Yine Helikopter kazası

İstanbul Boğazı’nda Anadolu Kavağı açıklarında Alouette 2 SA 318C Tipi bir helikopter düştü. İçinde 5 kişi olduğu öğrenilen helikopterin pilotu askeri birliklerce kurtarıldı, 4 kişi hayatını kaybetti…
Beykoz Anadolu Kavağı sahilinde düşen polis helikopterinin enkazına, denizin derinliklerinde ulaşıldığı öğrenildi.
Kazadan hafif yaralı kurtulan Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Özdemir’i tedavi altında alındığı hastanede ziyaret eden İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, çıkışta yaptığı açıklamada “Helikopterde toplam 5 kişi vardı. 4 arkadaşımızı kaybettik. Teşkilatımızın başı sağolsun” dedi.
YORUM;
Bu ülkede adeta kaza geliyorum diyor. Uçağın ve helikopterin hatta bindiğiniz arabanın bile eskisi yenisi olmaz. Bunlar teknik konulardır ve bakım,kontrol,revizyon,X-Ray çekimleri ve şüphesiz iyi bir denetim ile ucabilirler.
Her hava aracı için bu geçerlidir. Ancak yeni bir helikopter en azından malzeme yorulması açısından eskiye göre daha avantajlı durumdadır. Bu eski helikopter kullanılıyor kaza bundan oldu demeyi haklı kılmaz. Hava aracınız eski ise bunun yapımcı firmasının vermiş olduğu tüm dökümanlara,bakımlara ve zaman içinde gerekli gördüğü gövde-motor-pervane kontrollarını aksaksız ve zamanında yapmassanız kazaya davetiye çıkarmış olursunuz.
Peki; Bu her gün kafamızın üstünde uçan helikopterlerin bakımının yeterli olup olmadığını,teknisyeninin bu konuda eğitilip,eğitilmediğini ayrıca, lisanslı personel kullanıp kullanmadıklarını kim denetler. Burada 4 kişilik helikoptere neden birde çocuk ilavesi yapılması yanlışına değinmeden bambaşka bir konuyu gündeme getirmeye çalışacağım.
Emniyet genel müdürlüğü’nün helikopterleri SHGM kontrolünde değildir. İlginçlik burada. Amerikada ve Avrupa ülkelerine baktığmız zaman tüm hava sahasının ve hava araçlarının (askeri uçaklar hariç) tek bir otorite tarafından denetlendiğini gözlemliyebilirsiniz. Bizim polis helikopterlerinin TC kodu bile yok. Bu denetim yetkisi bir kanun çercevesinde bile olsa SHGM denetiminden ırak tutulduysa bile bu sefer kanun koyıcıya yanlış yapmışım diyebilirim. Denetim le işletme,bakım farklı konulardır. Ve bağımsız bir denetim kuruluna ihtiyaç vardır. Çünkü, işletme, bakım ve denetim aynı yerde olmamalıdır.
Bu polis helikopterimiz kalkış iznini ve uçacağı güzergahı DHMİ’ye bağlı olarak çalışan kule görevililerinden alıyorda neden kendisi yine bir devlet kurumu olan SHGM denetim konusunda yetkişizleşiyor.  İlginç… 
Gerçi, Shgm de bu helikopter konusunda yetersiz.  Buda işin bir başka yanı olarak karşımıza çıkıyor.
7 Şubat 2011 tarihinde yazdığım ve kimsenin” hop hop ne oluyor oralarda” bile demediği “Cumhurbaşkanımız kalksa dese ki..” başlıklı yazımdan bir bölümü yine sizin takdirlerinize sunmak istiyorum.  İŞTE O BÖLÜM; 
“Ayrıca helikopter işletmeciliğinin ülkemizde gelecek zaman içinde daha fazla gelişeceği söz konusu olacağından, mevzuat, denetleme, lisans, bakım vs konularında yapılacak düzenlemelerin daha sağlıklı ve bağımsız yürütülebilmesi açısından, SHGM içerisinde helikopter işletmeciliği üzerine en az daire başkanlığı düzeyinde yeni bir birimin mutlaka kurulmasının yarar sağlayacağını düşünmekteyim.
Diğer yandan Sivil Havacılığı gelişmiş ülkelerin, CAA (İNGİLTERE), FAA (Amerika) gibi aşağıda adı geçen örnek sitelerine girdiğinizde bu konuya ne kadar önem vermiş oldukları görülecektir.
http://www.scribd.com/doc/3996491/FAA-Helicopter-Instructors-Guide
http://www.caa.co.uk/docs/1196/20080110JAR-OPS3OperationsManualChecklist.pdf
Bu nedenle, rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU’nun da ölümüyle sonuçlanan son helikopter kazasındaki yaşanan çelişkili sıkıntıları da göz önünde bulundurarak, SHY-6A yönetmeliğinden ayrı tutularak, ICAO ANNEX 6 PART 3 ve JAR OPS 3 dokümanları doğrultusunda helikopter işletmeciliği için yeni bir yönetmelik hazırlanması ve HELİKOPTER OPERASYONU YAPACAK ŞİRKETLERİN ayrı bir şekilde ruhsatlandırılmasının gerekli olduğu, aksi takdirde helikopter kazalarının mevcut yönetmeliklerle minimize edilemeyeceği ve hatta daha da artabileceği düşünmekteyim.
NOT/ http://web.shgm.gov.tr/doc3/shtops3t.pdf de görüleceği üzere bu helikopter mevzuatı henüz taslak aşamasına bile 7 şubattan sonra girdi. Helikopterlerimizin tümünü kapsayan bu mevzuatı bu yazı ve uyarıdan sonra bir an önce yönetmeliğe dönüşmesi son derece önemlidir.”
İlgili yazımdan sonra SHGM nin taslak olarak sunduğu bu konu hala taslak halindemidir?
Yönetmelik olarak uygulanmaya başlasa bile(ki-sanmıyorum) birileri çıkıpta 7 Şubat 2011 e kadar kafamızın üstünde gezinen helikopterler her hangi bir mevzuat olmadan Allaha emanetmi uçmaktaydılar diyerek geçmişi sorguluyamazmı? Siz o güne kadar nerelerdeydiniz diyemezmi?
Ancak burası Türkiye. Bu ülkede kazalar” takdir i ilahidir” derseniz ve her kazadan sonra birileri çıkıp “başımız sağolsun” dan başka beyanat vermekten öte konuşmuyor, bir şeyleri araştırmıyorsa ve araştırabilecek deneyimde bilgide kimse yoksa, fazla konuşmayada gerek yok.Her zaman olduğu gibi boşver deyip geçer olası yeni kazalarda tekrar burada buluşur yine laflarız. .
Exit mobile version