50 PİLOTU İŞSİZ BIRAKAN ATLAS OLAYI…
Değerli okurlar, küresel ısınmanın, doğayı hoyratça tahrip etmenin sonuçlarını görmeye başladık. Aralık ayına kadar süren ilkbahar tadındaki ılık günlerin sonuna geldik. Kara kışa adım atmak üzereyiz. Havacılıkta da sıkıntılı günler devam ediyor. THY’nin geçen yıl yaşanan kur şokundan sonra zor bir döneme girdiği ortada. 2019 yılının ilk 6 ayında ciddi zarar açıklayan, üçüncü çeyreğinde de beklenen karlılığı yakalayamayan bayrak taşıyıcının son çeyrekteki performansı belirleyici olacak. THY Genel Müdürü Bilal Ekşi’ye bakarsanız bu sene herkesin imreneceği kadar kar edecekmiş THY’miz… Kar edeceği konusunda bir şey diyemem, kar edersiniz etmesine de “herkesin imreneceği” kadar olur mu onu bilemem. Ama ilk 9 ay verileri öyle ahım-şahım bir kara da işaret etmiyor.
ZAGROS’TAN GELEN DARBE.
Havacılıkta yaşanan sıkıntı THY ile sınırlı değil. Bir süredir “suni teneffüs” ile idare eden Atlas Global firması da sonunda pes etti ve uçuşlarını durdurma kararı aldı. Fakat bu kararın “bir gece ansızın” açıklanması ile ciddi bir mağduriyet riski ortaya çıktı. Kararı aldınız tamam da, şuna bir-iki gün opsiyon koyarsınız, dersiniz ki, “2 gün sonra durduracağız.” eyvallah…Demek ki durum birkaç seferin yapılması ile daha da kötüleşecek kadar vahim hale gelmiş. Atlas’ın uçuşları durdurması ile ilgili yaptığı açıklamadaki 3. havalimanı vurgusu dikkat çekiciydi. Peki Atlas Global bu noktaya nasıl geldi? Biliyorsunuz bu şirket, yıllar boyunca Kuzey Irak’ta büyük paralar kazandı. Kuzey Irak operasyonlarında devrede olan yerel ve güçlü ortaklarla Zagros isimli bir şirket de kurdu. Daha sonra ne oldu ise, araya kara kediler girdi. İş mahkemeye kadar gitti. Son olarak Zagros’un AtlasGlobal’in banka hesaplarına el koydurduğu iddia edildi. Hatta Atlas’ın buna karşı tedbir olarak yurt dışından gelen paraların eline ulaşması için yabancı bankalarda yeni hesap açtırdığı öne sürüldü. İşte, Atlas’ın açıkladığı 16 Aralık tarihi de bu yüzden telaffuz edildi. Bu tarihte yurt dışından geleceği varsayılan para ile sıkıntının aşılacağı düşünüldü.
ORTAKLIK İÇİN ÖNERİLEN PARA NASIL YARIYA DÜŞTÜ?
Seferlerin durdurulması sonucu mağdur olanların durumunun saptanması için 16 Aralık 2019 tarihinin verilmesi de bu iddiayı destekliyor. Öyle olmasa, uçuşların durdurulmasını izleyen gün çağrı yaparsınız ve başvuran herkese anında parasını iade edersiniz.Herhangi bir işleme gerek yok ki… Anlaşılan 16 Aralık’ta gelecek para üzerine kurgulanmış tüm işlemler. Peki ya o para gelmezse? İşte o zaman işler sarpa sarabilir. Aslına bakarsanız, son 1 yıldır işlerin iyi gitmediği iddiaları dolaşıyordu kulislerde. Hatta geçmişte sivil havacılığın önemli bir oyuncusunun ciddi bir para teklif ederek AtlasGlobal’i satın almak istediği bu teklifin Atlas’ın patronajı tarafından düşünmeden reddedildiği söyleniyordu. Geçtiğimiz haftalarda işlerin sıkıntıya girmesinden sonra sözü edilen işadamının Atlas cephesinden arandığı ve satış veya ortaklık için görüşme niyetinin ortaya konulduğu iddia edildi. Bu kez alınan cevap ise çarpıcıydı. “Alırım ama geçen yıl önerdiğimin yarısını veririm!” Bu noktada AtlasGlobal’in patronu Murat Ersoy’un ne olursa olsun yönetimi bırakmama yolundaki ısrarının da ortak bulma veya satış noktasındaki gelişmeleri engellediği iddiasını da ekleyelim.
