Zephyr S; güneş ışınlarını, iki pervaneyi harekete geçiren motorlara güç sağlamak için kullanıyor. Bu sistem, uçağın tamamen güneş enerjisiyle çalışmasına izin veriyor. Gece, araç gündüz saatlerinde yerleşik pilleri tarafından saklanan güce dayanarak çalışıyor.
Uçak, İngiltere’nin Farnborough kentindeki bir tesiste inşa edildi. Airbus, hava sistemlerinin ve geleneksel hava trafiğinin çok üstünde, 70.000 feet yükseklikte uçuyor. Zephyr S’nin bu kadar uzun bir süre boyunca gökyüzünde kalması kabiliyeti, hedefin her seferinde aylarca ayakta kalması yüzündendir. Airbus’u sadece bir uçak değil, tam bir uydu olarak tanımlamasını istedi. Uçağın üreticisi olan ekip uçağa sözde uydu tercih ediyor.
Gerçekten de plan, mekana dayalı seçeneklerden daha ucuza fırlatılması ve sürdürülmesi için daha ucuz olan şirketlerin uydu hizmetlerini sunmakta. Uçağın ilk müşterisi, İngiltere Savunma Bakanlığı olarak teyit edildi.
Airbus, güneş enerjisiyle çalışan uçaklarının, keşif misyonları, deniz gözetimi, sınır devriye misyonları, iletişim ve ayrıca felaket yönetimi gibi geniş bir uygulama yelpazesi sunma potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
Airbus’daki insansız hava sistemlerinin başı olan Jana Rosenmann, ekibin kısa bir süre sonra Batı Avustralya’daki Wyndham hava sahasındaki yeni işletim bölgesinden Zephyr S, uçuşlarına yönelik hazırlıklara başlayacağını da sözlerine ekledi. Daha güçlü bir Zephyr T uçağını tanıtmak için de planlar mevcut.
Geçtiğimiz dört yıl önce de Facebook, benzer bir hava aracın geliştirilmesi projesini sonlandırdı . Facebook’un amaç, güneş enerjisiyle çalışan Aquila uçaklarını dünyanın uzak bölgelerindeki topluluklara internet bağlantısı sağlamak için kullanmaktı. Ancak, mühendis konsunda yaşadıkları sorunlar ve bir test uçuşu sırasında meydana gelen kaza , şirketin programından vazgeçmesini istemişti.