duyduğum kadarı ile sadece sorunlar değil, çözüm önerileri de konuşulmuş. Pilotların STK’sı konumunda bulunan TALPA’nın bu işe öncülük etmesi son derece doğru. Çalıştaya, neredeyse tüm havayolları yönetici seviyesinde katılmış. Ama THY’nin en üst seviyede yani Yönetim Kurulu Başkanı ile katılması önemli. İlker Aycı’nın taşınma yardımı, sağlık sigortalarının yatarak şekilde devamı ve yılda 1 ikramiye ödenmesi ile ilgili sözleri, mevcut mağduriyetlerin giderilmesine katkı anlamında değerli. Ama iş ekonomi ile sınırlı değil. Sorunun kökten çözümü için de sektördeki en büyük oyuncu sıfatı ile bundan sonraki sürece de aktif katkı vermesi ve inisiyatif alması gerekiyor. Sonuçta TSK’ya dönüş projesinden en fazla etkilenecek şirket THY. Olayın bir tarafında yurt savunması ve TSK’nın ihtiyaçları varken diğer tarafta sivil havacılığımızın insan kaynağı sorunu var. TSK’ya dönen veya dönecek olan pilotların hak kayıpları ve mağduriyetlerini ise herkes biliyor. Şöyle veya böyle, konunun gündeme getirilmesi ve çözüm aranması değerli bence. Bundan sonra herkesin biraz daha katkı vererek, asgari müşterekte buluşması gerekecek.
Uçuculukta gönüllülük esastır, uçmak istemeyen bir pilotu uçurmak son derece yanlıştır. Herkes asker kökenli pilotların maddi zararı olacak, aile düzeni bozulacak gibi sebeplerden dolayı Hava Kuvvetlerine dönmek istemediğini sanıyor ama yanılıyor. Bunlar da mutlaka etkendir ama asıl sebep nasıl bir ortama dönüleceğinin kestirilememesi. Lütfen acımasız yorumlar yaparken bunu da düşünün.