featured

THY-LUFTHANSA KRİZİNDE KAZIN AYAĞI ÖYLE DEĞİL

Lufthansa ile THY arasında kriz henüz çıkmadan, sefainan.com da Emirates le Lufthansa flörtü haberi ve yorumu detaylı olarak yer almıştı. Bu flörtün hayra alamet olmadığını ve olası bir birleşmede THY’nin dikkatli olması gerektiğini belirttikten birkaç gün sonra Lufthansa, THY ile ipleri koparttığını açıkladı. Tabii ki bu tür bilgiler bizim yerli medyamızdan çok daha önce yabancı medyada yazılıp yorumlanıyor. Genelde yabancı medya ağırlıklı haberleri veya kişisel bloğumda sosyal paylaşım siteleri aracılığı ile paylaştığım bu yazı birçoğunuzun dikkatini çekmemiş olabilir.

 İşte o yazı (Tıklayın)

THY ile Lufthansa arasındaki krizi yorumlayan yerli medyamız, bu sorunun neden ve niçin lerini bilmeden oradan, buradan duydukları veya bir başka yayın organından copy paste yaparak bir dolu içi boş haber ve yazılar yazdılar ve inanıyorum ki sizi gelişmelerin nedenleri ve bundan sonra olabilecekler konusun da tatmin edemediler.
Bu hafta eğer sıkılmadan okursanız bu krizin nedenlerini ve olası senaryoları kişisel yorumumla sizlere detaylı bir şekilde anlatmaya çalışacağım. 
Son günlerde, her iki ülkenin havacılık çevrelerinde, en çok konuşulan konularından biri haline gelen; “Lufthansa- THY işbirliğinin”,  Lufthansa tarafından, “kendisine kazanç getirmediği” gerekçesi ile pek de hoş olmayan bir şekilde, iş birliğini tek taraflı azaltmaya gitmesi, her iki ülkenin basınında ‘’Lufthansa THY’nin büyümesinden endişe duyuyor’’ olarak yorumlandı.
Lufthansa’nın tek taraflı aldığı bu karar, Türk basınında neredeyse THY için bir galibiyetmiş gibi algılanırken, THY’nin karardan rahatsız olması ve Lufthansa’nın kararını tekrar gözden geçirmesini beklemesi, Lufthansa tarafından verilen kararın THY içinde pek iç açıcı olmadığının göstergesi olmalı diye düşünüyorum.
2014 Ocak ayından itibaren THY ile yapılan uçuşlarda, Lufthansa’nın Miles&More mil programı üyesi olan yolcuların kartına status millerin sadece 4’de 1’i işlenecek. 2014 yılının Mart ayının sonundan itibaren de Lufthansa, Austrian ve Swiss’in THY ile codeshare uçuşları bitecek.
Peki, Lufthansa’ya bu kararı aldıran sebepler nelerdir?
THY, 2008 yılında Star Alliance topluluğuna girmesinin ardından, Star Alliance ortaklarından bağımsızca büyümeyi sürdürdü.  Avrupa’da THY’nin en hızlı büyüdüğü pazar Almanya oldu. Lufthansa’nın ve diğer Alman şirketlerinin uçmadığı yada sadece charter uçuşlar sunduğu bazı küçük Alman havalimanlarına THY tarifeli olarak İstanbul bağlantısı koydu.
THY’nin bu havalimanlarına tarifeli İstanbul seferi koyması, bölge halkına İstanbul üzerinden dünyaya açılma seçeneği sundu. Almanya’da şirketlerin merkezleri, Türkiye gibi 2-3 büyük şehirde toplanmak yerine, coğrafya içinde dağılmış şekildedir. Birçok şirket, bulundukları bölgede Lufthansa ve Air Berlin gibi Alman şirketlerince önemsenmeyen küçük bölgesel havalimanlarından, THY sayesinde İstanbul aktarmalı dünyaya açılma seçeneğine sahip oldu. Lufthansa ile THY arasındaki işbirliği sayesinde Lufthansa’nın mil programı Miles & More üyesi olan, özellikle business class yolcuları, THY ile hem daha uygun fiyata uçuyor, hem de Lufthansa mil programının tüm avantajlarından yararlanmayı sürdürebiliyorlardı.
