Geçtiğimiz günlerin en önemli olayı hiç kuşkusuz, pilot ve kabin memurlarının aldığı ücretlere ilişkin vergi muafiyeti kanunu idi. Aralık başında pilot ve kabin memurlarının aldıkları her türlü ücretin % 70’lik bölümünün vergiden muaf tutulmasına ilişkin kanın teklifi Plan ve Bütçe komisyonunda kabul edildi. Teklifle bu oranın % 100’e çıkartılması veya sıfıra indirilmesi Cumhurbaşkanının yetkisine bırakıldı. Mecliste şu anda 2019 bütçesi görüşülüyor. Teklifin 2 komisyondan daha geçmesi gerekiyor. Ondan sonra Genel Kurula gelecek. Konu son derece karmaşık. TBMM’de bir milletvekilinin danışmanlığını yapan arkadaşımla konuyu tartışırken “Abi sana komisyon tutanaklarını göndereyim, oradan daha iyi anlarsın.” Dedi. Tutanaklar geldiğinde gördüm ki, Kanun teklifinin tümü üzerindeki görüşmeler tam 315 sayfa tutmuş. Tabi bunun içinde başka konulardaki kanun değişiklikleri de var. 71 maddeden sadece ikisini oluşturan uçuculara vergi muafiyeti ise 93 sayfaya ulaşmış. Ne güzel, geniş geniiş, uzun uzun tartışmışlar diyorsunuz değil mi? Maalesef öyle değil. Görüşmelerin yarıdan fazlası usül tartışmaları ve FETÖ ile ilgili olarak gerçekleşmiş.
AYDA EN AZ 1000 TL EK VERGİ
Okumaya başladım. Okudukça daraldım. Neler söylemiş neler vekillerimiz? Önce şu ücretin vergi dışı kalan kısmının % 85’ten % 70’e düşeceği şeklindeki hesap Gelir İdaresi Başkanlığınca doğrulanmamış. Başkan Vekili olan bürokrat “Böyle bir sabit oran veremeyiz.” Diyor. Ama getirilen düzenleme ile 30.000 çalışandan 375.000.000 TL ilave gelir vergisi elde edileceği söylenmiş. Tersinden bakalım. Devlete giren bu para, pilot ve kabin memurlarının cebinden çıkacak. Kabaca yılda adam başı 12.500 TL ekstradan vergi ödeyecekler. Yani ayda 1.000 TL. Daha çok ücret alan daha çok ödeyecek. Tabii, vergi dilimlerinin Ocak ayı başında belli olmasını beklemek lazım.
“PARA ALIYORLARSA VERGİLERİNİ DE VERECEKLER KARDEŞİM.”
Tutanakları okurken gördüm ki, felaket durumdayız. Pilotların ve kabin memurlarının cebini ilgilendiren teklifle ilgili kimsenin doğru dürüst bir bilgisi yok ! Komisyondaki şu iki ifade size de bir fikir verecektir sanırım:
“Nasıl çıktı da bu üst gelir grubunun durumlarını iyileştirmekle yola çıktınız merak ediyorum gerçekten.”
“Para alıyorlarsa vergilerini de verecekler kardeşim.”
“Maliye, pilotların uçup uçmadığını, kaç saat uçtuğunu nasıl kontrol edecek?”
Asıl ilginç olan Gelir İdaresi Başkan Vekilinin sözleri. Bakın demiş sayın başkan vekili?
“Kanunun gerekçesinde bu uçuşun uçuş süresiyle sınırlı olarak, bu fiilen uçuşu biraz daha aslında detaylandırıyor. Bu gerekçedeki ifadeyi biz tebliğe de aynen koyuyoruz: Uçuş süresiyle sınırlı olmak kaydıyla. Fakat sektör, burada bu uçuş süresine bağlı olarak bunu uygulamıyor ve sektörde farklı uygulamalar ortaya çıkıyor. Bu tazminatlar, ödenen ücret unsurları değişik adlar altında daha çok tazminat üzerinden ödenince vergilendirilen kısım az kalıyor ve en önemlisi standart bir uygulama, standart bir tazminat tanımı yok.”
Yani dili varmıyor söylemeye ama şirketleri üstü kapalı biçimde işi kitabına uydurarak “vergi kaçırmakla, personelinin daha az vergi vermesine kılıf uydurmakla” suçluyor. Uçuş personelinin aldığı paraları uçuş tazminatı olarak gösterip daha az vergi verilmesine aracılık ettiğini söylüyor. İlginç bir yaklaşım.
GİYDİRİLMİŞ ÜCRETİN TAMAMI VERGİYE TABİ
İlk görüşü okudunuz değil mi? Sayın komisyon üyesi, pilot ve kabin memurlarının vergi ödediğini, getirilen bu teklifle vergiden muaf tutulacağını yani bu üst gelir grubuna “kıyak çekildiğini” zannediyor.
Tutanağı okudukça, bu sektörün sayın komisyon üyesi vekillere bilgi verecek Sendikası, Vakfı, derneği yok mu, diye düşünmeden edemiyor insan… Üyelerinizi ilgilendiren bir yasa Meclis’te ve siz de bizim gibi havacılık sitelerinden okuyorsunuz olup bitenleri… Yazık gerçekten çok yazık…
Bakın, Gelir İdaresi yetkilisinin ifadesi çok ilginç. Giydirilmiş ücret diyor. Yani yol, yemek, melbusat, benzin herşey bir parasal menfaat olarak görülüyor ve vergilendiriliyor.
HAVA İŞ VE THY AÇIKLAMA YAPMALI
Bu noktada, Hava İş ve THY’ye de görev düşüyor. Bu değerli kurumlar bugün itibarı ile, bir kaptanın bir FO’nun ve bir kabin memurunun hangi adlar altında ücret aldığını, bunlardan hangilerinin vergilendirildiğini, hangilerinin vergi dışı tutulduğunu çıkıp açıklamalı. Teklif yasalaşırsa, hangi kalemlere ekstra vergi yükü bineceğini de açıklamalı. Böylece her uçuş çalışanı vergiden dolayı ne kadar “içeri girdiğini” görmeli. Sonra da bu işin nasıl telafi edileceğine ilişkin çözümlerini paylaşmalı… Sayın TALPA’cılar ve TASSA’cılar da varsa bir fikirleri beyan etmeli. Özellikle TALPA yönetimine aday olan gruplar Yeşil Pasaport gibi Zihni Sinir proceleri yerine bu konuda ne düşündüklerini söylemeli.