KILAVUZU İYİ SEÇMELİ…
Atlas’ın geçtiğimiz yıllarda bir Derviş sorunu olduğunu eklemezsek olmaz. İran’da milyonlarca dolar parası olduğunu söyleyerek AtlasGlobal’e sızan Derviş isimli İranlı iş adamının şirkette büyük itibar gördüğü, patronun odasının yanında bir makam odasına yerleştiği, kendisine bir ev tahsis edildiği ifade ediliyordu. Atlas’a ciddi paraya malolan Derviş balonu sonunda söndü. Derviş gitti bu kez devreye bir dönem bir büyük şirkette de çalıştığı belirtilen bir hanım girdi. Yetmedi, bir de gazeteci… Biliyorsunuz gazeteciler havacılığı, havacılardan çok daha iyi bilirler ! Mesela Hakan Çelik isimli gazeteci bilet fiyatlarında sabit ve değişken maliyetlerinin oransal dağılımını, yakıtın payını çok iyi bildiği için, havacılık dehası bay Hamdi’nin bile bilgisine başvurduğu bir kişidir. Neyse özetlersek, Havayolu işletmeciliğinde danışacağınız kişileri iyi seçmek gerekir.
ATLAS’IN DÜŞTÜĞÜ DURUMDAN GEREKLİ DERSLERİ ÇIKARTMAK…
Bu noktada siyaset kurumunun olaya bakışını da atlamayalım. Ülkemizde sivil havacılığın düzenleyicisi ve denetleyicisi konumundaki kuruluş SHGM yani Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüdür. SHGM’nin bağlı olduğu bakanlık ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığıdır. Uçuşların durdurulmasından sonra Sayın Bakanın açıklamalarını görmüşsünüzdür mutlaka. Yüzlerce kişinin ekmek yediği, zincirleme olarak binlerce kişiye para kazandıran, ülke turizmi ve ekonomisi için önemli bir yere sahip havayolu krize girmiş, sayın bakan biletleri iptal olan yolcuların alacağının peşine düşmüş. O da önemli mutlaka, hatta sadece bilet paralarının iadesi ile karşılanamayacak maddi ve manevi mağduriyetler de yaşanmıştır, o da kabul. Ama sorulması gereken soru şu: Yıllardır iyi – kötü ülke ekonomisine hizmet etmiş, katma değer yaratmış, ciddi kaynak harcanarak yatırım yapılmış bir şirket nasıl bu hale düştü? Bu şirketi bu hale getiren etkenler yarın diğer şirketleri de zora sokar mı? Bu bir sarı alarm mıdır? Yol yakınken tedbir almamız için üzerine gidilmesi gereken bir uyarı mıdır?
ATLAS, 50 PİLOTU İŞTEN ATTI…
Bu soruların sorulduğunu duymadım. Biz öncelikli olarak çalışanların durumuna bakalım. Bir süredir maaş ödemelerinde sıkıntılar yaşandığı sır değildi. Geçen ay kabin personeline ikişer bin TL ödenmesi ile yetinilmişti. Ve Cuma günü korkulan oldu. Yaklaşık 50 İkinci pilot AtlasGlobal tarafından işten çıkarıldı. Bu pilotların çoğunluğu tecrübesi ve uçuş saati az olanlardan oluşuyor. Sektör sıkıntıda, düşük sezon başlamış. Yani bir başka şirkette iş bulmaları da zor. Tam kışın başında bu insanları kapıya koymakla nasıl bir sıkıntıya sokacağınızın farkında mısınız? Kirasını, çocuğunun okul parasını, borçlarını ödeyemeyecekler. Ellerine tutuşturulacak 15 günlük veya 1 aylık tazminatlarla ortada kalacaklar. Şimdi sormak lazım: Madem 16 Aralık’ta para sorununuzu çözecek, 21 Aralık’ta da operasyonlara yeniden başlayacaksınız, bu personelinizi niçin işten çıkardınız? Yoksa önce atalım, işler düzelince çağırırız tıpış tıpış gelirler, diye mi düşünüyorsunuz? Bu arada bazı Atlas kaptanlarının da gidişattan huylanarak Onur başta olmak üzere başka şirketlere başvurduğu biliniyor.
Dileriz bu gelişmeler zincirleme etki yapmaz, dileriz sorun bir an önce çözülür ve AtlasGlobal tekrar havalanır. Dileriz ortaya çıkan pilot arzını, havacılık işletmelerimiz kötü niyetle kullanmaz. Dileriz bu açıkta kalan pilotları kendi personelini terbiye etmek için Demokles’in kılıcı pozisyonunda görmez. Dileriz, Thomas Cook’un işsiz pilotlarını almak yerine Türk pilotları tercih ederler.
Diyeceksiniz ki, konuyu eninde sonunda çalışana getiriyorsun. Doğru, ne demiş şair? “Şarabı çok sevmemiz üzüme düşkünlüğümüzden değildi. Biz ezilenden yanaydık.”
Biz de hep hakları elinden alınanlardan, güçlü işveren karşısında yalnız olanlardan, kısaca çalışandan yana olduk, böyle de olmaya devam edeceğiz.