Bu adımları atarken, THY’nin uçakları doldurma konusunda pek fazla korkusu olduğunu düşünmüyorum, çünkü; Almanya coğrafyası içinde dağılmış Türk yurttaşlarının sağladıkları Almanya-Türkiye trafiği ve uçuşlarında gerek ulusalcı duygularla, gerekse sunulan daha uygun bilet fiyatları sayesinde, THY’yi seçmeleri, THY’nin Alman şehirlerine uçan uçaklarında belli bir doluluk oranının sağlanmasını garanti altına alıyor.
Lufthansa, THY ile mil programında kısıtlamaya giderek ve codeshare uçuşlarına son vererek THY’ye yolcu akımını durdurabilir mi?
Tabii ki; Lufthansa aldığı kararlarla, özellikle business class yolcularını THY’ye kaptırmayı engellemek isteyebilir. Turist yolcuya kıyasla daha çok şirketler, görevlendirdikleri çalışanlarına uçuşlarda havayolu şirketi seçerken mil programını da dikkate alırlar. Belli bir mil programına bağlılık önem taşır. Almanya merkezli şirketler içinde söz konusu olacak iki mil programı olduğunu görebiliriz. Bunlardan biri, Lufthansa Miles&More, diğeri de One World üyesi olan Air Berlin’in Topbonus programıdır. Bu konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse;
Tüm dünyada yarım milyondan fazla çalışana ve 99 fabrikaya sahip Volkswagen Grubu’nun merkezi, Hannover şehrine yaklaşık 90 km mesafede bulunan 150 bin nüfuslu Wolfsburg şehrindedir. Bu nedenle bu şirketin Çin’deki fabrikalarına gidip gelen çalışanları var.  Miles&More kartına sahip bir VW çalışanını ele aldığımızda, Hannover’den, Miles&More üyeliğinin çıkarlarını da düşünerek tercih edeceği alternatiflere şimdi birlikte bakalım;
1.Lufthansa ile Hanover-Frankfurt-Çin
2.Swiss ile Hanover-Zürih-Çin
3.THY ile Hanover-İstanbul-Çin
Seçeneklerine sahip olduklarını görebiliriz. . THY’nin çoğu zaman daha uygun bilet fiyatı sunması ve bunun yanı sıra, İkram kalitesinin avantajlarıyla 3. sırada yer alan THY şıkkını tercih etmeleri gayet doğal karşılanmalı.
Çünkü bu şekilde,. Lufthansa ile uçmuş gibi Miles&More millerini de işletmek mümkün olmakta. Aynı yolcu, şirketin İspanya’da ki tesislerine gideceği zaman Lufthansa ile uçuyordu.
Lufthansa’nın almış olduğu yeni kararlar doğrultusunda söz konusu olan Miles&More üyesinin THY’yi tercih etmesi eskisi gibi avantajlı olmayacak. Çünkü mil programı içerisinde statü yükselmesine, bedava uçuşlara ve şirketlere uygulanan indirimlerin sağlanması için yıllık gerekli milleri toplaması zorlaşacak. Avrupa içi uçuşlarında ve Amerika kıtası bağlantılarında Miles&More üyesi olarak Lufthansa Grubu’ndan vaz geçemeyeceği için uzak doğu uçuşlarında THY yerine Lufthansa Grubu’nu tercih etme ihtimali kesinlikle yükselecektir.
Ancak bu zorlaştırmanın, turistik yolcunun THY’yi tercih etmesini engelleyebileceğine pek ihtimal vermiyorum.
Lufthansa’ya bu kararı verdiren tek faktör, THY’nin Almanya pazarında güçlenmiş olması mı?
Geçen hafta sefainan.com da yazı yazan Tuğrul Özalp’ın  ”Lufthansa Emirates flörtü ve olası bir birleşmenin THY’ye etkileri” başlıklı yazısını okuyanlar bu kriz çıkmadan Lufthansa ile Emirates in görüşmelerine temkinli yaklaştığını gözlemlemiş olmalı.  Olası bir Lufthansa-Emirates birlikteliğinde THY’ye yer olmadığı için, Lufthansa’nın THY ile yolları ayırma kararına Emirates’le sürdürdüğü görüşmeler de etki etmiş olabilir. Hatta Lufthansa’nın, Emirates ile birlikte çalışmayı, THY ile çalışmaya tercih edeceğini düşünüyorum. Çünkü Emirates’in Dubai ve Almanya arasındaki iki anlaşmalar gereği sadece 4 Alman şehrine uçma izni var. Bu yasa gevşetilse dahi, Emirates’in filosunun sadece geniş gövdeli uçaklardan oluşması ve Türk vatandaşları gibi Almanya coğrafyasına dağılmış Dubai kökenli bir topluluğun olmamasından dolayı, Emirates’in THY gibi Almanya’da her küçük potansiyel gördüğü şehre uçak uçurmayacağı çok açık ortada. Bu da Lufthansa’nın business class yolcularını kendi Hub’larında toplamasını çok fazla zorlaştırmayacaktır.
Bundan sonra hem THY, hem de Lufthansa açısından neler olabilir?
Olayı bu bazda incelemeden önce iki şirketi de yakından tanımak gerekir diye düşünüyorum ve aşağıdaki tabloyu incelemenin yararlı olacağını umuyorum.
Son Dakika Havacılık Haberleri | Türk Hava Yolları, Pegasus, Sunexpress, Corendon, Havacılık, Havayolları, Havalimanları, Havaalanları, THY, Hostes, Pilot, Uçak, Kabin memuru, SHGM, DHMİ tablo 4
Yukarıda ki tabloyu incelediğimizde, THY’nin Afrika ve Orta Doğu pazarında Lufthansa’dan daha güçlü olduğu bir gerçek. Ancak, Lufthansa’nın genel anlamda THY’nin karşısında halen çok daha güçlü olduğunu görüyoruz. Özellikle Kuzey Amerika piyasasında çok kuvvetli olan Lufthansa’ya karşılık, taşıdığı yolcusunun neredeyse yarısını iç hatlarda uçuran bir THY var.
Toplam 632 uçağının 572 adedinin kendi uçağı olan bir Lufthansa Grubu karşısında toplam 232 uçağından 213 adedi kiralık (leasing) olan bir THY var.
Bunda ne gibi dezavantaj olabilir?
Havacılık sektöründe dünya çapında olası bir krizde, Lufthansa gerekirse elindeki uçakları satarak küçülebilir veya nakit e çevirerek geri kiralayabilir. THY, filosundaki uçaklarının neredeyse %92’si nin kiralık olması ve leasing anlaşmalarının uzun vadeli olması nedeniyle, elindeki uçaklardan kurtulması daha doğrusu krizi atlatmak için gerekirse küçülmeye gitme yolunda zorlanacağı bir gerçek.
İki şirketi de birbirlerine kıyasla sahip oldukları avantajları ve dezavantajları çerçevelerinde incelersek:
Lufthansa’nın THY’ye kıyasla sahip olduğu;
– Avantajlar:
·Swiss, Austrian, SN Brussels, Air Dolimiti ile birlikte Orta Avrupa pazarında çok güçlü
·1995 yılında tamamı ile Devlet kontrolünden çıkmış %100 özel şirket konumu ve buna bağlı olarak
Yönetici kadrolarının siyasi faktörler etkisinde kalmaması
·Kuzey Amerika kıtasında güçlü; sadece kendi uçakları ile 20 noktaya uçuyor, Star Alliance
ortaklarından ABD’li United Airlines ile yakın iş birliği içinde
·Filosundaki uçaklarının sadece %10’u kiralık, %90’ı kendine ait
·Teknik, Catering, IT-Hizmetleri gibi yan kuruluşları dünya devleri arasında
– Dezavantajları:
·Almanya pazarını paylaşmak zorunda kaldığı Air Berlin
·Avrupa Birliği ülkeleri içinde rahatlıkla uçuş sunan ucuzcu Easyjet v.b. şirketler
·HUB merkezleri Frankfurt ve Münih’te var olan gece uçuşu yasağı
·Almanya’nın yüksek maaş ülkesi olmasının getirdiği yüksek personel masrafları
·Devlet desteğinin olmaması
·Almanya’da uygulanan yolcu başına 7,5 euro ile 42 euro arası ödenen vergi
·Yüksek filo yaş ortalaması nedeniyle ortaya çıkan bakım masrafları
·Güçlü sendika ve buna bağlı olarak personel hakkında verilecek kararların fazla esnek olmaması
·Almanya’da Havalimanlarının büyütülmesine karşı çıkan halk faktörü
THY’nin Lufthansa’ya kıyasla sahip olduğu;
– Avantajlar:
·İstanbul’un coğrafi konumu
·Daha düşük personel masrafları
·Genç filo yapısı
·Almanya’da sayısı yüksek olan Türk vatandaşlarının açılan yeni hatların belli bir doluluk oranını
sağlaması
·Afrika ve Uzak doğu pazarında gittikçe güçlenmesi
·Türkiye pazarını paylaşmak zorunda kaldığı rakiplerinin, Lufthansa’nın rakiplerine göre çok daha küçük ve zayıf olmaları
·İstanbul’da gece uçuşu yasağının olmaması bu sebeple uçakların daha verimli kullanılması
·Almanya’da Havayollarına uygulanan yüksek vergilerin Türkiye’de olmaması
– Dezavantajlar:
·İki Avrupa Birliği ülkesi arasında uçuş hakkı olmaması
·Kuzey Amerika pazarında zayıf
·Havacılıkta olası bir ekonomik krizde uçaklarının çoğunun kiralık olması sebebiyle esnek olmayan filo yapısı,
·Siyasi partilerin kontrolünde olan yönetici personel yapısı
Lufthansa’nın daha zor şartlarda rekabet etmesi söz konusu olmasına rağmen Lufthansa’da büyümeye devam eden, Avrupa’da kâr edebilen ender şirketlerden bir tanesi.
Son 10 yılda THY’nin neredeyse 4 kat büyümesi ile övünürken, 10 yıl önce THY’nin şu anki halinden büyük olan Lufthansa’nın son 10 yılda 2 kat daha büyümüş olmasını çoğu zaman göz ardı ediyoruz.
Lufthansa-THY uzaklaşmasının doğurabileceği senaryoları ele alalım:
1)Lufthansa, United Airlines işbirliği ve THY’nin Amerika pazarı
Bilindiği gibi Lufthansa, THY ile arayı açarken Amerika’da United Airlines ile var olan işbirliğini derinleştirdi. Asya yakasında da ANA All Nippon Airways’le daha derin bir iş birliğine gitmişti. Lufthansa’ya yakınlıklarından dolayı THY’nin bu şirketlerle codeshare uçuşlarını çoğaltması zorlaşabilir.
Özellikle ABD pazarında Lufthansa ile codeshare uçuşlar bittiğinde yalnız kalacak olan THY’nin, United Airlines ile codeshare anlaşmaları yapması zor gözüküyor. United Airlines için, gerek Lufthansa gerekse THY Avrupa pazarında önemli.
United Airlines, Avrupa pazarında 4 Hub’ı elinde bulunduran çok güçlü Lufthansa’yı bir partner olarak yitirmek istemeyebilir. THY’nin yine Star Alliance üyesi US Airways ile birlikte çalışması bir alternatif olabilirdi fakat One World üyesi American Airlines’le birleşme eşiğinde olan US Airways Star Alliance’den 2014’ün başında çıkmak zorunda kalacak.
2)THY’nin Star Alliance içindeki konumu ve diğer seçenekler
Şüphesiz Lufthansa Grubu ile olan codeshare THY’ye yolcu potansiyeli sağlıyordu, Lufthansa’nın Amerika pazarındaki konumu ve ortaklıkları THY’nin yararınaydı. Fakat Afrika pazarı ve İstanbul’un doğusunda kalan dünya coğrafyasında THY’nin, Lufthansa’ya gereksinmesi kalmadığı gibi Asyalı Star Alliance partnerlerinin THY için Lufthansa Grubu kadar önem taşıdığını sanmıyorum. Bu durumda THY’nin kendini Star Alliance topluluğuna bağlamasına çok gereksindiğini de düşünmüyorum.
THY belki, Star Alliance topluluğunda kalarak Star Alliance üyesi olmayan şirketlerle işbirliğine gitme sınırlarını zorlayabilir. Örneğin One World kurucularından ve halen üyesi olan Qantas’ın Emirates ile yakın iş birliği, yine One World üyesi Air Berlin’in Etihad’la codeshare uçuşlarının yanında bir çok alanda birlikte çalışmaları gibi.
Başka bir alternatifse One World topluluğuna geçiş diye düşünüyorum.
Gerek American Airlines ile codeshare uçuşlarının çoğaltılması açışından, gerekse Avrupa’da Lufthansa konumunda bir One World üyesi bulunmaması THY için avantaja dönüşebilir.
Sky Team topluluğunu ise;  Air France’ın Afrika’da ki gücünden dolayı ve topluluğun Asya’daki fazla ve güçlü ortaklarından dolayı THY için alternatif olarak görmüyorum.
3)THY’nin kendi topluluğunu kurması
Farklı fakat riskli bir alternatif de, zamanında Swissair’in izlediği ve bugünde Etihad tarafından uygulanan başka şirketlerden hisse alarak ortaklık kurmak taktiği de olabilir. Swissair kadar açılmadan, daha az ve sağlam şirketlerden hisse alınarak, şirketler THY’ye bağlanabilir. Örneğin Avrupa Birliği içinde küçük bir bölgesel hava yolu şirketine, şirketin AB içinde slotlarını kaybetmeyecek oranda hisse satın alınarak ortak oluna bilinir. Bu küçük şirket Avrupa’da THY uçuş noktalarına yolcu potansiyeli sağlayabilir. Böylelikle Lufthansa Grubu ile bitecek olan codeshare anlaşmalarının THY’de yaratacağı eksiği kapatılabilir. Bu taktik THY’nin ekonomik gücüne göre tüm dünyada uygulanabilir.
Özetlersek; Yakın zamana kadar Alman basını THY’nin büyümesini hafife almadıklarını fakat körfez havayolu şirketlerini Lufthansa’ya tehlike olarak gördüklerini yansıtıyordu. Lufthansa’nın Emirates ile görüşmeleri basına sızdığı sırada bu atılımın sadece Etihad’ın Avrupa’da yapılanmasına karşı değil, aynı zamanda THY ve güçlenen Asya’lı şirketlere karşı olabileceği olasılığını da yukarıda linkini verdiğim daha önceki yazıda göz önünde bulundurmuştuk.
Sonuç olarak; Lufthansa’nın THY ile iş birliğini bitirme hamlesi arkasında yaklaşan bir Emirates işbirliği mi yatıyor yoksa gerçekten sadece THY’nin Almanya pazarında büyümesinden rahatsızlığımı var şimdilik tam olarak bilemeyiz. Ancak, Lufthansa bu kararlarla karlı çıkmasa dahi, THY’nin işini zorlaştıracağı kesin. Durum THY’nin de aleyhine olmasaydı, THY bu kararlara tepkili olmazdı. Bu sebeple, THY alınan bu kararları daha bilinçli değerlendirirken bilhassa Türk Medyasının ve yazarlarının bu durumu bir galibiyet gibi yansıtmasını ve şirketler arası savaş çığırtkanlığı yapmasını yanlış buluyorum.
Kaldı ki, Lufthansa uzun vadeli düşünen, aşırı risk almak yerine adımlarını çok sağlam atmayı yeğleyen, stratejik hareket eden güçlü bir kuruluştur. 2013 yılının başında THY’ye daha yakın iş birliği önererek kendisi yanaşmışken, aynı yılın sonunda ipleri koparma kararı almasını ben dikkatli hareket etmemiz gerektiği yönünde yorumluyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir